Aldanma

250 25 156
                                    

Selam❤️ bu bölüm daha hızlı geldi ❣️ oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın ❣️❣️





Rüzgar Cihat'tan

Daha ne olduğunu bile anlayamadan kapıyı vurarak çıkmıştı.
Kalkmaya çalışmalarım boşaydı ve kesinlikle bıçak yaramı daha da zorluyordu. Kendime daha fazla işkence etmeden yanı başımda ki komidinden telefonumu aldım.

Onunla konuşacaktım ama bir türlü fırsat olmuyordu. Bu durum beni iyice sinirlendirmeye başlamıştı.

Irmak telefonu açtığında telaşlı sesi ile beni soru yağmuruna tutunca "Dur sakin ol hiç bir şeyim yok." demek zorunda kaldım.
Küçük kız kardeşler tam bir bela olabiliyordu.

"O zaman neden aradın?"
Sorusu üzerine Esin'in gidişini anlattım.

"Onu bu yerden çıkmadan bul. Güvenli bir şekilde evine götür. Onun güvende olduğundan emin ol. Onunla konuşmak istememin nedeni de buydu biliyorsun. Başına bir şey gelmesi olasılığını göz ardı edemeyiz. Ne de olsa o benim canımı kurtardı ve bu canı almak isteyen onca kişi var. "

Irmak aynı şeyleri duymaktan sıkılmışçasına" Tamam abi,tamam. Biliyorum bunları. Neyse kapat Esin'in gördüm yanına gideceğim."dedi.

Zaten bir şey dememe kalmadan o kapatmıştı bile.

Keşke şu durumda olmasaydım diye geçirmedim değil içimden. O zaman kıza yeterince güvenlik sağlardım.
Gerçi bu durumda olduğum için ona bir şey olacağından korkuyordum ya orası ayrı.

Hiç bir işe yaramamamın verdiği sinir ve çöküntü ile yatağın başlığına iyice yaslandım. Bugün olanları unutacak değildim. Hele ki Esin'in yardımını.

Zihnim beni anılarım ile buluşturunca gülmeden edemedim. Acı bir gülümseme. Ben Rüzgar Cihat'tım. Düşmanım çoktu. Düşmanım kadar dostum da çoktu. Ya da ben öyle sanıyordum.

Şu ana kadar kim ile bir işe gitsem bana bir şey  olunca arkasına bile bakmadan gidişlerini asla unutamazdım. Zihnimin bana küçük bir hediyesiydi bu. En mutsuz ve güçsüz anlarımı asla unutturmazdı.
Yetişme şeklime de bağlı olabilirdi tabii.

Elimde çevirerek oynadığım telefonun tekrar Irmak'ın aramak için yönlendirdim ama sonra vazgeçtim.
Irmak ne gerekirse yapardı. Ona güveniyordum.

Kızın burada kalmasını her koşuldan çok iyi olacağını düşünmüştüm. Ama babam gibi davranmıştım. Onun bu yeri beğenip beğenmediğini bile sormamıştım. Onun bir hayatı olup olmadığını sormamıştım. Sadece burada kalıp güvende olacağını düşünmüştüm. Kendime hayret ediyordum. Zamanında bana yapılan şeyi nasıl bir başkasına yapmak istemiş olabilirdim. Kesinlikle kendime gelmem lazımdı.

Anlaşılan babası ile buzları eritemeyen bir ben değildim. Esin'in babasını hatırladım. Hangi baba kızına bunu yapardı ki?  Kendi babam ile karşılaştırınca Esin ve babasının arasında ki buzları erime şansı neredeyse yok gibiydi. Çok bir şey bilmiyordum aralarında ki sürtüşme hakkında ama kesinlikle şimdilik bir şey gibi durmuyordu.

Sehpanın üzerinde duran sürahiye uzanıp bir bardak su içtikten sonra yatakta uyumak için uzandım.
Artık yaramın acısı da o kadar üstelemiyordu. Rahat bir uyku çekebilirim. Tabii bir kaç saat sonra gelen Irmak'ın telefonuna kadar.

******
Esin Kuzgun'dan;

''Artık sen de oyuna dahilsin'' de neyin nesiydi. Ne oyunundan bahsediliyordu?
İçinden çıkan kanlı badiye bakılırsa kesinlikle üye olduğum bilgisayar oyunları ile ilgili değildi.

KesikHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin