15. Sapık Mı?

5.2K 250 9
                                    

Cafenin bir köşesine geçip omuzlarımdan tutup beni duvara yasladı.

"Iyi misin Pınar?"

"Evet ama sen kimsin?"

  
Mertin yanında gördüğüm kişiydi bu. Iyi de neden böyle davrandı bana? Bana neden yardım etti ve başımın belada olduğunu nereden biliyor?


"Iyi misin Pınar?"

"Evet iyiyim ellerini çeker misin üzerimden benim hemen buradan gitmem gerekiyor."

"Çok şükür. Gidelim o zaman." Diyerek elimi tuttu. Etrafa bakındıktan sonra Mertle oturdukları masaya yönlendi. Arkadaşları orada oturmaya devam ediyorlardı. Ellerim birden ellerimize kaydı. Adam hala elimi tutuyordu. Elimi kendime doğru çekmeye çalıştım ama izin vermeyerek daha sıkı tuttu. "Rahat dur." Diyerek yürümeye devam etti. Arkadaşlarının masasının yanına geldiğimizde masadakiler kafasını kaldırıp bize baktılar. Elimi tutan kişi bakışları tınlamadan masada duran cüzdanını aldı ve masadaki arkadaşlarından birine baktı.


"Berke arabana ihtiyacım var. Anahtar kardeşim?" Dedi.


Masadakilerden biri sanırım berke buydu "Talha yanındaki Mertin kız kardeşi değil mi Kardeşim?" Diyerek ellerimizi gösterdi.
  
   
Ben elimi kendime doğru çekmeye çalıştım ama izin vermedi. Bir dk... Talha mı? Hani dedemin bahsettiği Talha mı!!!!!!
  
    
"Biliyorum Berke uzatma hadi. Acil işim var. Arabanın anahtarı?" (Talha)
 
  
"Buyur araba aşağıda." Diyerek anahtarı Talhaya attı.
 
      
Talha anahtarı havada kapıp
"Sen bugün benimkini kullan. Ben akşama sana arabanı getiririm." Diyerek kendi arabasının anahtarını arkadaşına verdi.
  
  
"Bu arada beyler Pınarı Mert dışında soran olursa görmediniz. Bilmiyorsunuz." Diyerek Cafenin diğer kapısına doğru yönlendi. Tam kapıdan girecekken bir anlık dürtüyle cafenin diğer kapısına baktım. Adamlardan iki kişi Cafeye girmek üzereydiler. Hemen önüme döndüm.
  
   
Bizde diğer kapıdan çıktıktan sonra Talha kapıyı kapattı. Merdivenlere yönelip aşağıya inmeye başladık. Bu arada hala elimi tutuyordu. Araçların olduğu kısma girince siyah bir jipe doğru yönlendi. Beni ön koltuğuna oturttuktan sonra kendide sürücü koltuğuna oturdu. Emniyet kemerini taktıktan sonra aracı çalıştırıp gaza bastı. Ben kafamı eğip ellerimi başımın üzerine koydum. Dışarıdan gözükmemek için saklanmaya çalışıyordum. Bir süre sonra sanırım on dk kadar bir süre Talha bana seslendi.
  
   
"Pınar oradan uzaklaştık kalkabilirsin." Deyince yerimden doğruldum. Talhaya döndüm.
  
 
"Tehlikede olduğumu nereden biliyordun?"
  
              
"Dedem bugün söz olayı için senden bahsetmişti. Korumaların yanında değildi ve birinden kaçıyor gibi bir halinde vardı. Doğru tahmin yapmışım."

  
"Teşekkür ederim...... Şey Telefonundan Merti arayabilir miyim?"
 
    
"Tabii. Bir dk." Diyerek cebinden telefonunu çıkardı. Ekran kilitini açtıktan sonra bana uzattı.
  
  
Telefonu elime alıp Mertin numarasını tuşladım. Telefon bir defa çaldıktan sonra meşgule attı. Tekrar aradım yine meşgule attı.


"Offf Mert." Diyerek tekrar aradım.
İkinci çalışta açtı telefonu ama ben telefon açılır açılmaz telefonu kulağımdan uzaklaştırmak zorunda kaldım. Niye bağırıyorsun be Adam!!!
  
     
"TALHA ISRARLA ARAMANIN AMACI NE KARDESIM? İŞİM VARKİ AÇMIYORUM. *** KENDİNİ. NEDEN ARIYORSUN? NE OLDU?"
  
  
"Düzgün konuşsana Mert. Ne biçim konuşuyorsun sen."
  
  
"PINAR!!!??"
 
     
Telefonu kulağımdan uzaklaştırdım. Telefondan ani fren sesi geldi. Kaza yapmasa bari... "Gitti kulağım. Adam zarar veremedi beni bu hastanelik edecek galiba." Diye söylendim.

Talhanın kıkırdama sesi gelince bakışlarımı kısa bir an Talhaya çevirdim. Oda bana bakıp göz kırptı sonra tekrar yoluna odaklandı. Hayır nereye gittiğimizide bilmiyorum. Havada karanlık....
  
    
"Pınar sen iyi misin? Sana bir şey yaptı mı Ruh Hastası?"
  
     
"Yok iyiyim ben. Adamdan kaçtım ama peşimdeler. Talha arkadaşının aracını aldı. Nereye gittiğimizi bilmiyorum."
 
   
"Tamam canım sen telefonu Talhaya uzat. Korkma, bizde hepimiz seni arıyorduk."

ZAMANIN GETİRİSİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin