6.bölüm

9.4K 297 10
                                    

Okuma sayisi icin cok tesekkur ederim ve oylarinizi da bekliyorum gec kalmasindan dolayi ozur dilerim. Lutfen bu konuya bagli kalmayin ve diger hikayelerime de goz atin. En yakin zamanda zoraki evlilikle ilgili olan yeni bir hikaye yayinlayacagim.

Sabah kalkar kalkmaz hazırlanan valizleri kontrol etmiş  her şeyin tamam olduğuna karar verdikten sonra yardımlarla otelden ayrılmıştık.

2 saat sonra uçağımız inecekti ve tam 2 gün sonra da nikah kıyılacaktı. Fazla tantana olmasını istemediğimiz için yabancı usulü olacaktı. Yeminlerimizden önce imzalar atılacak ardından da yemin edeceğiz. Ardından günü bitirmiş olup hayatımıza devam edeceğiz. Ben farklı evde ve farklı bir oda da…

Yorgun bir şekilde öğlen gibi eve vardığımızda yağız’ların evinde toplanmışlardı. Aile yemeğinde hazırlanılan tüm detaylar konuşulmuştu. Salondan gelinliğime kadar her şey hazırdı.

“ee günler sayılı. Bir bekarlığa veda partisi için sadece yarının var yağız efendi “  Mehmet beyin gereksiz yere ortaya çıkardığı şu veda şeysi canımı sıkmaya yetmişti. Yerimde rahatsızca kıpırdandım. Yanımda duran yağız’ın neşesinin yerine geldiğinin farkındaydım.

“ah merak etme baba bu sefer önceden ayarladığım mekan iptal edilmeden yapacağım şu veda işini “ burukça sırıtmasıyla  kaç kere  bekarlığa vedası olduğu başımın üstünde soru işaretleriyle duruyordu.

Rahatsızca kıpırdanma sırası Dinçer ailesindeydi.

“neden bahsediyorsun yağız ? “ annemin sorusu üzerine Mehmet bey araya girdi.

“ah talihsiz bir düğün öncesi bozulan nişan. Tadımız kaçmasın “

Mehmet beyin kapattığı bu konuyu en yakın zamanda gündeme getirmeyi bir yere not ettim ve biten yemeğimden sonra izin isteyerek odaya çıktım.

O günden sonrada zaten kimseyi görmedim. Düğün için hazırlanan şeyler odama gelmişti. Sabah yediğim ufak şeyler dışında yemeğe inmemiştim. Yağız arayıp sormamıştı. Şuan ise büyük ihtimalle düzenlediği veda partisinde mutludur.

Gökyüzünde askılı kalan sorularım içimi kemirmek üzereyken merdeyse 1 aydır konuşamadığım arkadaşlarım selin ve mert’i aradım.

İkisi de okul programı yüzünden yoğundular ve onları aramama kararı almıştım fakat daha fazla aramasam hem düğünüm yüzünden bana küserlerdi hem de ben içimi kemirmeye devam edip düğün öncesi ölürdüm.  

Selin , mert’ten hoşlanıyordu. Mert ise bunu göremeyecek kadar sürtük sevgilisiyle takılıyordu. ne kadar merve’nin sürtük olduğuna inanmasa da bizim sağlam kanıtlarımız vardı.

İkisine de uzun ve olaylar açıklar mesaj attıktan sonra her zamanki bara gelmelerini istemiştim.

Üstüme geçirdiğim  siyah elbiseyle hemen bara doğru yol aldım. Benden kısa bir süre sonra ikisi de geldiklerinde olayı baştan anlatmış  barda ki köşemizde oturuyorduk.

“cidden evleniyor musun ? “ Selin’in bininci sorusuna tekrar cevap verdim.

“evet canım hem de YARIN!” ikisinin de acıyan gözleri bana dönmüştü.

“bence şu  ikinci parti olayını sorman gerek “ mert’in doğru tespiti üzerine başımı masaya gömdüm.

Selin’le Mert beni neşelendirmeye devam ediyorlardı. Bense ikisinin ne kadar iyi bir çift olabilecekleri hayallerini kurarken kafamı  meşgul etmeye çalışıyorduk.

“mert , Merve seni buraya nasıl gönderdi ? “  işte Selin’inde geldiğimizden beri merak ettiği soru…

“bir akrabaları ölmüşte.  Cenaze evine gitmeleri gerekiyormuş “ omuz silktim konuyu kapatması onunda bu yalana inanmadığı anlamına geliyordu.

Selin’le göz göze gelip gözlerimizi devirdik. Birer bardak daha içtiğimizde kendi kendimize güler hale gelmiş ama kendimizdeydik.

Yan masadan gelen kavga sesleri dikkatimizi oraya çekmişti. Bir grup genç ve aralarında bulunan kızlı erkekli kişiler takılırken ikisi barışmaya başlamışlardı fakat herkes tarafından normal karşılanmıştı. Bir süre sonra sona eren sesler sonucunda bizimkilere dönmek üzereydim ki selin kolumu dürttü.

“orada ki Merve ! “

Önce Mert’ e baktım ve onunda görmüş olduğunu anlayıp gözlerini takip ettim. Baktığı yere baktığımda dikkatimi çeken tek şey Merve’nin kucağına oturduğu  Yağız’dı.

Mert sinirlenmeye başladığında onun elini tuttum. 

“Özür dilerim “ dolan gözlerini bana çevirdi ve dediğime anlam vermeye çalıştı.

“Merve’nin yanındaki çocuk… benim… bahsettiğim kocam

Selin ve mert abartılı şaşkınlıkla bana bakıyordular. Ardından Mert masadan kalkıp kendisini oraya yönlendirdi tabi ki arkasından da biz. Yağız’a bir şey yapacağını sanıp hemen geçmesini dilerken yanımdaki Mert , Merve’yi olundan tutup Yağız’ı sömürmesinden ayırıp ayağı kaldırdı. Bu olanları Yağız kaşlarını çatarak izliyordu.

Mert’,in attığı tokat ile Merve yüzünü düşürdü. Olanları gören Yağız  hareket’e geçip Mert’e yönlendiğinde hızla Mert’in önüne geçtim.

Yağız’ın beni fark etmesi tam o sırada olmuştu. Kaşları çatılmış ve benim vereceğim tepkiyi bekliyordu.

“güzel bekarlığa veda partisiymiş… “  vereceği tepkiyi beklemeden Mert’i tuttuğum gibi çıkışa yönlendirdim.

Kapıdan çıkmak üzereyken beni durduran şey Yağız’ın eli oldu. Benle beraber duran Selin  ne yapması gerektiğini bekliyordu.

“sen Mert’i  evine bırak ve onu arayacağımı ve özürlerimi  söyle yarın yanına gideceğim “

 Arkamda kaşları çatılan bir adet Yağız olduğunun farkındaydım. Selin ve Mert gittikten sonra  bizde dışarıya çıktık ve daha sessiz bir alanda durduk. 

" ne diye getirdin beni buraya ? " 

zoraki evlilikHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin