🔱2🔱

403 47 56
                                    

Merhabalar❣️Size yeni bölüm getirdim😁İnşallah beğenirsiniz. İyi okumalar hepinize😘

Hazan
Ağırlaşan gözkapaklarımı zorluka araladım.Zihnim bulanıktı.Görüşüm buğulu.Ve en önemlisi de hertarafım acıyordu,vücut ısımsa üşümeme neden oluyordu.
Tavana diktim hâla yerine gelmeyen zihnimle gözlerimi.
Bi evdeydim. Büyük bi ev.
O an kulaklarıma tanıdık bi ses gelmişti.Çok tanıdık o kadife ses..

Yerimde haraket dahi edemiyorken başucumda oturan adamın çimensi gözlerine baktım.O güzel gözlerinde öyle bi endişe vardı ki.
"Hazan?İyimisin?" diyerek elini alnıma götürdü.Ben neden burdaydım,buraya nasıl gelmiştim.Kafamda bin türlü soru dönüyorken nutkum tutulmuştu bi anda.
Hatırlamıştım!
Olan biten ne varsa hepsini hatırlamıştım.

Engel olamadığım titrememi ve acıyan bedenimi unutarak hızla yerimde doğruldum.Yağız gözlerime şaşkınca bakıyorken hıçkırıklarım ve çığlıklarım evi sarmıştı bile.Elimi yastığa öfkeyle vurarak ağlıyordum.
İçin için,bağıra bağıra!

"Neden?!!Neden yaptı bana bunu?!! Neden!!!" öyle bi haykırıyordum ki nefesim kesiliyordu.Üşümem gittikçe artmıştı.Çenem titriyorken dişlerim arasından "Ü-üşüyorum.Çok üşüyorum" dedim.Yağızsa şefkat dolu sesiyle "Tamam uzan sen,sakin ol" diyerek beni tekrar geniş kanepeye yatırmıştı.Yüzünde öyle bi ifade vardı ki,sanki onun da canı yanıyordu,sanki o da ben yaşadıklarımı yaşıyordu bana baktıkça.

"Sen kıpırdama,ben odadan ilaç alıp hemen geliyorum.Tamam mı?" diyerek gözlerime baktı hüzün dolu ifadeyle.Kafamı tamam anlamında salladığımda büyük adımlarla merdivenlerden yukarı çıktı.
Benimse gözlerim kollarımdaki çiziklere takılmıştı.Çokta derin değildi ama neden bedenim böyle acıyordu? Bakışlarım ayaklarımı bulmuştu o sırada.Giydiğim kalın çoraplardan bile kan izleri belli oluyordu.Sessizce ağlayarak kafamı geriye yasladım ve fısıldadım kendi kendime.
"Neden Kerem?! Neden?"

***
Yağız küçük çekmeceden bulduğu ilaçları hızla alıp aşağı inmek istiyorken gözleri Duygunun dolabına takıldı.Kıyafetleri hâla oradaydı.Yağız bi tanesine bile dokunmamıştı bugüne kadar.Hatta kapısını bile açmamıştı dolabın.Şimdi ise..

Hazanın üst başı çamur içindeydi ve ıslaktı.Üzerine temiz bişeyler giymezse durumu daha da kötü ola bilirdi.Peki ya Yağız kaybettiği eşinin kıyafetlerini başka bi kadının üzerinde görmeye dayana bilecekmiydi,daha da önemlisi Hazana onları emanet ede bilirmiydi.
Bu onun için ne kadar zor olsa da dolabı açtı ve giysilerden bi iki bişey alıp aşağı indi.

Hazanın bu hali Yağızı hayli üzmüştü.Ne olduğunu bile bilmiyordu ki.
Onu ormanda o halde bulduğunda ne kadar korktuğunu hatırlıyordu bi tek.

Ateşden cayır cayır yanan Hazana yaklaşarak "Bu ilaç ateşini düşürücek.Hadi kalk Hazan" söyledi ve bi bardak suyu da uzatarak içmesi için yardım etti.Ardından elindeki kıyafetleri Hazana uzatarak "Üstün ıslak.Değiştirmen gerek" dedi.
Hazan kızarmış gözleriyle Yağızın uzattığı kadın elbiselerine baktı.Durumu hemen anlayarak titreyen sesiyle söyledi.
"Bunu yapmaya mecbur değilsin.Ben böyle iyiyim hem"

Yağız derin bi iç çekip tok bi sesle "Bunları mecburiyetten değil,istediğim için sana veriyorum Hazan.Lütfen giy şunları"
Hazan yine ısrar edip, üstelemek istiyorken Yağız onun ağzını açmasına dahi izin vermeden "Hadi sen üzerini değiştir,ben de ateşin için ıhlamur kaynatayım sana"
--
Hazan büyük bi zorlukla üzerini değişmişti nihayet.Lakin ayakları hâla o kanlı çorabın içindeydi.Yaralı ayaklarını Yağızın görmesini bide onunla uğraşmasını istemiyordu çünkü.Yeterince yük olduğunu düşünüyordu ona bu iki gün içinde.Hem Yağız bu yaraları görürse onu bu gece hayatta bırakmazdı.Hazansa hemen defolup gitmek istiyordu burdan.Çünkü Kerem buraya gelip onu her an bulabilirdi.

Ay ışığı /YağHazHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin