Bölüm 2

2.4K 154 64
                                    

Adrien'dan

"Saçındaki tek bir tele dokunursan, Tanrı'ya yeminim olsun ki seni gebertirim."

Kara Kedi bir anda gümüş sopasıyla, düşmanın elindeki gölge farı silahını geri iterek, koruyucu bir şekilde Marinette'in önünde durdu. Ayakları yere sağlamca sabitlendi, bu yüzden silahı kuvvetli bir şekilde tuttuğu için silahın iki tarafıda uzamıştı. Bu an genç erkek öncesinde olduğundan daha güçlü hissetti, bilinmeyen bir nedenden ötürü, en nefret ettiği düşmanı karşısında zeminde dururken daha güçlü hissetti.

Kalbindeki öfkeyle ve bir çeşit yanma ile yarışıyor muydu? Ne hissettiğini anlayamamıştı. Tek bildiği Sandman'ı yok etmek, onu kötü bir şekilde yok etmek istediği idi. Marinette'e yaptığı ya da yapmayı düşündüğü her şeyden pişman olmasını istedi. Onu küle çevirmek istedi. Bu düşüncelerden daha da kötüsü akumalı adam başını geri eğdi ve vahşi bir şekilde Kara Kediye doğru gülmeye başladı.

"Beni yenebileceğini mi düşünüyorsun? Hayır, çünkü benim gizli bir silahım var. Arkanda kız arkadaşından benden daha fazla nefret eden biri var!"

Korkak, bir kez daha ona saldırdığında Kedi'in öfkesi eskisinden daha da fazla kaynamaya başladı. Onun boynunu ikiyle kıracakken yumuşak bir ses bunu yapmasını engelledi.

"Hawkmoth hakkında mı konuşuyor?"

Marinette arkasındaydı. Marinette farkettiğinde kalbi durdu. Marinette onun arkasındaydı ve yaşıyordu. Marinette.

Soğuk, ıslak bir şekilde kollarında yatan bedeninin görüntüleri gözlerinin önünde belirmeye başladı. Kırmızı, kafasının arkasından sızan kanın rengi. Mavi, donmuş ölü dudaklarının rengi. Beyaz, porselen derisinin rengini hayatı boyunca görmediği şekilde soluşunu. Mavi, gözlerinin renk kıvılcımlarını kaybetmesini. Bunu tekrar yaşayamazdı. Onu bir daha kaybedemezdi. Henüz yeni geri kazanmışken olmaz!

"Marinette, seni buradan çıkarmam gerek."

Hemen Sandman'ın ters yönüne dönerek sıçramadan önce, güçlü kollarını sevdiği kızın ince beline sardı. Gerisi onun için bulanıktı. Onu bıraktığı anda, sanki her şey kafasından fırlamış gibiydi. Sandman'la olan mücadelesinde hatırlayabildiği tek şey saf nefret duygusu ve onu öldürme niyeti idi. Öldürmek. O, bir kahramandı, bir kötü adam öldürecekti. Ve bunun için, Uğurböceği oraya yetişip ismini bağırarak söylemeseydi, sağ eliyle Kediklizm'i onu öldürmek için kullanacaktı. Benekli ortağı, elinde bir uğur böceği temalı yangın söndürücü bulundururken korku dolu gözlerle kendisine bakıyordu.

Kırık bir zincir tutan sol eline ve korkmuş, tanıdık görünümlü sivilin boğazına sarılmış diğer eline doğru baktı. Uğurböceği onunla konuştuğunda hemen ikisini de yere düşürdü.

"Kedi, sorun ne? "

"Ben...ben birini görmeliyim."

Genç erkek birdenbire Marinette'den ayrıldığı yöne doğru hızla ilerlemeden önce kısa ve net bir cevap vermişti.
Binaların tepesinden ilerledikçe herşey bulanıklaştı, olabildiğince hızlı bir şekilde ona ulaşmaya çalıştı. O iyiydi. İyi olması gerekiyordu. Öyle olması gerekiyordu.

Sopasını tanıdık bir yere doğru yönlendirdi. Marinette'in odasına. Çılgınca, pembe odasını girerken mavi gözleri aradı. Balkon kapısından geçerken neredeyse fırlayarak içeri girmişti.

"Kedicik, sorun ne--"

Genç kızın sözünü keserek, onu neredeyse kemiklerini kıracak bir şekilde kucaklarken, başını da gece mavisi saçlarına gömmüştü. Tanıdık bir vanilya ve ekmek kokusu burnuna dolarak ona olan tutkusunu tetiklerken, duyularını doldurdu. Gözleri kesintisiz gözyaşlarına boğuldu ve bedeni konuşulmamış seslerden ürperdi.

"K-Kedicik? Neler oluyor?"

İnce kolları, genç erkek bir anda onu sanki sonsuza dek kaybedecekmiş gibi tuttuğu için onun küçük bir çerçevesini sarabilmişti.

"Sandım ki - Marinette farketmez. Sadece iyi olduğuna çok sevindim. Seni kaybedeceğimi sanıyordum."

Tekrar. Adrien kendi kendine düşündü. Yapması gereken son şey onu problemlerine sürüklemekti. Onun öldüğünü gördüğünü bilmesine gerek yoktu. Sadece 30 dakika önce, onun hatırasına sahip olmadığını bilmiyordu. Sandman'ın ona Tanrı'nın gerçek olduğunu hissettirdiği kabusunu bilmesine gerek yoktu. Ve hepsinden önemlisi, Sandman'ın işkenceden sonra onu kenara çektiğini ve onu çok fazla etkilediğini, bir daha asla aynı olmayacağını bildiğini bilmesine gerek yoktu.

Ne de olsa, sevgili ve değerli Prensesi olan Marinette'e zarar vermeye cesaret eden birini veya her şeyi öldürmek için yenilmez bir özlemi vardı. Ve asla onun incinmesine izin vermediğinden emindi.

●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●

Merhabalar sevgili güzel okurlar.
Sandman Kedi'yi zihinsel olarak etkiledi mi? Yoksa Kara Kedi hep böyle miydi? Bu da sadece bir kabus mu? Ne düşünüyorsunuz canlarım?

Fikirlerinizi yorumlara bildirmeyi unutmayın. Sırlar daha yeni yeni ortaya çıkacak.

Vote ve yorumlarınızı unutmayın♥♥♥
Sizi seviyorum ♥♥♥

●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●

Stitches- Dikişler [TR]-[3 KİTAP]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin