31.BÖLÜM

75 6 4
                                    

İyi okumalar

Son kez arkama baktığımda o adam hala bana bakıyordu. Ama bu sefer gözlerinde başka duygular geziniyordu.

Pişmanlık ve hayal kırıklığı...

✨✨✨✨✨✨

Eve girer girmez kendimi odama atıp akşam yemeğine kadar biraz uyumuştum. Yorgundum. Ama öyle beden yorgunluğu değildi bu. Beynim yorgundu. Duygularım birbirine girmişti ve ben hiç bir şey hatırlamıyordum.

Hastanede gördüğüm kişi bir türlü aklımdan çıkmıyordu. Beni tanıyordu sanki. Onu görünce kalbimde oluşan o karmaşa neydi peki. Ben sözlü biriyim ve başka bir adam için böyle duygular hissetmem -her ne kadar hatırlamasam bile-selime haksızlık değil miydi?

Akşam yemeğine oturduğumuzda masadaki sessizlik beni geriyordu. Sanki benimle birşey konuşmak istiyorlardı ama bir türlü söylemeye cesaret edemiyorlardı. Bıkkınca bir nefes verip gözlerimi didem anneme çevirdim.

"Didem anne bana birşey mi söyleyeceksiniz?"

Uyandıktan sonra ona böyle seslendiğimi söylemişlerdi. Didem anne selim'e ve caner babama onay isercesine  bakıp istediği onayı alınca bana döndü ve konuşmaya başladı.

"Irmakcım biz diyoruz ki sizin nişan töreninizi hafta sonu yapalım. Nişandan bir ay sonra da düğününüzü yaparız"

Şaşırmıştım. Bu acelede neydi böyle sanki yangından mal kaçırır gibi.

"Bu biraz erken olmaz mı? Hem ben hastahaneden bugün çıktım."

Gülümseyerek bana baktı.

"İşte birazda bu yüzden erken olsun istiyoruz. 3 günlük dünyada başımıza ne gelir bilmiyoruz. Bir an önce yapalım da rahat rahat yaşarız." dedi.

Alt dudağımı dişlerimin arasına alıp biraz düşündükten sonra

"Tamam olur" diye mırıldandım. Aklıma gelen ayrıntıyla didem anneme dönüp

"Ama hafta sonuna 2 gün kaldı. Hazırlıklar yetişir mi? Hem benim sargılarım daha çıkmadı." dedim.

Caner babam bana bakıp

"Sen hiç meraklanma kızım. Çalışanlar herşeyi halleder. Sizde annen ile elbiseni seçersiniz." dediğinde didem annem araya girip

"Bende modacımla konuşurum eve gelirler. En güzel elbiseyi seceriz kızıma. Hem sargınıda düşünme doktor bey erken çıkartmakta sorun olmaz demişti. Anlında görünen kısmada ufak bir sargı yaptırırız." dedi.

Dedikleri içime sinmişti. Gülümseyerek başımı salladım ve yemeğimi yemeye devam ettim..

Ertesi gün uyanır uyanmaz kahvaltımızı yapıp dokrorumun yanına gittik. Sargılarım daha ufağıyla değiştikten sonra eve gelip modacının getirdiği elbiseleri denemeye başladım.


İlk denediğim elbise kırmızı renkli balık model bir elbiseydi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


İlk denediğim elbise kırmızı renkli balık model bir elbiseydi.gögsünden yukarısı ve kollarının bir bölümü danteldendi. Ayrıca göğüs altındada transparan bir böüm vardı. Elbise güzeldi ama içime sinmemişti nişan için çok iddaliydı. Ve ben daha uçuş uçuş bir şey istiyordum.


İkinci denediğim elbisede beyaz rengi bir elbiseydi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


İkinci denediğim elbisede beyaz rengi bir elbiseydi. Göğüs bölgesi katlıydı ve üzerinde gümüş rengi detaylar vardı. Aynı detaydan belindede vardı. Elbise güzeldi ama beyazdı nişan için beyaz uygun olurmuydu bilmiyordum.

 Elbise güzeldi ama beyazdı nişan için beyaz uygun olurmuydu bilmiyordum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

En son iki elbise arasında kalmıştım. Biri bebe mavisi askılı bir elbiseydi. Diğeri de su yeşili uzun kollu kolları şeffaf bir elbiseydi.. İkiside güzeldi ama bebe mavisi olan daha bir içime sinmişti. Ben de onu seçtim. Didem annem de kendine bir elbise sectikten sonra modacılar evden gitmişti. Bende yorgun bir şekilde odama çıkıp akşam yemeğine kadar uyudum.

ATEŞ ' DEN

Irmak'ın beni görüp yanıma gelmemesi çok üzmüştü. Ama asıl üzüldüğüm nokta selim'in ona sevgilim demesi ve el ele hastaneden gitmesiydi. Hastaneden nasıl çıktım eve nasıl geldim hatırlamıyordum. Ama zili çalıp alev'in kapıyı açtığında ki tepkisine bakarsak berbat bir durumdaydım. Ben salona girip gendimi koltuğa bırakırken alev de ege'ye haber veriyordu.

Yarım saat sonra herkes salonda toplanmış ben de olanları anlatmıştım. En sonunda uzay bağırarak " ne bu halin? Irmak büyük bir operasyon geçirdi. İhtimaller arasında hafızasını kaybetmek vardı. Senin şimdiki görevin kendini ırmak'a hatırlatmak." dedi.

Söyledikleri mantıklıydı. Beni hatırlamıyor olabilir. Zilin çalmasıyla konuşmamıza ara verip alevin kapıyı açmasını bekledik. Alev içeri elinde bir zarfla girdi bir yandanda zarfı açmaya çalışıyordu.

En sonunda zarfı açtı ve içinden çıkan davetiye benzeri kartı okumaya başladı. Gözleri zarfın üzerinde dolanırken gördüğü her neyse çok şaşırdığı belliydi. Kartı biraz daha elinde tutup okuduktan sonra gözleri beni bulup "bunu görmen gerek diye fısıldadı." Gerçekten onu bu kadar şaşırtan şey neydi?

Ben geldim. Alevin bu kadar şaşırdığı zarta ne yazıyordu sizce?

Yorum yapmayı ve beğenmeyi (⭐) unutmayın...

LİSELİ KÜLKEDİSİ (Tamamlandı.)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin