İyi okumalar 💛 💛 💛 💛
Sabah uyandığımda mutfaktan yanık kokusu geliyordu. Büyük ihtimalle Barış kahvaltı hazırlarken bir şeyleri yaktı. Aşağı inince tam da tahmin ettiğim gibi bir manzara ile karşılaştım.
Y:Barış! Noluyor burada?
B:Yaprak valla çok özür dilerim. Kahvaltı hazırlarken oldu herşey. Kahvaltılıkları çıkardıktan sonra yumurta kırmak istedim. Tava için yağ çıkarttım. Sonra da kırmak için yumurta çıkarttım. Zaten 3 tanesini kırdım. Diğer 2si kırıldı. Daha sonra tam yağı kaldıracakken yerdeki yumurtaya takılıp düştüm. Üstüme de yağ döküldü. Tabi ben o anda pişen yumurtayı zaten unutmuşum bi baktım tava yanmış zaten sonra sen geldin. İşte böyle.
Tabi ben o olanları anlatırken çoktan gülme krizine girmiştim.
B: Gülme ya. Gülmesene.
Y: Ya hahaha ne yapayım hahaha çok komiksin.
B: Hiçte bile. Komik değil.
Ben Barış'a ciddi misin bakışları atınca gülmeye başladı.
B: Tamam kabul komikti. Hahaha hahaha.
Y: Hadi gülmeyi bırakıp burayı temizleyelim.
B: Tamam tamam kızma.
Mutfağı temizledikten sonra kahvaltıyı dışarıda yaptık oradan da okula geçtik.
B:Amazonum bu ders boş biraz bahçede oturalım mı?
Y:Olur.
Bi an titrediğimi hissettim. Daha sonra aklıma ders var diye titreşime aldığım telefonum geldi. Arayan Nancy'di.
N:Yaprak nasılsın
Y: iyiyim sen nasılsın
N: Ben bugün okula gelmiyorum. Hatta yarın da
Y: Ne oldu niye gelmiyorsun iki gün
N: Annemlerle birlikte Ankara'ya gidiyoruz. Bişey ister misin oradan.
Y: Yok sağol.
N: Cuma günü görüşürüz
Y:Görüşürüz
Telefonu titreşimi kapatıp cebime koydum.
B: Kim gelmiyor?
Y: Nancy. İki gün boyunca Ankara da.
Konuşa konuşa ikinci dersin zili çaldı. İkimizde bilgisayar mühendisliği okuduğumuz için ikinci ders yazılımdı. Yeni gelen hoca da baya bi yakışıklı. Ama Barış kadar değil. Aynen. Kimse sırık kadar yakışıklı olamaz. İlk defa iç sesime hak verdim. Barış' a baktığımda telefonuna bakıyordu. Anlaşılan hocayı görmemişti. Çünkü sınıftaki herkes başta da kızlar hocaya bakıyordu.
Y: Barış.
B: Ne var Yaprak. Oyun oynuyorum.
Bende hiç karışmadım. Kendi bilir.
H: Gençler herkese merhaba. Benim adım Can. Bu yıl fakültenize yeni geldim. Şimdi isterseniz derse başlayalım.
Hoca ders boyunca notlar aldırdı. Barış ders sonunda hocaya bakınca otomatik kaşları çatıldı.
B: Yaprak bana lütfen bu manken tipli adamın yazılım hocamız olduğunu söyleme!
Y: Maalesef Barış bey. Ta kendisi. Gerçekten de çok yakışıklı bir adam.
Biraz kızdıracaktım.
B: Yaprak
Y:Ne var. Üstelik bi o kadar da akıllı. Hem de kıvırcık saçlı. Esmer güzeli be.
Barış'ın damarlarının belli oluyordu. Çatık kaşlarını biraz daha çattı.
Y: Ama
B: Ama ne. Bide baklavalı de. Uzaylı de. Dünyanın en yakışıklı adamı de. Miss Turkey birincisi de.
Y: sen beni kıskandın mı? Şaka yav şaka şaka. Hiç kimse benim sevgilimden güzel olamaz.
B: Sevgilin mi? O kim. Ver adresini bi dövüp geleyim.
Y: Şapşik. Sensin ya benim sevgilim.
B: Ha doğru. Öyleydi dimi.
Y: Evet öyleydi. Allah'ım Yarabbim. Millet deliye hasret biz akıllıya.
Akşama kadar dışarıdaydık. Akşam olunca ikimizde kendi evimize gittik. Her zamanki gibi yatağıma uzanır uzanmaz uyudum.Herkese tekrar merhaba. Çok şükür artık yb atabileceğim. Bu gün özür olarak 2 yb daha atıcam. İstediğiniz bir şey varsa yazabilirsiniz. Ayrıca fikri olan yazabilir mi. Olay bulamıyorum. Bu arada hikayemi birçok kişi okuyup vote atmış. Hepinize teşekkür ederim.
Sizleri çok seviyorum ❤❤❤
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İKİNCİ ŞANS ~YAPBAR
Fiksi PenggemarBarışın aşkına ikinci bir şans veren Yaprak ve onların üniversitedeki ikinci defa karşılaşmaları. Başlangıç tarihi : 23/01 /2019 💛💛💛