Güven

37 4 3
                                    

Selam<3
Uzun zaman oldu çoğu okuyucu gitti biliyorum ama upuzun bir bölümle geri geldim.
Oy ve yorumları unutmayın fikrinizi paylaşın her zaman 💜

İyi okumalar...

Yüzüme doğrultulmuş silah ile bakışmaya devam etmek isterdim fakat aniden Rüzgar tarafından sert bir şekilde hareket ettirildim. Ben daha ne olduğunu anlamadan o beni arkasına gizledi. Şoku atlatamayan vücudum öylece dikilirken düşünceler aklıma akın etmeye başladı.
Bu adam kimdi ve Irmak'ların evinde ne işi vardı? Onlara zarar vermiş olabilir miydi?

Kalbim sanki birinin avucunun içinde sıkılıp paramparça ediliyormuş gibiydi. Aklıma gelen fikir ile Rüzgar’ın arkasında derin bir nefes almakta zorlandım ve kolunu sıkıca tuttum.
Biraz yana çekilerek kapıda duran ve bir an bile silahını indirmeyen adama baktığımda değişik hisler gördüm yüzünde.
Korkularım içinde dolanırken aniden Rüzgar’ın sert ve keskin sesini duymak iyice ürkmeme neden oldu.

"Sen kimsin?"
Onu ne kadar sert bir çehresi olursa olsun hep küçük bir çocuk gibi sevmiştim. Şimdi ise öyle göremiyordum. Elimde değildi, onun da değildi. Biricik kardeşi şu an tehlikede olabilirdi hatta tehlikedeydi. Ve silahlı bir adama karşı elleri bomboştu. Açıkçası ne kadar güçlü kuvvetli olduğunu bilsem de zarar görme ihtimali kalbimi ezip geçmişti.

"Geçin içeri birisi görmeden!" diye söylenen adama Rüzgar sertçe bir adım attı ama onu kolundan yakaladım. Elinde silah olan adamda iki eliyle silahı kavradı. Korktuğu çok belliydi fakat buna güvenemezdim.

Rüzgar kolunu çekmeye çalışıp bir adım daha attığında ise artık elimden bir şey gelemezdi. Onu tutamazdım. Gücünü korkusundan en çokta sinirinden alıyordu şu anda. Hemen ardında ona bir şey olacak korkusu ile kocaman açılmış gözlerimle oradaydım.
Bir şey yapmama gerek kalmadan Rüzgar adamın elini büküp duvara yapıştırınca az da olsa rahatladım.

Koluyla adamın boynuna baskı yaparken korkuyla onlarla birlikte eve girdim ve ilk işim adamın elindeki silahı almak oldu. İlk yöneldiğimde daha sıkı tutmaya çalışsa da Rüzgar onu tekrardan duvara çarpınca parmakları rahat kalmıştı.

Silahı bir elimde tutarken hızla onları geride bırakıp Irmak ve Mine'yi bulmak için evi aramaya başladım. Rüzgar'a bir şey olmayacağını artık biliyordum. Başının çaresine bakabilirdi.

Arayan gözlerle soluk soluğa salona girmek üzereyken Rüzgar'ın sert ve öfkeli sesini duyabiliyordum.

Salonda kızları göremeyince telaşla "Neredeler?" diye bağırdım.

Benim sorumun üstüne Rüzgar tekrar gürledi "Cevap ver!".

Salondan çıkıp holdeki manzaraya baktım. Adamın ağzını açmamak konusunda direndiğini görünce daha fazla durmadan odalara bakmaya başladım. Saniyeler içinde banyo ve mutfak dışında her yere bakmıştım ama hiç bir yerde yoktular.

İçim içimi yiyordu. Her geçen saniye kalbim daha çok sıkışıyor beynim korkutucu düşünceleri gözümün önüne getirip duruyordu.

"Bakmadığım sadece banyo kaldı." dedim hışımla mutfaktan çıkarken. Sesimdeki telaş o kadar barizdi ki bir saniye bile adamdan gözünü ayırmayan Rüzgar bana dönmüştü. Göz göze geldiğimiz saniye neden korktuğumu bilmiyordum ama korkudan kaçırdım gözlerimi. Hızla son kalan yere yani banyoya girdim. Burada da yoktular.

Nefes alış verişlerimin değiştiğini hissettim. "Yoklar!" diye olabildiğince bağırdım. Bir kaç saniye ne yapacağımı bilmeden banyoda ayakta dikildim. İçeriden kavga sesleri gelmeye başlamıştı. Çıkan seslerden Rüzgar'ın adamı yere serdiğini anlayabiliyordum. Acı içinde inlemelerden vurmaya başladığını da anlamıştım. Ama çok kısa bir süre de olsa orada öylece durup bir kaç saniyede olanları iyice kafama yerleştirmek istedim. Engel olmaya yapma demeye gitmedim.

KesikHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin