Stitches- Dikişler [TR]-[3 KİTAP]

Bölüm 11

Gece şimdiye kadar harikaydı.  Marinette mutluydu ve Adrien sadece onun gülümsemelerini ve dansçıların üstlerindekilerle havada sallandıklarında şaşkınlıklarını görmekten memnundu.  Yüzdürülmüş perdelerle çevrili, yerdeydiler. İtiraf etmesi gerekiyordu ki izlemesi oldukca keyifliydi.

Ancak tam da bu noktada, dans edenlerin de dahil olmakla herkesi şok eden, setin arkasından bir gürültü sesi gelmesiydi.  Bir başka yüksek ses patlaması duyulduğunda bu sefer Adrien'ı rahatsız eden huzursuz edici bir his vardı.  Sanatçıların arkasındaki perdelerin sallandığına yemin edebilirdi.

Yirmili yaşlarının ortalarındaymış gibi görünen siyah saçlı bir kadın sahneye yürüdü. Mavi çizgileri olan koyu renk bir elbise giymişti ve bir kolunu diğerine bağlayan oldukça uzun bir fular takıyordu.

Aslında onun bir akuma olduğunu doğrulamak için Adrien'in yüzünün üzerinde sarkan soluk kelebek sembolünü görebilmesi yetmişti.

"Ben Soie Aérienne, ipek akrobasi kraliçesiyim!"

Kadının sesi büyük binada yankılandıktan sonra ölü sessizlikle karşılandı.  Bir veya iki dakika sonra, her yerdeki insanlar çığlık atmaya ve güvenliğe doğru kaçmaya başladılar, muhtemelen şoklarını aşmışlarfı.  Soie Aérienne, onların fazla uzağa gitmelerine izin vermeyerek eşarpını eline vurdu ve ipek malzeme uzanarak herhangi bir sivil kaçamadan kapıyı kapattı.

Mavi renge boyanmış atkı kadının diğer elinin etrafına sarılmıştı ve kurdeleleri kolunun üzerinden  aşağıya çekiyordu.

Genç erkeğin bir şeyler yapması ve çabuk olması gerekiyordu.

Aynı zamanda, hem o hem de Marinette ayağa kalktı.  Adrien'a bir şeyler söylemek için döndü, ama genç erkek hemen onu koltuk sıraları arasında yeterince güvenli bulabileceği bir alana çekerek konuşmasına zaman vermedi.

Gözleri akumaya yakın bir dolaba kaydığında, sadece ipeğine odaklanan kadın onlara hiç dikkat etmedi. O görmeden Adrien Marinette'i dolaba soktu.

“Burada kal. Başka yere saklanacağım.”

Diye genç erkek yalan söylrdi, ama dürüst olmak gerekirse, akuma'yı yenmeye çalışacaktı, bu yüzden kahramanlıklarının bunu telafi edeceğini düşündü.  Soie Aérienne adlı bayana yardım etmesi için dönüşmesi gerekiyordu. Bu yüzden perdelerin arkasına geçmeden önce kapıyı kapattı.

"Adrien! Bekle!"

...........................

Akümatize kadın sahnede göründüğü için Marinette rahatsızlık içinde inledi.  Gösterinin iyi bir bölümüne gelmişlerdi! Zaten çantasında Tikki'nin bunu hissedeceğini bilerek çantasına vurarak hareketegeçmeye hazır olduğunu işaret etti. Aniden, Adrien'in eli bileğinin etrafına sarıldığında, genç erkek genişletilmiş eşarp altından eğilerek onu akumaya yakın bir dolaba itti.

“Burada kal. Başka yere saklanacağım.”-diye genç erkek geri döndü.

"Adrien! Bekle!"

Marinette, sarışın gencin kaçmasını durdurmak için zaman yakalayamadı, çünkü Tikki Marinette'in çantasından çıkmıştı.

"Marinette dönüşmek zorundasın."

Uğur böceği kwamisi ona yapması gerekeni hatırlattığında, odayı taradıktan sonra dolap kapısını kapatarak  başını salladı.  Bütün siviller karşı köşede toplanmıştı, bu yüzden etrafin temiz olduğunu hissediyordu.

Tanıdık yüz yuvarlanarak küpeye girdi ve saniyeler içinde siyah lekeli deri kiyafetle kaplı kahraman ortaya çıktı. Kapıdan dışarı fırladığında  şansına kimse ona dikkat etmiyordu.

En son Adrien'i gördüğü alana koştu, arkadaşının güvende olduğundan emin olmaya kararlıydı.  Ama sonra gördüğü şey onu durdurdu.  Genç erkeğin önünde, küçük siyah bir şey cebinden uçarken arkasına sakladığı perdenin etrafına bakıyordu.

“Bu akumalıdan sonra bana bir tekerlek peynir borçlusun, dilimimi bile bitiremedim!”  Plagg'in Adrien'e şikayet ettiğini duydu.

"Evet, evet" -dedi Adrien elini sallayarak. 

“Ama şu anda daha büyük sorunlarımız var. Plagg, pençeler!”

Adrien'i saran parlak neon yeşili flaş ışıktan sonra, gördüğü bir sonraki şey tanıdık siyah kuyruk gibi uzanan deri kemer, her zamanki dağınık sarı saçların üzerinde bir çift kara kedi kulağı ve deri kedi kostümdüydü.

Şimdi Uğur Böceği olan Marinette, benekli maskesinin ardından, mavi gözlerine yansıyan şokla genç erkeğe bakıyordu.  Bir duygu telaşı onu aştığında, o hangisini hissetmesi gerektiğinden emin değildi.  Etrafında birinin olup olmadığını kontrol etmeden tamamen açık bir alanda dönüştüğü için genç erkeğe sinirlenmesi mi? Yoksa sevdiği çocukla, bir diğer aşık olduğu kişinin aynı kişi olması nedeniyle mutlu olması gerektiğine mi? Karar veremiyordu.

Belki de şu anda onu boğmak istiyordu,  ama bu düşünceyi yapmadan önce perdenin arkasından atladı.  Harekete geçmeden önce Soie Aérienne'den öfkeli seslerini duyabiliyordu.

Yoyo'yu tavan destekçilerinden birine doğru salladığında, yoyo'nun ipi tahrip edilemez kordon etrafına sıkıca sarıldı.  Havaya çekilmeden ve Kara Kedi'in yanındaki savaşa gitmeden önce ipi hafifçe aşağı çekti.

Bu kedinin bundan sonra açıklayacağı çok şey olacaktı.

________________________