" hayır aynı odada kalmayacağız! "
"Bunu anneme soyle ' hayatım' " diye vurguladığında yapılacak birşey olmadığını anladim. Yağız anahtarı almış arkasında eşyalarımızı taşıyan tuhaf elbiseli adamla yanıma geldi ve tek elinde tuttuğu bir tane anahtarı bana inat olsun diye gözümün icine soktu.
Odaya girip koşarak banyoya geçtim 2gün onunla ne yapacaktım ben !!
Geldiğimizden beri çıkmaya cesaret edemediğim banyonun kapısını yavaşça açarak kafamı dışarı uzattım. Havanın kararmasıyla odayı loş ışık kaplamıştı.
Yağız ın yatakta , kendi köşesinde yattığını görünce koşarak diğer köşeye atladım. Bu sırada yağız' ın üstünde geçmeyi ihmal etmemiştim.
Yağız biraz kıpırdansa da uyanmadı. Ayaklarımı belinde ayarladıktan sonra baskıyla onu yataktan ittim. Daha o ne olduğunu anlamadan kendimi iki kişilik yatağa yaydım ve geri yatmasını engellemeye çalıştım.
Zorla evlenebilirdik ama zorla onla aynı yatakta ozellikle evlenmeden yatmayı planlamıyordum.
Oflanarak odanın diğer ucundaki koltuğa uzanan yağız’ı gördükten sonra kendimi yatakta ortalayarak uyku pozisyonu aldım.
Rahatsızca kıpırdanarak gözlerimi açtığımda duştan çıkmış bir kas yığınıyla karşılaştım.
“tanrım git üstünü giyin “ hala dikilip elindeki havluyla saçını kurularken aradan bana bir bakış atıp gözlerini devirdi. Tekrar banyoya girip bu sefer giyinip çıktığında bende bu fırsatta üstümü değiştirdim.
“kahvaltıyı odamızda mı etsek sevgilim “ alaylı gözleri üstümdeyken öfkeyle soluyarak telefonumu elime alıp odadan çıkmıştı. Tabi ki oda benim peşime.
Otelin kahvaltı salonuna indik ve kahvaltı tabaklarımızı yemeye başladık. Ben bir yandan yerken bir yandan da kapalı olan telefonumu açmış cevapsız arama ve mesajlara bakarken aynı işlemi yağız’da yapıyordu.
Kaan’dan gelen tonlarca mesajı görünce gözlerimi pörtletip yemeğe ara verdim. Attığı son mesajı açtım.
yapma yapma bize bunu yapamazsın biz birbirimizi seviyoruz. Aç şu telefonu
gözlerim dolmaya başladığında telefonu tekrar geri kapatıp masaya koydum. Göz yaşlarım akmaması için başımı tabağa gömdüm.
Sadece basit bir yanlışlık sonucu saçma bir terk edişin ardından ona geri dönemeden olaylar gelişmişti.
Tam masadan kalkmak üzereyken başımızda dikilen esmer bir hatun dikkatimi çekti. Benle birlikte yağız’da başını kaldırdı. Önce yutkunup ardından dikleşti.
“selem şekerim. Uzun zamandır yoksun “ saçının ucuyla oynayıp bakışlarıyla yağız’ı yiyen esmerin Türkçesi de bozuktu.
“ya evet uzun bir aradan sonra gelelim dedik “ rahatsızca yerinden kıpırdandı. Kız bunun üzerini beni fark edip yan gözle bana baktı.
“ah kardeşin olduğunu bilmiyordum… “ küçümseyen şiveli esmere gözlerimi devirip hızla masayı terk ettim.
Benim kendi sorunlarım yetmiyormuş gibi bir de yağız’ın sevgili tribini çekmeye niyetim yoktu.
Asansöre binip kat numarasına bastım ve kapının kapanmasını bekledim. Bu arada aynadan ağlamaya başladığımı fark etmiştim.
Kapanmak üzere olan kapı birden açılınca gözümde yaşlarla olduğum yere sabitlendim. İçeriye önce kaşları çatılan ardından da gülümseyen bir adet yağız girdi. Beni daha fazla görmemesi ve alaycı gülüşünü görmemek için ona arkamı döndüm.
“ne o kıskandın mı? “ alay ses tonundan bile anlayınca gözlerimi kapattım ve 10’a kadar saymaya başladım.
“bunlara alışsan iyi olur güzelim “ daha fazla aşağılanmaya dayanamayıp hıçkırıklar kaçan ağzımı elimle kapattım. Asansör durunca indim ve odaya doğru koşmaya başladım. Kapıyı hızla çarpıp yaslandım ve duvar boyunca yere oturdum.
Her şey birden bire üst üste geldi ve benim bünyem bu kadar şeye alışık değil. Kaan’la olan kavgalarımızın bu boyuta geleceğini ve zorla biriyle evlenmenin eşiğine geleceğimi düşünmemiştim. Onu bir kızla yakaladığımda anlayıp dinlemeden yargılamasaydım şimdiye farklı yerde farklı biriyle farklı duygular içinde olabilecektim. Tüm bunları kendi başıma kendim açmıştım ve aynı zamanda aşağılanmayı da kabul edemezdim. Cenin pozisyonunu alıp gözlerimi dizlerime dayadım.
Benden habersiz kapanan kırmızı, şişmiş gözlerimi açtığıma karşımda yağız bedenimse yataktaydı. Hava kararmıştı ve ben uyuya kalmıştım ne kadar güzel…
Yağız ağzını araladığında ondan önce davranıp konuşmasına engel oldum.
“sakın beni seni kıskanmakla suçlama böyle bir şey yok. Canımı sıkan senin dışında hayatımda var yağız dinçer “ ciddiyetle söylediğim şeyler üstüne biraz bekleyip konuşmasını gerçekleştirdi.
“yemek saati geldi “ ayaklanıp kapıyı açtı ve benim gelmemi bekledi. Yataktan kalkıp odadan çıkınca beraber asansöre bindik.
yeni bölüm pazar günleri yayınlanacaktır...
eğer diğer hikayelerimide okursanız daha farklı kurgularla karşılaşacağınıza inanıyorum. yeni bölümü en yakn zamana yayınlamaya çalışacağım. diğer kurgularımla vakit geçirmeye çalışın lütfen...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
zoraki evlilik
Romancekendini bir anda nikah masasinda bulan ve baska çaresi olmayan bu dünyalar güzeli kız karsindaki gizemli playboyla nasil bas edicek ? "beste özer , kendi özgür iradenizle yağız dinçer i kocaliğa kabul ediyor musunuz ? " ASLA 'evet ' s...