ZAMANIN GETİRİSİ

32. Bowling Oynayalım

Gözlerimi açıp Talhaya baktım. Elindeki tişörtü düzeltip kafasından geçirdi üzerini düzeltince yatağına oturdu. Yatağına uzanıp üzerini örttü.
Gözlerini kapattı.

"Pınar yorgunum bence bugünlük bu kadar yeterli bizim için. Iddiayı kaybetmek istemiyorsan gitsen iyi olur." Dedi.

Odadan çıktım. Çıkarken ışığıda kapattım. Misafir odasına geçtim. Dolaptan geceliği mi çıkardım. En son burada kalırken kendi geceliğimi burada bırakmıştım. Odanın içerisinde bulunan banyoya geçtim. Üzerimi değiştirdim. Çantamda allahtan eşyalarım vardı. Makyajımı silip saçlarımı taradım. Banyodan çıkıp çantamı ve çıkardığım kıyafeti yatağın üzerine bıraktım. Telefonumu elime alıp anneme mesaj attım.

"Anne ben bu akşam Talhada kalacağım. Bulutu sen idare edersin. Seni seviyorum, öptüm. Iyi geceler."

Odadan çıkıp mutfağa geçtim buz dolabından soğuk suyu çıkardım. Bir bardak su içtim. Soğuk su iyi geldi. Bardağı makineye yerleştirdim. Suyuda dolaba bıraktım. Talhanın odasının önüne geldim. Evde sessiz dolaşıyordum. Derin bir nefes alıp kapıyı yavaşça açtım. Kapısını açınca gözleri kapalı bana seslendi.

"Pınar!?"

"Benim. "

"Senin gittiğini sanıyordum. Neden hala buradasın?"


Kapıyı kapattım. Işıklar hala kapalıydı. Yatağın boş kısmına yöneldim. Örtüyü kaldırıp yatağa geçtim. Üzerimi örttüm.

"Beni kovuyor musun sen? Eğer öyleyse hiç dikkate almıyorum canım haberin olsun." Diyerek Talhaya doğru döndüm.

Talha bana dönüp gözlerime baktı.

"Sen iyi misin güzelim?"

"Değilim!"

"Pınar!!?" Sesinde hem endişe hemde şaşkınlık vardı.

"Ne var Talha? Uyuyacağım yorgunum ben. Sana iyi geceler." Diyerek kafamı kaldırdım. Talhanın kolunu tutup başımın altına gelecek şekilde düzeltip Talhanın omzuna başımı dayadım. Kolumu da üzerine atıp sarıldım. Şimdi daha rahatım...

"Güzelim!!!?"

"Efendim?"

"Sen cidden iyi misin?"

"Değilim dedim ya. Ben bu gece seninle uyumak istiyorum. Bir sakıncası yoktur umarım."

"Pınar hastaneye mi gitsek. Sen cidden iyi değilsin galiba."

"Bunu sorun olmayacak diye algılıyorum." Yanağını öptüm.
"Iyi uykular hayatım."

"Pınar?"

"Efendim?"

"Beni korkutuyorsun şuan!"

Dirseğime yaslanıp yan şekilde doğruldum.

"Bana kızgın olduğunu biliyorum hayatım ama bugün özel bir gündü. Bende bu şekilde giyinmek istedim. Üzerimdeki kıyafet sadece dizimin üzerinde bitiyordu. Ve ona uygun bir makyaj yapmıştım. Kızacağını biliyordum  aşta Büşra sonrada Bulut ve Mert beni görünce uyardılar bana kızacağın konusunda ama yinede o şekilde giyinmek istedim. Evde biz bize olacaktık. Yabancı biri yoktu. O yüzden fazla kızmazsın diye tahmin etmiştim."

"Kim olursa olsun o şekilde giyinmeni istemiyorum pınar."

"Biliyorum ama bana karşı anlayışlı olsan biraz abartılacak bir durumda değildim. Babam hanım hanımcık olduğumu söyledi. Ben hem senin için hemde kendim için güzel giyiniyorum başkası beni ilgilendirmiyor."