12. bölüm

3.8K 110 2
                                    

YAĞIZ*

saatler geçmesine rağmen Beste hala gelmemişti. ve benim ozan ve buse 'ye daha fazla mahçup olmamam gerekiyordu. aynı zamanda Seda 'nın da burda oluşu işleri zorlaştırıyordu. konum atmamın ardından geçen 2 saatte ozan ve buse içkiyi kaçırmış bende onlar gibi eğleniyor gözükerek sinirden  içkiyi kaçırdığımı fark edememiş duruma gelmiştim. bunu fark ettiğimde Seda'nın içime girmiş olarak saatlerdir yanımda olduğunu da farketmiş oldum.

iki saatin sonunda kollarım seda'nın belindeydi. karşımdaysa beste duruyordu.

BESTE*

 sanırım beklediğim en son şeydi bu. arabamın bozulması!.

yolun ortasında kalmıştım ve Yağız'ın yakın zamanda deliye döneceği malumdu. 

hızla selin ve  mert 'i aradım. fazla uzaklaşmış olamazlardı. fakat aramama rağmen ısrarla cevap alamadım. 

Yağız'ı aradım. açılmadı. tekrar aradığımda ise müzik ve gülüşme sesleri dışında cevap alamadığım sesler duyuldu. keyfinin yerinde olduğu barizdi. onu aramayı bırakıp arabada beklemeye başladım. 

tam son çare babamı arayacağım sırada arkama bir araba yanaştı. aynadan kontrol ettiğimde kaan olduğunu gördüm. arabadan inip yanıma doğru geldiğinde camı indirdim.

"sen iyi misin ?"

"evet sadece çalıştıramadım. ve gitmem gereken biryer var."

"hadi gel."

kısa bir tereddüt den sonra çantamı alarak arabadan indim. kaan'ın arabasına bindiğimde telefonuma mesaj gelmişti. yağız dan. ardından da bir soru. kaan dan...

"gerçekten mutlu musun beste ? benim gibi seni anlayabiliyor mu? seviyo mu benim gibi ?"

Buse'nin kardeşi seda ve Yağız'ın dip dibe çekilmiş fotoğrafı...

"kaan ben...  ben mutluyum. sadece sana yaptıklarım için üzgünüm. ama..."

 ardından bir mesaj daha... yağız dan...

seda'nın sinir bozucu bir şekilde sırıtarak çekmiş olduğu iddialı dekolteli elbisesi içinde  kendi resmi...

"...yarın seninle konuşmak istiyorum. eğer bana ayırabiliceğin zamanın varsa, sana anlatıcaklarım var. " 

telefonu hızla çantama atıp kaan'ın gözlerinde ki ışımayı izledim. ardından resimlerin gelmiş olduğu mekana varmış bulunduk. 

"seni bekliyor olucam beste. her zamanki gibi. "

arabadan indim derin bir nefes alıp kafe bar a doğru yöneldim. resimleri doğrular nitelikte aynı şekilde oturuyolardı. tek sıkıntı mekandaki herkesin aynı durumda olmasıydı. buse ve ozan da dahil. 

kendimden emin adımlarla masalarına doğru yönelmişken yağız'la göz göze geldik. ben yaklaştıkça seda yağız'dan uzaklaşmaya başladı. yağız itmişte olabilir, tam emin değildim.

"merhaba. geç kaldığım için mahçumtum, fakat bensiz de gayet iyi görünüyorsunuz. sevindim."

yağız'ın hafifçe bana doğru yanaşmasından seda memnun değildi. fakat kimsenin kafası yerinde de değildi. 

"tatlım seni daha sağlam karşılamak isterdik. ama işte kutlama olunca " buse kendinden geçmiş bir şekilde selamlaşıp bana sarıldı. sonrasında  kendilerini biraz daha toparladılar. 

yağız dan ses çıkmıyordu.

"ne içersin beste? " ozan 'ın nazik sorusuna biraz bulduğum hallerini umursamazca cevap verdim.

"bişey almıyım ben malum, yeni evliler olarak içkinin zararlarını takip etmeliyim. ne zaman ne olucağı belli olmaz. "

hafif sırıtarak seda'ya doğru yönelttim bakışlarım. geçen sefer ki , hamilelik lafına bende laf söylemiş oldum. en azından içimde kalmadı. sonuçta bir daha görmeyeceğim insanlardı. artık.

yağız ise tepkisiz kalmıştı. fakat şaşırdığını fark edebiliyordum. benden böyle bir atılım beklemediği belliydi.

"artık kalksak ayıp olur mu size ? ben biraz yorgunum da ?"

geldiğimden beri morarmış olarak bekleyen seda gizlice yağız'a bakışlar atmaya devam ediyordu. selin ve ozan 'dan anlayışlı onaylamalar geldiğinde yağız'a yöneldim. 

ayakta durabiliceğini sanmıyordum. koluna girerek dışarıya çıkması için yardımcı oldum. seda'nın çatlamış bakışlarını arkamda hissedebiliyordum. bu gecenin sonunu böyle hayal etmediğinden emindim. benim içinde öyleydi. 

arabayı bulduğumuzda anahtarları yağız'dan almaya çalıştım. süremiyeceği belliydi.

"ne yapmaya çalıştığını anlayamıyorum"

anahtarı alarak onu arabaya bindirdim.daha sonra kendimde sürücü koltuğuna yerleştim.

" emin ol kafan yerindeyken bile anlayamazsın. zorlama."

eve geldiğimizde odama geçerek üstümü değiştirdim. ve ona sızma imkanı tanımadan yanına gittim.

" eminim şu gerçekçi evlilik olayımızda batırdığın şu durumun farkına varmışsındır.  fakat belirtmek isterim ki, yeni bir kurala göre hareket edip , anne babalarımız dışına evli değilmiş gibi davranmak istiyorsan, ki yapmış olduklarından belli olsa gerek, bunu benimlede paylaşman gerek. çünkü benim uzun süreli bir ilişkim var ve bu saçmalık için kaybetmeyi göze alamayacağımı farkettim. o yüzden kuralına göre oynayalım. sen onla bunla sürterken ben aşk acısı çekmek istemiyorum. yarından itibaren buna göre oynayacağım. "

hızla odasını terk ettiğimde sarhoşluğundan eser kalmadığına emindim. başından soğuk bir su dökülmüş kadar ayık ve sinirliydi çünkü.

bense doğru olduğunu düşündüğüm bu kararın arkasındaydım.


zoraki evlilikHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin