zoraki evlilik

10.Bölüm

"Beste ! ağaç oldum burada. sadece arkadaşımın kutlaması " 

Yağız'ın iş arkadaşı, en büyük yardımcısı olan Ozan'ın nişanlanması üzerine düzenlediği küçük bir partiye eşli katılıyorduk ve ben hoş bir elbise giyip hazırlandıktan sonra kapıda ağaç olmuş Yağız'ın yanına indim.

"Beste.."

"geldim işte ne Beste Beste ? " 

beni görünce sabitlenen gözleri bir süre donuk kaldıktan sonra kapıya açarak dışarı çıkmamızı sağladı. ancak arabaya bindiğimizde konuşabildi. 

"hoş, olmuşsun."

"teşekkür ederim " 

kıytırık olmayan bir bar/cafe ye geldiğimizde arabayı valeye verip yanıma geldi Yağız. elini uzattığında elini tuttum ve beraber içeriye girdik. kapıda bizi şirkette de denk geldiğim için tanıdığım Ozan karşıladı. yanında da nişanlısı vardı. 

"hoş geldiniz " Ozan ve Yağız sarıldı. ardından nişanlısı Buse ve bende tanıştırıldık. Ozan 'ın tarif etmesi üzerine  bizim için ayırdığı masaya geçtik.

"sanırım herkes bize bakıyor. " tedirgin olmuştum. sürekli gözler bizdeydi. bir nişana göre fazlada kalabalıktı.

"sanırım bunun sebebi ben değilim " Yağız'da fark edip bana atmıştı suçu. biraz şık olduğumu kabullenmeliyim. 

modern ve eğlenceli geçen saatler sonucunda davetliler azalmıştı. fakat bizim kalkmaya niyetimiz yok gibiydi. zaten yakın arkadaşı olduğu için kalkmamamız gayet normaldi. Yağız işten tanıdıklarıyla koyu sohbetteyken onu ilk defa bu kadar heyecanlı ve mutlu gördüğümü fark ettim. aslında ben Yağız'ı farklı halde ve duygularda görmemiştim.

bir süre onu izledikten sonra salonda sadece iki masa kalmıştı ve ozan ile nişanlısı yanımıza gelmişti. artık makara yapmaya ve gülüşmeye başlamışlardı. aralarda bende katılıyordum. gülümsüyordum.

ozan , nişanlısı Buse , onun kız kardeşi ve Yağız'la ben kaldığımda ozan kalmamız konusunda ısrar etti. saat gece yarısını geçmesine rağmen kutlamalarını bitirmemişlerdi.

hep beraber Ozan'ın ısrarıyla sürekli takılıyor oldukları bara gittik. 

"ne alırsınız hanımlar ? " 

ozan ve Yağız viski istedikten sonra Ozan bizim içeceklerimizi getirecekti.

"tekilaa " Buse 'nin kız kardeşi Seda fazla oynak ve kikirdek bir kızdı. 

ben cevap veremeden önümüze bir tepsi tekila gelmişti bile. tabi ki sarhoş olmak isteyeceğim son şeydi o yüzden bir süre kızlar fondip yaparken ben dokunmadım bile. Seda iyice yalpalamaya başlamış tekila onu çarpmıştı. 

"canım sen neden içmiyorsun ? "

Buse 'nin önüme koyduğu tekilaya baktım 

"yok almıyım ben " 

o sırada Seda Yağız'ın yanındaydı ve kendini ona yapıştırmaya çalışıyordu. 

"yoksa hamile misin ? " ozan 'ın tepkisiyle Yağız ve Seda bize dikkat kesildi. 

"hah yok ne alakası var " 

önümdeki tekilayı hızla fondipleyip meraklı bakışları üstümden attım. 

eğlenecek halim kalmamıştı ve ben yorulmuştum. içkide başımı ağrıtmaya başlamıştı. 

"ben biraz hava alıcam "diye Yağız 'a seslendim fakat Seda onu rahat bırakmadığı için duymamıştı bile. masalara tutunarak kendimi dışarıya attım.  salonda da birşeyler yemiştik ve içkide girince mideme allak bullak olmuştu. temiz havayla başbaşa kaldığımda etrafdaki sarhoş sesler kulağıma gelmeye başlamıştı. bir kaç erkek topluluğu etraftaki kızlara sataşıyordu ve burda olmam hiç güvenli değildi. hızla kendiği bara yönlendirdiğimde beni farkedip peşime takılmışlardı. duvarlardan destek alarak hızla kendimi  bara attım. kalabalıkta gözlerim Yağız'ı aradı. bıraktığım gibi  Seda'yla dipdibeydiler. hızla masaya gidip çantamı aldım. ben bardan çıkmak üzereyken Yağız anca farketmişti beni. ciğerlerim tekrar soğuk havayla buluştuğunda barda ki ter kokusu yüzünden tıkanmaya başlayan nefesim açılmıştı. korumalardan taksi çağırmalarını isteyip nefes nefese barın kapısında bekledim. 

taksi geldiğinde son kez arkama baktığımda Yağız'ın beni gördükten sonra peşimden gelmediğini anlamam geç olmadı.