İKİNCİ ŞANS ~YAPBAR

BÖLÜM 4

İYİ OKUMALAR💛💛💛
Y:Barış sen
Tam o sırada şu Barış'ın hiç kıskanmadığım boya küpü nişanlısı geldi
D: Hayatım bu kim? Yoksa hep bahsettiğin kuzenin Alya mı?
Y:Hay-
B:Evet evet Alya. Alya merhaba desene yengene.
Ben ise Barış' ın dedikleri ile dondum kaldım. Sonra kendime gelince Barışa tokatı çaktım.
Y: Lan sen nasıl bir adamsın be. Şu haline bak daha geçen sene aşkından ölüp biten adam sen değildin. Sonra Duru'ya dönüp"merhaba tanışalım mı boya küpü çakma sarı ben Yaprak. Alya değil"Dedim.  Daha sonra da hızla sınıftan çıktım. Tam da o sırada köşede Nancy'i gördüm.
N:Yaprak ne oldu iyi misin? Niçin ağladın?
Y: Nancy ben hiç iyi değilim. Sen bana sınıftan çantamı getiren sonra da bir yerde oturup konuşsak olur mu?
N:Peki. Ben hemen çantaları getireyim.
Nancy gidince olanları düşündüm. Barış bunu nasıl yapar? Sadece ve sadece 6 ayda mı sözlendiler. Oysa ben partiden hemen sonra onu aradım. Bulamadım ama eğer bulsaydım ona onu sevdiğimi söyleyecektim. Ancak beyefendi hemen kendine sevgili yapmış. Ben bunları düşünürken Nancy geldi. Birlikte okuldan çıktık.
N: Bak Yaprak ne oldu bilmiyorum ama bana göre bir kızı en iyi hissettiren şey alışveriştir. Hele bir de sen bir erkek için ağlıyorsan.
Başımı evet dercesine salladım.
N: O zaman doğru Optimuma gidiyoruz.
Gidince hemen ilk giysi mağazasına girdik. İster istemez göz devirdim. Demiştim ya hala içimde bir Selahaddin dayı var. Ben söylenirken elinde en az 10 parça kıyafet ile Nancy geldi. Ve hepsini bana denetti. 3 saatin sonunda toplamda bana 5elbise, 6 bluz, 4etek. Nancy'e de bunların iki katını aldı. Hatta 3 de olabilir çünkü sayamadım. Şuan yorgunluktan bitmiş bir halde bir kafedeyiz. Nancy'e herşeyi anlattım.
N: Yaprak bırakta şu sırıkla, boya küpünü bir dövüp geliyim.
Y: Hahaha ya beni bile böyleyken güldürdün ya. Neyse şimdi ben ne yapmalıyım sen söyle.
N: Bilmem ki. Daha önce hiç böyle bir durumda kalmamıştım. Ama ben senin yerinde olsam Barış'a hiç pas vermezdim. Bana seslense bile dönüp bakmazdım.
Y: o zaman ben de öyle yapayım.
Tamda o sırada telefonum çaldı. Çete konferans arama yapıyordu.
N: Kim?
Y: Sana bahsettiğim çetem.
Telefonu açınca ekrana baktım herkes kendi sevgilisi ile birlikte aramış. Galiba hepsi de kendi evlerindeydi.
Y: Kuşlarım! Napıyoyorsunuz?
G: İyiyiz başkan
M:sen napıyoyorsun?
T:Kuşlarım lafını lütfen bir daha beni kapsayacak şekilde söyleme. Ayrıca sen bana sormadan söyleyeyim sen aramadan önce gayet iyiydim ama şimdi berbat bir ruh halindeyim.
Ba: Ya Tuna düzgün konuşsana. Yaprak sen bakma buna biz iyiyiz. Merve'nin de dediği gibi asıl sen nasılsın? Hiç arkadaş edindin mi?
Y: Bende iyiyim yani iyiyim ya. Boş verin. Haa bu arada ben sizi yeni arkadaşım ile tanıştırıyım. Adı Nancy.
Telefonu Nancy'e çevirdim. O da el sallamak ile yetindi. Telefonu kendime çevirince Sinan'ın içtiği suyu tükürdüğünü gördüm. Büyülenmiş gibi bakıyordu. Sonra da Ece, Sinan'ın kulağını çekti. Bizde olayı anlayınca gül gül öldük. Biraz daha konuşup telefonu kapattım. Ve kızkıza Nancy ile konuşmaya başladık. Böyle konuşa konuşa günü bitirdik. Akşam 8 gibi eve geldim. Tam kapıyı açarken arkamdan Barış'ın sesini duydum. Ama hiç dönüp bakmadım. 5 dakika geçmeden kapım çaldı. Açınca karşımda bir adet sırık boya küpü gördüm. Gerçekten bu kız da en az Barış kadar sırık.
D: Merhaba Yarpak. Ben Duru. Barış'ın sözlüsüyüm. Birdaha Barış'a yaklaştığını dahi görmeyeyim. Yoksa bu saçlarını gözlerin ile birlikte eline veririm. O kadar!
Daha sonra da kapıyı çarpıp çıktı. Ne oldu hiçbir şey anlayamadım bile. Off ya bide başıma bu psikopat Duru çıktı ya. Bütün bu olayları unutarak odama çıktım üstümü değiştirip hemen yattım. Umarım yarın daha güzel bir gün olur.

Evet. Tekrardan merhaba. Cezam, ödevlerimi hemen bitirince kalktı. Çünkü kurstan 6 sayfa ödev verdiler. Ben de hemen ilk iş yb yazdım umarım güzel bir bölüm olmuştur. Medyada Nancy karakteri var.