Beni Anılarında Tut

2. Bölüm

Hikayemizin yeni bölümünü bekleyen ve seven arkadaşlar olduğu için erken yayınlayalım dedik. Uzun bir bölüm oldu. Keyifli okumalar! Desteğinizi eksik etmeyin!

Dilara-Hazal

Sınıfa doğru tam adımımı atıyordum ki bana söylediği şeyle anlık kalp krizi geçiriyorum sandım. Al işte rezil ettin beni sıçmık beyinli. "Sen şu dün bizi dinleyen kız değil misin ya?" Kaderim yine çılgın. Şimdi ne yapacaktım düşün Hizra düşün..

Bir anda "HAHAHAHAHAHAHAHA" diye hunharca güldüm onun o lanet sesini bastırmalıydım. Bana delirmişim gibi bakıyorlardı al işte yine rezil oldun Hizra Hanım. Ama Shaun'un onu takip edip dinlediğimi düşünmesinden iyiydi. İyi mi? Ne diyorum ben ya ne iyisi kızım platonik lise aşkına rezil olmuştun yine nerelere gideyim hangi dağa çıkayım ... Himalayalar (?) Ne saçmalıyosun Hizra alla sen.. Düşün kızım düşün.. Çaktırmadan telefonumdan müzik açtım ve tam biri bir şey diyecekken

"Aaaa telefonum çalıyor. Kalıp sizinle gevezelik etmeyi çok isterdim ama üzgünüm açmam gerekiyor." hihaho saçma bir gülüş yapıp telefonu kulağıma götürdüm. Cidden bu saçma hareketlerime bir son vermeliydim.. Tam düşüncelere dalmışken..

"Akşama geleceğim akşama geleceğim haci baban evde mi?"

Bu ne ya diye millete bakmaya başladım ve,

"Hizra sanırım telefonun çalıyor." Dedi Shaun. Evet sakin olmalıydım. Bu şarkı? Zil sesi? Telefonum çalmak? Are you kola? Then what are you? Keşke o kulağım olmasaydı, telefonum olmasaydı da o çantadan çıkmasaydı. Beyin devrelerim yanmıştı. Nirvanaya ermiştim. Yalnız demezsem çarpılırım. O ses neydi ya. Ben senin Hizra diyen ağzını yerim. Evet hemen analiz yapmam gerekiyorsa. Telefonum kulağımdayken çaldı. Goblinler zil sesini değiştirmiş. Shaun'un artık beni gördüğüne emindim. Yine rezil olmuştum. He bu arada telefonu açmazsam birazdan mimarlık bölümü halay korosu kurulacak. Halay korosu? Ah neyse. İç sesim fena bitchy davrandı bugün. Telefonu açtım ve sanki belediye Michael Kors çantası dağıtıyormuş gibi hedefime kilitlendim ve koşarak uzaklaştım.

Arayan Sissy.. Şimdi görürsün sen Alya..

"Umarım aramanın sebebi önemli bir şeydir Alya!"

Diye resmen kızı telefonda tepikledim. Haketti ama şimdi yani...

"Noluyoruz Hizra yine kime rezil oldun?"

Nasıl da bildi biz boşuna sissy değiliz.

"Sayende Shaun'a rezil oldum. Shaun hani meteor olan"

"Ne?! Bir dakika ciddi değilsin sen ya Sha- Shaunla aynı bölümde misiniz? Kader sizi ayıramaz ben dedim bak bak buraya da yazıyorum"

"Nereye yazıyosun yine pis iğrenç ıyk ay."

"Neyse akşama dönüyorum onu haber verecektim yarın beraber üniversiteye akalım ilk güne bakalım. Bak kafiye yaptım içimde şair var dedim edebiyat okuyayım dedim bırakmadın bak noldu şimdi?"

"Dön de sen bi ben sana edebiyatın en harikasını yapcam."

Diyemeden bitch görl suratıma kapattı geleceksin sen zaten buraya sabır diyorum susuyorum..

Rektörün ayak sesi kendinden önce geliyor mübarek. Ya ama olmaz ki ya niye hep ben Allah'ım niye hep Hizra. Niye hep ilk gün ki gibi? Shaun böyle taş olmayı nerden öğrendi? Pardon meteor, Hizra düzgün konuş nimetle çarpılırsın valla.

-----

Yorucu bir dersin ardından kitaplarla aklımca suratımı kapatıp kendimi tuvalete atmayı çabalarken o yol bana sanki Ağrı Dağı'nın eteğine gitmeye çalışıyorum gibi hissettirdi. Keşke uçan bir güvercin olsam. Ah be Shaun yapma be meteor'um.. Evet yakınmalarımdan da anlayacağınız gibi Shaun etekli yarim üzerime doğru geliyordu onu görmemiş gibi yapmaya çalıştım. Haldır haldır maraton koşuyormuş gibi tuvalete koştum ama Hizra bu durur mu yaptı yine rezilliğini ve kitapla suratımı kapatmaya çalışırken tuvalet kapısının kapalı olduğunu farketmemiştim ve "daaank!" diye bir çarpma sesiyle kapıya tosladım oysaki bu kolsuz bir kapı olmalıydı üniversite burası üniversite kollu kapı olur mu. İttin mi girebileceğin bir kapısı olur la havle çekip içeri girdim. Yüzümü yıkayıp sakinleşmeye çalıştım sonra sinsi sinsi kafamı tuvaletin kapısından uzatmaya çalıştım amaç: Shaun'a görünmeden delice amfiye koşmak.