Kara Kraliçe

Müstakbel Eşimle İlk Tanışmam

1400'lü yılların sonu 1500'lerin başıydı.

Müstakbel eşimle ilk tanışmam ben altı yaşındayken yaşanmıştı.O Marina krallığının veliahdıydı ve onunla nişanlanacaktım ama önce krallığa gitmemiz ve ilk tanışmayı yapmamız gerekiyordu ve bunun için uzun bir yolculuk yapmam gerekliydi.Onlar denize kıyısı olan bir ülkede yaşıyorlardı ve oraya gidebilmemiz için önce at arabalarını ardından da gemileri kullanmamız gerekliydi.

"Anne gerçekten oraya gitmek zorunda mıyız? Burada kalıp arkadaşlarımla oynamak istiyorum ve Katjaa'nın dediğine göre yolculuğumuz uzun sürecekmiş"

"Evet birtanem yolculuğumuz biraz uzun sürecek ama emin ol orada da çok iyi arkadaşlar bulabilirsin hem prens seni görmeyi çok istiyormuş."

"Ama ben onu görmek istemiyorum.

Hem ben zaten bir prensesim kraliçe olmak için neden bir prens ile nişanlanıyorum ki abilerim ve ablam kimse ile nişanlı değil."

"Tatlım sakın prensin yanında böyle konuşma.Hem biz senin iyiliğin için bunu yapıyoruz böylece hiçbir taht kavgasının ortasında kalmayacaksın ve güçlü bir ülkenin kraliçesi olacaksın.Evet hayatım bence bu kadar sohbet yeter hem biraz sonra baban da gelir sen üstünü giy yolculuk sırasında konuşacak bolca vaktimiz olacak."

Annem böyle söyledikten sonra odadan çıktı ben de yatağımın üzerinde duran yeşil üzerine altın rengi işlemeleri olan elbisemi giydim.Ardından Katjaa kapıyı çalıp izin isteyerek odaya girdi ve bana sandelyeyi gösterdi saçlarımı yapacaktı zaten bu konularda benimle hep o ilgilenirdi.

Sandelyeye oturdum Katjaa saçlarımı nazikçe ve özenle taramaya başladı.

Katjaa o benim ikinci annem gibiydi ama aslında kendisi bana bakmakla görevlendirilmiş ve aileme hizmet eden sadık biriydi sadece.Doğduğumda beni ona emanet etmişlerdi ve o gün bu gündür benimle birlikteydi.

Saçlarımı taradı ve yine özenle onları örmeye başladı.

İşi bittiğinde kalktım ve aynaya baktım saçlarım gerçekten güzel olmuştu o sırada Katjaa yanıma geldi ve yanağıma bir öpücük kondurdu "Kendinize iyi bakın prensesim"dedi ve izin alıp odadan çıktı.Bende yatakta duran altın renkli pelerinimi aldım ve koridora çıktım.

Babam yani ülkenin biricik kralı orada beni bekliyordu onun yanına gittim bana sarıldı ve şöyle dedi"Endişelenme hayatım yolcuğunuzun iyi geçmesi için her şey ayarlandı zaten birkaç gün içinde krallığına dönmüş olacaksın seni bekliyor olacağım bana orada yaptıklarını ve prensi anlatırsın.Tamam mı?Hadi şimdi anneni bekletme bahçeye in ve cesur bir prenses ol!"

Babama evet dercesine başımı salladım ve bahçeye indim işte annem orada beni bekliyordu yanında da siyah at arabası oradaki uşaklar ve hizmetliler beni görünce selam verdiler ve bir uşak at arabasına binmeme yardım etti.

Arabanın camından dışarı baktım işte gidiyorduk.Uzun yolculuğumuz başlamıştı ve elbette hayatımın dönüm noktası orasıydı yoksa 7 varis arasında nasıl kraliçe olabilirdim ki?