1. Bölüm

1.2K 37 25
                                    

Merhaba sevgili okuyucular, ben Hazal diğer adımla Kübra biz Dilara arkadaşımla bir hikaye yazalım dedik. Bunun beğenilmesini umuyoruz ve bıkmadan okumanızı diliyoruz. İlk denememiz bu ve fazla bir şey söylemek istemiyoruz ve hikayeye geçip heyecana başlamanızı istiyoruz! İyi okumalar *_*

Sevgili günlük güne "Kahretsin" diyerek başladım. Üniversitenin ilk günü de geç kalınır mı ya ?! Bir sabah olsun beni uyandıramaz mısın sevgili anneciğim. Ama yok olmaz Hizra kim ki zaten. Evin içinde ordan oraya depar atarak hazırlandım. Dünden hazırladığım salaş elbisemi giyindim, saçımı taradım ve koştur koştur durağa gittim. O kadar okul kazandık bi araba bile almadılar ya inanamıyorum yani. Neymiş, bu İstanbul trafiğinde bi kız olarak başıma her şey gelebilirmiş. Hey Allahım ya. Otobüsü beklemeye başladım o da zaten geç gelecek zamanı buldu. Onu beklemesem hemen gelirdi biliyorum ben.. Sonunda geldi ve ben de bindim. Aman Allahım dedim sabah sabah ne meteorlar oluyormuş otobüslerde sanırım ailem bilmeden bana bir iyilik yapmış. Kendi kendime sırıttım gören deli sanar yeminlen. Sonunda varmıştım, kartımı çıkarıp okuttum ve mimarlık bölümünü buldum karşısında durup şöyle bir baktım ve "Evet Hizra, şuan da karşında 4 yılın sonunda elde ettiğin başarının ve azmin sonucu duruyor. Sana söz veriyorum bu yıl her şey farklı olacak. Yeni insanlar yeni ortam ve yeni bir sen." Çok heyecanlıydım. Kalbim çok hızlı atıyordu. Kapıyı çaldım ve;

"Girin!"

"Ben.."

Dedim ve kafamı sağa çevirdim. İçimdeki uluslararası liseden mezun olmuş kız haykırdı "OH MY GOD!" o ordaydı. Benim lise aşkım ordaydı. Yani platonik aşkım. Ona ilk sınıftan beri aşıktım ve Biz.Aynı.Sınıftaydık.. Yo yoo bu bir rüya olmalıydı. Her şey kafamın içinde dönüyordu yeni bi ortam yeni arkadaşlar ve "O" olamaz ya! Kader benimle dalga geçiyor olmalıydı.

"Hem geç kalıyorsunuz hem de orada dikiliyorsunuz genç bayan. Davetiye mi bekliyorsunuz?" Bi anda kendime geldim. Ön sıralar inekler tarafından işgal edilmişti. İkinci sıra da dikkat çekmek istemeyenlerle. Arka taraflarda ne de olsa ilk yıl diye takmayanlarla dolmuştu. Neyse ki önde bir kişilik yer boştu ben de hiçbir şey diyemeden yerime geçtim. Herkes bana bakıyordu evet tebrikler Hizra yine başardın kendini rezil etmeyi ve harika bir başlangıç yaptın. Tüm ders kafamı sıradan kaldırmadım. Zaten okulun tanıtımı ve konuşmaların hepsini kaçırmıştım. Kafamı çeviremiyordum. Onunla göz göze gelmekten korkuyordum. Cidden mi Hizra? Liseye yeniden başlamış gibi mi yapacaktın? Gerçekten harika bir vizyonun var. Kendi kendime lanetler okudum ve rektörün "Çıkabilirsiniz." Demesiyle lavaboya koştum. Resmen tıklım tıklımdı. 2. Sınıflar 3. Sınıflar ve son sınıflar. Kendimi ezik hissetmemeliydim. Allahım lise lanetini üstümden atmalıydım. Hatırlamak istemediğim geçmişte bırakmak istediğim koca 4 yıl. Ben artık bir yetişkindim ve öyle davranmalıydım. Tuvaletlerden biri boşaldı ve ben de hemen oraya girdim. Tabi ki de yanımdan bir saniye bile ayırmadığım defterime yazmak için. Karnım ağrıyordu. Ağlamamak için kendimi zor tutuyordum. Ama stresin ve bu "lanetin" beni yenmesine izin vermeyecektim. Savaşacaktım. Ben.Bunu.Yapabilirdim. "Hadi ama burda bekleyen var." Diye biri kapıyı kıracak gibi vurdu. -hıdi ımı..- diye kendi kendime kızla dalga geçip defterimi yerine kaldırdım. Ve çıktım. Gayet dik başlı bir şekilde amfiye doğru ilerledim. İçeri girdiğimde kimileri telefonuyla selfie çekiyor, kimileri mesajlaşıyor veya oyun oynuyor kimileri de birbirleriyle konuşuyordu. Ben ise etrafı gözetlemekle meşguldüm. Hizra sen üniversite için yaratılmamışsın diye ofladım. Gözlerimle onu aradım ama etrafta değildi. Aslında o bir tanıdıktı yani bu güzel bir şey insanın tanıdığı biriyle olması ama sorun şu ki o benim lise aşkımdı ve orada kalmalıydı. 3 ay geçmişti onsuz. Sen.Onu.Unutabilirsin.Hizra. Derin bir nefes aldım. Rektör sınıfa girdi ve saniyeler içinde derse başlamıştı bile. Ve yapılacaklar arasına şu dalma olayına bir son verme olayını da eklemeliydim. Sınav heyecanını yeni atlatmıştım ki şimdi de üniversite heyecanı başlamıştı ve o benim platonik aşkım Shaun. AH AH o şu ana kadar gördüğüm en tatlı meteor diye iç geçirdim. Ne yapmalıydım bilmiyordum. Sissy'imi arasam olmaz. Başka da arkadaşım yoktu zaten. Ve gün böylece geçti. İlk günü öyle ya da böyle atlattın be kız diye kendimi avuttum. Tam çıkacakken kartımın çantamda olmadığını farkettim amfiye geri dönmek zorunda kaldım ama hangi amfide kaybetmiştim acaba ya of lanet olsun. Tüm amfileri kontrol etmiştim geriye son bi tane kalmıştı. Orda olmak zorundaydı yoksa başın büyük belada Hizra diye ofladım. Amfinin kapısı kilitliydi. Diğer kapıyı denedim o açıktı vay be kader bana acımıştı galiba diye sevindim. İlk sıradan itibaren bakmaya başladım ve evet işte ordaydı bulmuştum. Bağırasım gelmişti sevinçten. Resmen sürünmekten bi hal olmuştum. Tam kafamı kaldırdım ki Shaun'u ve bir iki kişiyi içeri girerken gördüm. Hemen sıranın altına geri girdim "Allahım biliyorum çok iyi bir insan değilim ama lütfen beni böyle görmesinler söz bundan sonra her cuma camiye gidicem yani of ne diyorum ben ya" kafayı yedim galiba diye düşündüm nefes nefese kalmıştım korkudan. Bunlar hep filmler yüzünden oluyordu yok her Pazar kiliseye gidicem falan. Aman Hizra şu durumda düşündüklerine bak diye söylenmeye başladım. Bunlarda bi türlü çıkmamıştı bitti dersler bitti the end oldu yavrucuklarım napıyosunuz burda he napıyonuz yani amaç?!?! Bu Shaun da hemen arkadaş edinmiş tabi taş çocuk. Adam kız çeken mıknatıs gibi..

Beni Anılarında TutHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin