9. BÖLÜM

7.4K 376 75
                                    

EMİR'DEN
Deniz yukarı çıktı ve bize 15 dakika sonra bileklerini kesiceğini söyledi. Duru 15 dakika sonraya alarm kurdu. Çaldığında bize söylediklerini yapıcaktık. Hepimiz salonda otururken duru'nun telefonuna mesaj geldi.

Duru
-deniz mesaj attı. Aynayı kıracağını ve biraz ses çıkaracağını söyledi. Birde 3 dakika mı ne kalmış onu söyledi.

Herkes onaylayan sesler çıkarırken yukarıdan sesler gelmeye başladı. Hepimiz birbirimize sessiz sessiz ,üzgün üzgün bakarken bu bakışmaları ve sessizliği duru'nun kurduğu alarm bozdu. Şuan kardeşim öte olan canımdan çok sevdiğim kişi yukarı da bileklerini kesmişti. Ve ben burada böyle duruyordum. Duramazdım ki...

Ben
-selin hemen rüzgar abiyi ara durumu anlat. Kutay sende ambulansı ara. Duru sende sakin ol ağlama o iyi olucak. Planı sakın bozmayın.

diyerek hızlı adımlarla yukarı çıktım. Deniz'in kapısının önüne gelince derin nefes alarak içeri girdim. Ama görünürde yoktu. Büyük ihtimalle banyo da olduğunu düşünerek banyoya girdim.

Kardeşim yerde gözleri hafif açık bir şekil de yatıyordu. Bir bileğini derin ve uzunca kesmiş, diğerinin bileğini kesememiş ama elinin içinde büyük bir cam parçası sıkmış.

Deniz
-ne...neden.. geldin... k...ki

Ben
-bunları düşünme sen şimdi tamam mı? Kardeşim bak şimdi ambulans gelicek. Sonra iyileşiceksin.

Deniz
-(...)

Ben
-deniz aç gözlerini! deniz!..

Rüzgar'dan
Deniz gittikten sonra içeri geçtik herkes odalarına çıktı. Aslında takip edebilirdim ama daha fazla sinirlenmesini istemediğim için vazgeçtim.

Onu gerçekten seviyorum. Ama annem gittikten sonra evde tek kız olarak o vardı. Ve anneme gerçekten çok benziyordu. Rüyalarımda annemi gördükten sonra deniz'in yanına gidip ona hem ruhsal hem de fiziksel şiddet uygulardım. Sanki herşeyin suçlusu oymuş gibi. Sanki annemin gitmesi, benim o rüyaları görmem onun suçuymuş gibi. Hep meriç korurdu onu ben ona bağırırken veya şiddet uygularken o kurtarırdı deniz'i. Ama artık hiçbirşey eskisi gibi olmayacak. O geldiğinde bütün gerçekleri anlatıcam ona. Ondan sonra normal bir aileymişiz gibi yaşayacağız.

Beni düşüncelerimden uyandıran şey telefonumun çalmasıydı. Arayan selindi. Selin deniz'in en yakın arkadaşlarından biriydı sanırım.

Selin
-rüzgar abi...deniz...deniz..

Deniz'in ismini ağlayarak söylüyordu. Birden ayağa sıçradım. O ise hala ağlıyordu.

Ben
-selin söylesene ne oldu deniz'e!!

Selin
-rüzgar abi.. deniz bileklerini kesmiş... konak hastanesine... götürüyorlar...

Bu cümleler kurulduktan sonra gözümden sadece bir damla yaş süzüldü gözlerimden...

İlk defa yaşıyordum bu korkuyu... kaybetme korkusu.. canınızdan sanki bir parça eksilmiş gibi oluyor... İlk defa korkuyorum birini kaybetmekten, ilk defa suçluyorum kendimi çünkü deniz benim yüzümden bileklerini kesti.. benim yüzümden... benim!

Hemen merdivenlerden aşağıya indim. Herkes salonda oturmuş flim izliyorlardı. Kumandayı alıp flimi kapattım. Herkesin gözleri bana dönünce konuşmaya başladım.

Ben
-hemen kalkın deniz bileklerini kesmiş. Konak hastanesine götürüyorlarmış!.. Hadi!

Ben böyle der demez hepsi ayağa kalktı. Tabi ben onların sorduğu soruları es geçerek arabama bindim. Ve konak hastanesine sürmeye başladım.

ona birşey olursa asla kendimi affetmeyeceğim...

Konak hastanesine gelir gelmez hemen arabadan indim ve danışmaya gittim.

Ben
-deniz ateş bileklerini kesmiş buraya getirilmiş şuan da nerede!!

Danışmadaki kişi
-1728 numaralı oda da doktor bey size gerekli bilgiyi verir.

Hiçbirşey demeden 1728 numaralı odayı bulmaya çalıştım. Emre, kutay, selin, duru da buradaydı. Ve hepsi çok üzgün görünüyordu. Odasının camından baktığımda deniz'im bilekleri sarılı bir şekil de yatıyordu. Aynı zamanda göz altları morarık ve halsiz gözüküyordu. Hemşire serumla ilgilenirken, doktor elindeki kağıda birşeyler yazıyordu. Emirin yanına gittim.

Ben
-emir bu olay nasıl oldu?!

Emir
-abi deniz bizden bi ev ayarlamamızı istedi bizde ayarladık. Ayarladığımız evde oturuyorduk. Deniz geldi. Biraz konuştuktan sonra odasına çıktı. Yaklaşık 15-20 dakika sonra yukarıdan kırılma sesleri falan geldi. Yukarı çıktığımızda banyoda yerde deniz yatıyordu. Gerisini zaten biliyorsun. Selin seni aramış. Ambulans falan geldi. Sonra da buradayız zaten.

dedi. Ve gözünden bir damla yaş süzüldü. Emir'in deniz'i kardeşi gibi sevdiğini çok iyi biliyorum. Deniz'in çocukluk arkadaşıydı. 1-2 yaşta büyüktü. Koruyup kollardı denizi hep..

Ben
-tamam şimdi siz bana bu evin konumunu atın. Ve deniz'i birdaha sakın o eve sokmayın.

Ben bunları söylerken abimler ve batular geldi. Tam zamanında da doktor deniz'in odasından çıktı. Demir abim doktor'a bağırarak konuştu.

Demir abim
-kardeşim nasıl!

Doktor
-hastaneye geldiğin de fazlaca kan kaybetmişti. Geldiğinde zaten baygındı. Bileklerine dikiş atıp, gerekli olan kanı verdik. Ama bir sorun var!?

Batu
-ne sorunu lan!

Doktor
-deniz hanım hafızasını kaybedebilir. Ve birdaha hiçbirşeyi hatırlamayabilir. Testler sonucunda bu kanıya varıldı. Doğruluğunu uyandığında verebileceğiz. Uyanınca görebilirsiniz. Geçmiş olsun.

Nasıl yani şimdi deniz hafızasını kaybederse bir daha asla ama asla geri gelmeyecek mi? Bizi hatırlamayacak mı? Ama belki böylesi bizim için, herkes için daha iyi olur. Herşeye en baştan başlarız ve unuturuz. Ve gerçekleri deniz'e söylemek zorunda kalmam. Bu şekil de kardeşim üzülmez belki...

Erkek Lisesindeki Tek Kız (Düzenleniyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin