13. Bölüm

211 14 5
                                    

Multimedya: Dans Grubu ve Hizra

Ve dans grubunun bir kareografisi

"Evet efendim?" Dedim Rüzgar Hoca'nın kapısını kapatırken. Burnundan soluyordu ve önündeki kağıt parçasına göz gezdiriyordu.

"Hizra bu yaptığın kabul edilemez bir şey. İnan bana kalbini kırmak istemediğim için susuyorum." Şok olmuş bir şekilde Rüzgar Hoca'ya bakıyordum. Ne yapmıştım ki ben?

"Dans işi disiplin, düzen ve en önemlisi terbiye ister. Saygı ister. Senin bunu suistimal etmeye hakkın yok küçük hanım." Masaya vurdu konuşurken ve eminim ki herkes odanın olduğu tarafa dönmüştü o sesten sonra.

"Ben... Efendim geç kalmam mı sorun?" Diye sordum sessizce.

"Hizra." Diye bağırdı. İstemsizce geri adım attım.

"Sen kim olduğunu sanıyorsun. Bu aşk mektubuda neyin nesi? Bir hanımefendi gibi davranmaya başlasan iyi edersin. Hiç utanmadın mı bunu yazarken? Bir de gelip bunu masama koymuşsun! Kimse kirlenmiş bir gömleği istemez kızım bunu sakın unutma!" Dedi ve kağıdı yüzüme fırlattı. Ellerim titriyordu. Ben yapmadım demem gerekiyordu ama yapamamıştım. Kağıdı yerden aldım ve elimi kesmiş olduğunu farkettim, sözleri çok keskindi. Daha derinden ve daha kötü kestiği için hissetmemiştim parmağımdaki acıyı büyük ihtimalle.

"Çıkabilirsin." Dedi masasına geçerken. Yüzüme bile bakmamıştı. Gözyaşlarım yüzümü yakıyordu yada ben çok kasmıştım kendimi. Herkesin bana bakıyor olması umrumda değildi. Benim gözlerim tek bir kişiyi arıyordu. Chang Min'i. Üstüne yürümeye başladım. Tek isteğim onu Rüzgâr Hoca'nın sözlerinin beni kestiği gibi kesmekti.

"Sen! Sen her şeyi biliyordun. Bunu bana yapan sendin! Sen! Uğruna aşkımı incittiğim kişi. Değer zannetmiştim, senin için değer zannetmiştim ama bırak yıllardır değer verdiğim kişiyi incitmeyi senin için karıncayı bile incitmeye değmez! Bir an olsun senin bana iyi gelebileceğine inandırmıştım kendimi. İyi bir arkadaş olabileceğini sanmıştım. Ben senin gibi biri için Shaun'u incittim. Evet belki de yıllarca bana bir sevgi zerresi bile göstermedi ama o beni hiç böyle incitmedi. O benim kalbimi bu kadar derinden kanatmadı! Ona verdiğim değerin zerresini haketmiyorsun! Ben, lanet olası ben, bir yola çıktığımda, geri dönerken neye ihtiyacım olacağını asla hesaplamam. İşte bu yüzden şu an acı çekiyorum. Senin yolunda güvende olduğumu hissettim ve haketmeyen birine fazla değer verdim bu yüzden geri dönüş yolum sancılı oluyor! Bu yaptığının acısı elbette geçer, ama bende bıraktığı hasarı asla onaramayacaksın Chang Min." Etrafımızda bir çember oluşmuştu. Rüzgâr Hoca ise neler oluyor diye bağırıyordu. Dans hayatım başlamadan bitmişti.

"Hizra, yeter lütfen yeter. İnan bana her şeyi yanlış anladın. Sadece beni dinle-" lafını bitirmesine izin vermeden yürümeye başladım.

"Yalvarırım Hizra dur dinle!"

Çıkışa doğru yürüyordum hızla ve bir anda durdum. Döndüm:

"Bu yere düştüğünde kaldırmaya benzemiyor! Bu yaraları mendille silip hiç olmamış gibi davranamayız. Bu sefer düşüren sensin." Evet bu hayal kırıklığıydı. Bunun üzerine milyonlarca şarkı yazılmıştı. Ben ise şimdi kendi şarkımı yazıyordum. Çıkışa doğru hiç durmadan yürümeye devam ettim.

"Beni kucakladığında tüm hüznüm yok oluyor." Beni kollarıyla soluklanmam için durdurdu. Gözlerimi kapatıp kollarına bıraktım kendimi. Shaun olduğunu ise sadece biliyordum.

"Hizra be-" dedi ve ellerimi dudaklarına götürdüm, başım hala göğsüne yaslıyken.

"Sadece götür beni buradan." Arabası kapının önündeydi. İkimizde bindikten sonra sürmeye başladı. Bir süre sessiz kaldık.

Beni Anılarında TutHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin