Hediye

78 13 13
                                    

Sellam❤️
Sonda bir kaç soru sordum bakabilirsiniz❣️
Uzun bir bölüm oldu
İyi okumalar⚫


Ne kadar hızla koşsam da  Rüzgar çoktan odasına girmişti bile. Soluk soluğa kapının önünde bir kaç saniye dinlendikten sonra içeriye girip girmeme arasında kaldım. Sonuçta tam olarak sevgili miyiz değil miyiz konuşmamıştık. Ve sanırım kırdığım pot yüzünden sinirlenmişti. Sinirle elimi hala daha nemli olan saçlarımdan geçirdim. Benim söylediğime kızdığı için mi beni kızdırmaya çalışmıştı yoksa gerçekten söylediğini mi kast etmişti merak ediyordum. Eğer öyleyse iki çift bağıracaktım. Ama kapının önünde öylece kalmış ihtimalleri düşünmekten başka bir şey yapmıyordum. Irmak ve Mine'nin odasının ışığı kapalıydı, büyük ihtimalle uyumuşlardı ve şimdi Rüzgar ile kavga edip onları rahatsız etmek anlamsızdı. O yüzden sabah konuşmaya karar verdim ve rakamı dönüp odama gideceğim sırada kapı açıldı. Geri döndüm.
Rüzgar kaşları çatılı bir şekilde dik dik bana bakıyordu. Benim de ona sinirlendiğimi unutmaması gerekiyordu. Aynı bakışları iade edercesine ona baktım.

"Ne oldu? Neden geldin?" Sert çıkan sesi ürpermeme yetmişti. Vereceğim cevaba bağlıydı. Gecenin bir yarısı kavga çıkartmak mı yoksa uyuyup sabah başının etini yemek mi bu bana kalmıştı.

Ağzımda bir kaç gevelerken ne diyeceğimi düşünüyordum. Ama o kahverengi gözlerini benimkilere hiç çekinmeden dikmiş bakıyordu. Söylemeyi planladığım bir kaç şeyde böylece çöpe gitmişti.
Bana sinirlenmekte haklı mıydı bu tartışılır ama benim ona sinirlenmem saçmaydı çünkü ikimizin de geçmişi vardı ve bunu istesek bile değiştiremezdik.

Şu anda ilişkimizi kesinleştirecek bir konuşmaya gireceğim için derin bir nefes aldım.

Yutkundum. "Bahçeye çıkalım mı? Konuşuruz."

Bu sefer derin nefes alma sırası ondaydı. Bakışlarını saniyelerce yere indirip durduğunda düşündüğünü fark ettim. Bu kadar zor bir karar değildi.

Sonunda güzel gözlerini bana çevirince elimde olmadan kalp atışlarım hızlandı. Nedenini bilmediğim bir gülümseme ile ona baktım.

Bakışları gülümsememde oyalansa da eliyle koridoru gösterdiğinde kararını verdiğini anladım. Arkamda oluşunun verdiği güven hissi ile bahçeye indim. Ona hiç sormadan ya da bakmadan sabah uyuyakaldığım salıncağa yürüdüm. Sağ kısma oturup onun yanıma gelmesini beklerken içimde oluşan heyecana hayret ettim. Sonuçta haftalardır onun yanındaydım ve şimdi neden sanki ilk defa görmüşçesine bu kadar değişik hissediyordum anlamıyordum. Ayrıca içimde bir yerlerde onun da benim gibi mi hissettiğini merak ediyordum. Beklemek için bir neden yoktu. Ona neler hissettiğimi söylemek için.

Yanımda hissettiğim varlığı mükemmel bir histi. Kokusunu belli etmemeye çalışarak yavaşça içime çektim. Tebessümlerimin nedeniydi. Her ne kadar konuşmak için kararlı olsam dahi ilk sözü söylemek ya da ilk olarak ne söyleceğimi bilmemek biraz can sıkıcıydı.

Derin bir nefes alıp ona döndüm. İçimde nasıl bir karmaşa yaşıyorduysam onun bana baktığını hissetmemişim bile.

"Bak."
Emin olmak adına duraklayıp kafamda düşüncelerimi topladım.
Söyleceklerime odaklanmış bir şekilde bana bakıyordu ve bu durumu daha zor bir hale getiriyordu. Ama bu gece aramızda belirsizlik bırakmayacaktım. Ona bilmesi gerekenleri söylecektim.

"Seninle tanışmam benim için büyük bir şeydi. Hele ki yaralı bir şekilde yerde yatan bir yabancıyken. Daha önce ne kadar dizilerde filmlerde görsem de benim için zordu. Hele ki seni meka- pardon yani eve götürüp o ortamı gördüğümde içimde oluşan dehşeti anlatamam. Her zaman güçlü bir insan oldum. Çünkü öyle büyüdüm. Ama senin hayatıma girişinden beri her şey boyumu aşıyor. Yetişemiyorum hayatıma. Bu yüzden her zaman açık bir insan olsam da sana karşı olamadım. "

KesikHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin