8. BÖLÜM

8.6K 380 54
                                    

Rüzgar abim
-deniz'im bak ben sana bu zamana kadar çok kötü davrandım ama seni hergece gelip uyurken izleyip öpüp kokladım çünkü sen benim kardeşimsin benim masum meleğimsin..

Ben
-abi ben o kadar da masum değilim ki. abi ben adam öldürdüm. Siz ise benden bir abim olduğunu ve mafya olduğunuzu sakladınız. Gerçi ben sizin mafya olduğunuzu biliyordum ama sizden duymak da isterdim. Şimdi gidicem abi birdaha da gelmiycem. Sen bana kötü davrandığın sürece benim kalbim kırıldı, paramparça oldum. her gece sessizce ağladım. Acaba neden... neden beni sevmiyor diye düşündüm. Sen beni asla sevmiyeceksin sandım. Ama şimdi ben sevmiyorum. Sen de benim yaşadıklarımı yaşa ki sevgisizliğin ne olduğunu öğren.
*dedim ağlarken*

Hiçbirşey söyleyemedi.

Bu sözleri söylerken gerçekten ama gerçektem acımasızca davrandım ama bana ne kadar değer verdiklerini anlamam için planımın bir parçasını da gerçekleştirmem gerekti. Yani bu da planımın bir parçasıydı.

Artık bundan sonra herkese hakkettiği gibi davranıcam.

Arabamın kapısını açıp binip sürmeye başladım. Arkadaşlarıma bi ev ayarlamasını söylemiştim. Oraya gidicem. Bu arada benim çocukluktan beri arkadaş olduğum kardeşlerim var. Selin, kutay, duru, emir çocukken tanışmışlığımız vardı. İlk çetemi kurarken ilk üyeler onlardı. Kardeşten öteydiler benim için.  Onlar da bi nevi mafya sayılırlar.

Ben bunları düşünürken duru'nun attığı konuma geldiğimi farkettim. Arabadan indim. Zile basar basmaz kapı açıldı. Karşım da emir vardı. Direk sarıldı.

Emir
-deniz ya 2 hafadır görüşemiyoruz. Bi durum mu var?

ben
-evet var. Ama planım da var ve siz bana yardım ediceksiniz. İçeri geçelim konuşuruz.

Emir
-tamam ufaklık.

Ben
-emir birdaha bana ufaklık dersen seni ufaklık yaparım. Bilirsin harbiden yaparım.

Emir
-tamam ben denizim demiyorum birşey hadi içeri geçelim.

Emir'in bana ufaklık demesinin sebebi emir'in bizden 2 yaş büyük olması. Hepimiz aynı yaştayız ama emir farklı. İçeri geçtiğimde selin, kutay, duru vardı. Olması gerektiği gibi. Hepsiyle sarıldıktan sonra olayı anlatmaya başladım. Yani yaşadıklarımı. 

Ben
-(...) işte böyle. Şimdi planım var abimlerin beni ne kadar sevip sevmediğini öğrenicem.

Selin
-ya kuzum biz bunları yaşadığını bilmiyorduk. Yanında olamadığımız için Üzgünüz..

Ben
-sorun yok. Zaten yanımda olsaydınız da hiçbirşey fark etmezdi ki. Ama şimdi bu plan da bana yardım etmeniz gerek.

Duru
-anlat bakalım mavişim.

Ben
-şimdi hani abilerim ve kardeşlerim bana ne kadar seni seviyoruz deselerde ben inanamıyorum inanmak istiyorum ama olmuyor. Yani benim canıma bir zarar gelse nolur bunu bilmiyoruz değil mi? İşte bunu görücez.

Emir
-deniz inşallah düşündüğüm şey değildir.

Ben
-düşündüğün şey canım. Bileklerimi kesicem.

Aynı anda hepsi 'ne' dediler. Bi korkmadım da değil yani.

Duru
-ne dediğinin farkımda mısın? Şimdi sen bileklerini kesiceksin ve bizde hiçbirşey olmamış gibi izin mi vericez?

Ben
-evet izin vericeksiniz. En azından silahla direk kafama sıkmıyorum. Buna şükür edin. Şimdi ben bileklerimi banyo da kesicem sizde abimlerden bir tanesini arayacaksınız. İstediğinizi arayın. Zaten siz hemen ambulansı falan arayacağınız için bu sorun olmayacak. Ölmem meraj etmeyin.

Emir
-deniz olmaz. Yapamayız.  Ya abilerinden biri öğrenirse o zaman çok kötü olur.

Ben
-siz hiçbirşey söylemezsiniz öğrenmezler. Bakın ben size güvendiğim için söyledim. Ağlıyormuş gibi falan yapın. Ama gerçekten üzülmeyin sakın. Hadi bakalım kalkın da sarılalım. Berki son sarılışımız olur he. *dedim ayla*

Kutay
-o nasıl konuşma öyle sana hiçbirşey olmayacak anladın mı?

Ben
-tamam tamam hadi bakalım birazdan yapıcağım. Sarılayım size gelin bakıyım.

Hepsi yanıma gelip sarıldılar. Aslında ölmeye hiç niyetim yok ama bunu öğrenmem lazım gerçekten abimler ve kardeşlerim beni seviyor mu yoksa onlar da eskiden rüzgar abimin düşündüğü şeyleri mi düşünüyorlar. Yaptığım şey saçma hatta baya saçma.

Ben
-helvam fıstıklı olsun ha.

Aynı anda "denizz" dediler.

Ben
-tamam tamam pide de dağıtabilirsiniz.

Emir
-bak şimdi vazgeçicez.

Ben
-tamam aşkım gidiyorumm.

Emir
-benim sevgilim var bebeğim.

Ben
-hangi ara yaptın lan? Allahım ben burda birazdan bileklerimi kesicem yaptığım muhabbete bak ya. Neyse sonra anlatırsın. Konuştuğumuz gibi planı yapın 15 dakika sonra kesicem ona göre ararsınız. Yukarı gelmeyin. Üzülmenizi istemem.

Hiçbirşey demediler.

Yukarı çıktım, odam hazırlanmıştı. Yatağıma oturdum. Telefonumu çıkarıp galerimden abimlerle ve kardeşlerimle çekildiğim fotoğraflar vardı. Onlara bakmaya başladım. Batunun fotoğraflarını da es geçmedim. Aslında batuyla biz sevgiliydik eskiden. Ama sonra beni aldattığını gördüm. Yani küçüktüm. Fazla bişey bilmiyordum. Aslında aldatmamış. Kadın batu'nun içkisine ilaç falan atmış yani ben bunu sonradan öğrendim. Ama sonra bilmiyorum ama onu istemedim. O da biraz zor da olsa peşimi bıraktı. İşte böyle. Şimdi ona karşı bir şey hissediyormuyum, bilemiyorum ama ne yapmam gerektiğini biliyorum. Onu da ileride öğrenirsiniz. Zaten bu planımın amacı hem abinlerin beni önemseyip önemsemediğini öğrenmek hemde batuyla evlenme işinden vazgeçirmek. Eminim ki bileğimi kesince beni önemsiyorlarsa batuyla evlenme işinden vazgeçerler.

Saate baktığım da 10 dakikanın geçtiğini gördüm. 5 dakika kalmıştı. Ne olucaksa 5 dakika sonra olucaktı. Banyoya gittim. Aynayı kıracaktım. Yani bir anlık sinir krizi geçirmiş gibi görünecektim. Mesajlardan duru'ya;

'Biraz ses gelebilir. Aynayı kırıcam. Yaklaşık 3 dakika kaldı. Ondan sonrası sizde.' Yazdım.

Duru görüldü atınca mesajı sildim. Büyük ihtimalle duru da silmiştir.

Aynaya sert bir yumruk attım. Elim az da olsa kesildi. Ama bi önemi yok ben bileğimi kesiceğim. Ayna paramparça olurken saate  son kez baktım. 1 dakika vardı. Hemen büyük bir cam kırığı aldım. Yere çöktüm. Ve bileğimi hiç düşünmeden kesmeye başladım. bir tanesini derin bir şekilde keserken diğerini kesemedim. Ama cam kırığını elimin içinde sıktım. O da kanadı yani. Şuan da başım dönmeye ve etraf kararmaya başladı. Canım hiç yanmıyor. Berki şuana kadar hep yandığı için şuan yanmıyordur. Gözlerim hafif aralık duruyordu. Etraf baya bulanıktı. Kapı açıldı.

Gelen kişi emir'di.

Bana çok hüzünlü ve suçlu gibi  bakıyordu. Sanki bunu yapmamdan kendini sorumlu tutuyormuş gibi.

Erkek Lisesindeki Tek Kız (Düzenleniyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin