au pt.1

1.5K 114 158
                                    

İyi okumalar!

Gizemli : Sen kimsin ve Alexander'a ne yaptın?

Alec : "Alec" yeterli

Alec : Sadece şu likör yüzünden kafam yerinde değil

Alec : Ve şimdilik pişman değilim

Gizemli : Arkadaşım bu konuda üzülecek

Gizemli : Seni çok beğenmişti

Alec : Üzgünüm. Erkekler daha çok dikkatimi çekiyor

Alec : Her neyse. İsmini söyleyecek misin?

Gizemli : Böyle kalması daha iyi değil mi?

Gizemli : Canın sıkıldığında bana yazarsın

Gizemli : Sexting falan yaparız sonra utanmazsın da

Alec : Aman tanrım, hayır

Gizemli : Sadece bir şakaydı, Alexander

Alec : Korkuttun beni

Gizemli : Benden korkmana gerek yok

Gizemli : Sana zarar verecek bir şey yapmam

Gizemli : Hem biz birbirimizi uzun zaman önce tanıyorduk

Gizemli : Ama sanırım unuttun..?

Alec : Çocukluğuma dair her şeyi unuttum

Alec : Sanırım bir şey hariç

Gizemli : Anlatmak ister misin?

Alec : Bir telefon sapığına mı?

Alec : Hayır

Gizemli : Alexander... seni temin ederim sana zarar gelecek bir şeyi asla yapmam

Gizemli : Seni tanıyorum

Gizemli : Bana güven

Alec : Pekala

Alec : Ama şu aptal likör yüzünden klavyeyi göremiyorum

Alec : Seni arasam?

Alec : Birileriyle konuşmaya ihtiyacım var cidden

Alec : Sanırım çok acınasıyım

Gizemli : Acınası değilsin Alexander

Gizemli : Ama sesimi duyarsan kimliğimi öğrenecek kadar yakın bir insanım sana

Alec : Öyleyse sadece ben konuşurum

Alec : Ve inan bunlar yarın umrumda bile olmayacak. Seni kırmak istemem ama

Alec : Sesini duysam da önemli değil yani

Gizemli : Benim için öyle ama

Gizemli aranıyor...

"Bu tuhaf olacak ama selam." Alec ensesini kaşırken karşı taraftan sadece nefes alış-veriş sesleri geliyordu.

"İçimden geçen her şeyi direk anlatacağım. Dinlemek istiyorsan bir şeylere vurup ses çıkar. Kendimi sana zorla dinlettirmek istemiyorum."

Hattın diğer ucundan tok bir ses gelirken Alec gülümsedi ve sandalyeden kalkıp ceketini giyerek restorandan çıktı. "Daha 10 yaşındaydım sanırım. Ailemle birlikte Kosta Rika'ya gitmiştik, birkaç haftalık tatil için. Ama görmelisin; rengarenk bir yerdi. Her renk birbiriyle öyle güzel bir ahenk içinde süzülüyordu ki. Şehire aşık olmuştum. Arabadan inip yazlık evimize gittiğimiz sırada yan komşumuz çocuğunu kapıdan dışarıya atmıştı. Çocuk o kadar güzeldi ki... Adına şarkılar söylesen deniz dalgaları sana melodi olurdu. Çok zarifti; dokunsan kırılacak gibiydi." Derin bir nefes aldı. "Kısacası çok güzeldi işte. Onu o halde dizi kanarken gördüğümde valizlerimi yere bırakıp koşarak yanına gitmiştim. Babam arkamdan ne kadar kızsa da dinlememiştim onu..."

if youre not gayHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin