BÖLÜM 13 : YOUR EGO İS MY LEGO BABY!

82 11 7
                                    

Yağız'ın gelmesini beklemeden aklıma bir şey geldi...

Geçen hafta İremlerde kalmıştım onda bir pantolon bir tişört bide çiçekli pijamam kalmıştı. İrem malı da müştemilata vermiş ve bir türlü alma fırsatı bulamamıştım. Şimdi tam zamanıydı!

Hızlıca Müştemilata doğru ilerledim.

"Merhaba Elif teyze. Geçen gün arkadaşımın getirdigi kıyafetleri alabilir miyim?" dedim ve kadın ikiletmeden getirdi. Teşekkür edip bahçenin sonundaki demir kapıya doğru ilerledim.

Böd böy dö gölmöş!

"Selam bed boy." Diyiverdim.

"Bana. Bir daha. Bed boy. Deme!" Diye bağırdı.

"Pf tamam ya niye kızıyosun ağzımdan kaçtı :P" dedim.

Hiç bir şey söylemedi. Arabaya bindik. Kulaklıklarımı takıp arkama yaslandım. Yağız mı müzik mi diye sorsalar sonuna kadar müzik derim.

-tabii ki ciddi degilim. :D-

Bir süre sonra eve geldik.

Wowowowow mütüş bir villa karşımda duruyordu.

"Bu ev senin mi?" diye merakla sordum.

"Evet ukala. Bunda şaşırılacak ne var?"

'Mirik itmik siç mi?' diye mırıldandım.

Hiç bir şey söylemeden yoluna devam etti.

'Of kapıyı ne güsel açıyo yerim lan'

Oha iç ses. Çüş iç ses. Bari şu anda yawşama iç ses.

'Sen ölümüne yawşıyon ben sana bişey diyom mu qülüm?'

"İçeri girmeyi düşünüyor musun? Yoksa kapıyı yüzüne mi çarpayım?"

Dilgi giçmi binli.

"Of tamam giriyom kızma."

Öyle küçümseyici bakışları vardı ki o bakışlardan kaçmak resmen imkansızdı.

İçeriye girdik. O ne lan? Resmen içeriyi bok götürüyo. Güzelim evin içine ... Neyse.

Havada öyle bir koku vardı ki kokarca getirsen mesleğinden istifa ederdi mübarek.

"Bu ne yağız?

Naaptın yağız?

Bu evin hali ne yağız?" dedim alayla. Aynı zamanda gülüyordum.

"İki yıldır eve gelmeyip barın serserilerine anahtarı verince sonuç bu oldu."

"Niye veriyosun? Benim böyle evim olsun yaşamaya kıyamam gider bahçede yatarım lan." diye söyleniyordum.

"Saçmalama ukala." dedi.
"SAÇmalama GÖZmala xd" valla iç ses bazen senden tiksiniyom. Neyse.

Bu güzelim ve aynı zamanda içine edilmiş olan evi temizlemek gerekiyordu. Hemen bed boya sormadan yukarı kata çıktım. Çöplere basmamak için çok dikkat ediyordum ama bu imkansızdı! Converse min içine cips girmişti sanırım...

Yukarıya çıktım ve elektrik süpürgesini kapıp (onu bulmak için ölsemde sonunda buldum) merdivenlerden sürüklemeye başladım.

Düşmem için milim kalsa da yine de indim ve fişi prize takıp içeriyi güzelce süpürmeye başladım. Yağız hala ne yaptığımı anlamamıştı ve suratıma bön bön bakıyordu.

"Ne bakıyosun ya yardım etsene hödük!" diye ergen ergen bağırmama rağmen o gülmeye başlamış-- hayır lan bu gülmüyo resmen anırıyo!!!

Bi an içimden elektrik süpürgesini kafasına fırlatmak geldi ama neyse.

"Tamam sen istedin ben buraları temizlemiycem!!" diye hönkürdüm ve merdivenlerden yukarıya çıktım.

Ben neden yukarıya çıktım?

Ben niçin yukarıya çıktım?

Odamın neresi olduğunu bile bilmeden mal mal üst katta gezinmeye başladım. En sonunda bed boyun odasını buldum ve sinsi adımlarla odaya girdim. Zohaha!! Egemenlik artık benim elimde :) piç smile yüz ifademi yüzüme yerleştirerek odaya girdim ve yağızın odasını altına üstüne getirmeye başladım!

İçimdeki psikopat manyak hayvan kız resmen dışarıya çıkmıştı.

"O ne lan? "

Sus iç ses. O sensin :P Her neyse. En sonunda 3. Dünya savaşını bitirmeye karar verdim ve bed boyun kitaplığına doğru ilerledim.

Saçma. Bu daha da saçma. Bu zaten bambaşka saçma.

Aha. Buldum galiba :3.

Bir Egoistin Günlüğü

Bunu okumazsam ölürdüm hrld. Hemen elime aldım ve okumaya başladım. Tabi ki yatağın üstüne yatmamıştım! Forever Halı!! Simsiyah halının üstüne kendi evimmiş gibi yayıldım. Evet başlayalım:

"Yine lanetli bir alarm sesi ve yine lanetli bir gün." diye başlıyordu kitap. Lan her şeye lanet okumuş sonra diyo al sana kitap. Peh.

Kitabı başka bir köşeye fırlattım ve biraz uzaktaki leptap ı elime aldım. Eved. Daha mütüş hikayeler okuma zamanı! İnternet de varmış... Evet hemen wattpad e girdim jsjej. Ve favori hikayem YABANCI yı okumaya başladım.

*****

Ve yine sabah.. Sabah kafamı halıya yapışık bir şekilde bulmuştum. Hem yanağım uyuşmuştu, hem de sanırım yüzümde halı izi vardı!

Bunları düşünürken bir yandan da ayaklarım beni merdivenlere sürüklüyordu.

Aşağı indim ve karşınızda tadaa!! Telefona bakan bir adet ODUN!!

"Ya Yağız sen nasıl odun bişey çıktın ya!!! İnsan bi kaldırır ne bileyim bi örtü falan örter!" diyiverdim o anki sinirle...

"Seni evden dışarıya atmadığıma şükret. Resmen odama yayılmıştın." dedi en sakin ses tonuyla.

Ben durur muyum? Tab2 hayır hshd

"Katıksız odun! Egoist manyak!!"

Evet bu bölüm bu kadar yb için yorum ve voteye abanın plzz.

Yazardan önemli not:
BU BÖLÜMÜ KANKAM SAHRA İÇİN YAZDIM SEVİLİYOSUN :3 NEYSE BB hepinizi seviyoğm

AÇELYA.🌹Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin