"hayır beste bu kadar yeter"
elimdeki şarap bardağını zorla olan kaan 'a öfkeyle baktım.
"SANANE!"
hızla onu ittirdiğimde yere sendeleyen ben olmuştum. demekki kör kütük sarhoş ve onun sayesinde ayaktaydım.
kaan'la buluştuktan sonra evde herkesi arkamda bırakmıştım. beynimden de atmak için bara gelmiştik ve olabildiğince içmiştim. belliki. herşeyi unutmak istiyordum.
"hadi seni eve götürelim."
kaan beni arabaya bindirdiğinde uyuklamaya başlamıştım. uyandığımda beni kucağına almaya çalışıyordu. etrafı süzdüğümde kendi yada evli olduğum evde olmadığımı gördüm.
"kaan nerdeyiz ?"
"bana geldik."
"beni. eve. götür. kaan."
bayılmadan durmaya çalışıyordum fakat göz kapaklarım buna direnemedi.
güneş ışıkları uyumamı engellemişti. uyandığımda başım çatlıyordu.
etrafa baktığımda kesinlikle bana ait olmayan bir yerdeydim. dün geceki elbise hala üstümdeydi. fakat saçım dağınıktı. yataktan kalkıp etrafta eşyalarımı aradım. çantamı bulduğumda içinden telefonumu çıkarttım. bir çok kez cevaplamadığım arama mevcuttu.
iki kere suzan aramıştı.
yirmi bes kere yağız...
hızla gözlerimi ovuşturdum. gerçekten de o aramıştı. asla aramayan kocam.
geri ara, tuşuna basarak telefonu kulağıma dayadım. telefon açıldığında cevap vermesine izin vermeden ben konuştum.
"mesaj atacağım konuma gelip beni al. "
telefonu konum atıp çantaya geri attım. ardından eşyalarımla odadan çıktım.
"günaydın!"
kaan'la karşılaştığımda dün geceyi daha iyi anımsadım. elindeki kahve bardağını alarak içmeye başladım.
"benim burda ne işim var kaan ?"
"çok kötüydün, ve evini bilmiyordum ayrıca uyumuştun. ne yapabilirdim ?"
"her neyse. artık görüşmesek herşey daha iyi olur. "
kaan önce bocaladı, sonra kaşları çatıldı.
"saçmalama beste. ben seni bu şekilde bile kabul etmişken sen gidemezsin."
"çok büyük bir yanlış yapmışım. artık seninle görüşmek istemiyorum. üzgünüm."
"hayır beste!" kolumu sıkıca kavradığında canım yanmaya başladı. ardından duyulan korna sesiyle beraber kolumu ondan kurtardım. hızla kapıya yöneldiğimde kaan'da peşimdeydi.
kaan'ın oraya çakılı kalmasını sağlayan şey kapıdaki arabadan inen yağız oldu.
bana doğru gelen yağız nasıl bir durumda olduğunu anlayama çalışıyordu. fakat gittikçe sinirlendiği belli oluyordu.
kaan'a bakmamı sağlayan şey fısıldadığı sözcüktü.
"hassiktir. ne oluyor lan?"
arabaya binmeye çalışırken yağız'da kapısını açmıştı. son kez kaan'ın sesi duyuldu.
"sen tam bir orospuymuşsun beste!"
arabaya binmem, yağız'ın geri dönerek kaan'a attığı yumruk ve geri geldiğinde hızla arabayı sürmeye başlaması saniyelik bir zaman diliminde meydana gelmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
zoraki evlilik
Romancekendini bir anda nikah masasinda bulan ve baska çaresi olmayan bu dünyalar güzeli kız karsindaki gizemli playboyla nasil bas edicek ? "beste özer , kendi özgür iradenizle yağız dinçer i kocaliğa kabul ediyor musunuz ? " ASLA 'evet ' s...