Mültiye bıraktığım şarkıya takmış bulunmaktayım... Bölümü yazarken durup durup dinlediğim şarkıdır... İyi dinlemeler ve iyi okumalar minnak kedilerim!
~~~~~~~~
Melis ve Canberk olayının üstünden sadece bir hafta geçmişti fakat bu bir hafta bana bir gün gibi gelmişti. Bunun sebebini her ne kadar kabul etmek istemesem de Sarp yüzünden olduğunu içten içe biliyordum.
Bu bir haftanın en az beş gününü onunla geçirmiş ve ne var ne yoksa konuşmuştuk. Lisede olanları, sonrasında gelişen her detayı tartışmış ve içimizi dökmüştük. Geçirdiğimiz bu konuşmalar her ne kadar ona karşı hissettiğim olumsuz duyguları yok etmiş olsa da yaşadığım acılar bir türlü ona tamamen arkadaşça bakmamı engelliyordu.
Cem'lerin onun bana karşı hislerini anladıktan sonra savurduğu tehditler gerçekten şaşırtıcıydı. Kim en yakın arkadaşını tehdit edebilirdi ki? Kim bu kadar gözünü karartabilirdi sadece bir kız yüzünden?
Cem'le benim aramda yaşanan şeyler bu denli abartılacak cinsten değildi fakat anlaşılan Cem olanları kendine yedirememiş ve ona göre hareket etmeye başlamıştı.
Bu bir haftada Anıl hakkında da birçok şey konuşulmuştu. Cem'lere beni tanımadan nasıl yardım ettiği, benim hakkımda o zamanlar neler söylediği ve daha birçok şey kalbimin daha da kırılmasını sağlamıştı. Sonuçta Anıl benim sevdiğim çocuktu ve bu gerçeklerin gün yüzüne çıkması beni yıpratmaya yetiyordu.
Sevdiğiniz kişinin aslında sizin hakkında nasıl düşündüğünü öğrenmek kimsenin isteyeceği bir durum değildi, hele düşünceleri kötü yöndeyse. Onunla her ne kadar birkaç ay çıkmış olsam da ona içimi açmış ve onu hayatıma dahil etmiştim.
Bu konuda herhangi bir pişmanlığım yoktu. Anıl'la yaşadığımız şeyler gerçekten çok güzeldi ve beni inanılmaz mutlu etmişti. Geçirdiğimiz zamanın fazla veya az olması önemli değildi, paylaştıklarımız ve yaşadıklarımız daha önemliydi.
Yüzlerce fotoğrafımız ve videomuz hala telefonumda duruyor ve silmek için herhangi bir adım atamıyordum. Evet, ona oldukça sinirliydim ve kesinlikle yüzünü görmek istemiyordum fakat içten içe onu özlemediğimi söyleyemezdim.
Lise yıllarımda ailemle aram açılmış, derslerim git gide kötüleşmiş ve yoğun depresyon yaşamıştım. Hayattan zevk almıyor ve sürekli sinir krizleri geçirerek ailemle kavga ediyordum. Antidepresanlar alıyor ve ailemi de oldukça üzüyordum. Durum buyken, buna sebep olan kişileri nasıl affedebilirdim? Bütün yaşadıklarımı nasıl görmezden gelebilirdim bilmiyordum.
Geçen bir hafta kızlarla oturup adam akıllı konuşamamıştım. Daha çok Eren'le ve Sarp'la zaman geçirmiştim fakat kızları da her şeyden haberdar etmiştim. Küçüklüğümden beri yanımda olmuşlardı ve onlara bunun için ne kadar teşekkür etsem azdı.
Bugüne baktığımda, her şey yolunda gibi gözüküyordu. Melis ile Canberk bayağı güzel bir ilişkinin içerisindeydiler, Melike ve sevgilisi de aynı durumda bayağı mutlu bir ilişki sürüyordu. İzel her zamanki umursamazlığı ile ortalıkta dolanıp bizim gruba neşe katmaya devam ediyordu. Sarp'la olan arkadaşlığım eskisinden daha samimi olmuştu ve aslında birbirimizi ne kadar iyi anladığımızı ve birlikte ne kadar güzel vakit geçirebildiğimizi anlamıştık.
Dün, ailecek Eren'i okulunun geri kalan bir ayı için uğurlamış ve Eren olmadan güzel bir akşam yemeği yemiştik. Aramızda dönen konu her ne kadar kariyerim ve okulum olsa da babama ikisini aynı anda gayet iyi yürüttüğüme dair ikna edebilmiştim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Remorse.
Teen FictionSarpEgeSimsek: Gerçekten çok özür dilerim. SarpEgeSimsek: Sadece buluşmak ve halletmek istiyorum. ErisUnal: Bende sadece siktir git diyorum. SarpEgeSimsek: Eris, sadece bir buluşma. ErisUnal: Ciddiyim, siktir git. SarpEgeSimsek: Beni dinlemen için n...