Angel ve Jase öpüşüyordu. Birbirlerinden bu kadar etkilendiklerini, hatta birbirlerinden etkilendiklerini fark etmemiştim. Belki de etkilenen taraf sadece Angel olmuştur. Umarım öyle değildir bu aralar dostlarım için çok korumacı davranıyorum ve bunun neden olduğunu ben de çözmüş değilim bir ara tekrar Mars ile konuşsam iyi olucaktı.
Alec "Mühürlerini görmek isterdim" dedi. Bu düşüncesini dile getirmesiyle daldığım derin düşüncelerimden çıktım. Alec'in dediği cümleyi tekrar düşündüm ve birden sinirlenip "hayır, buna imkan yok!" Dedim.
Alec "Raven, sakin ol seni sinirlendirmek istemedim. Lütfen beni yanlış anlama. Hatırlarsan ben de bir gölge avcısıyım ve sen farklısın merak etmem normal" dedi. Ben "Alec,lütfen bu konuyu ben konuşmak isteyene kadar konuşmayalım. Beni anlayışla karşılayacağını düşünüyorum" dedim.
Alec "tabi ki seni anlayışla karşılarım Raven. Son bir sorum var. Neden mühür konusunda bu kadar hassassın?" Dedi "Mühürlerimi görünce ben bile tuhafsıyorum. Kısacası alışamadım bunlar benim ve dostlarım için çok yeni. Anlarsın umarım" dedim. Alec ve ben yürümeye devam ettik.
Alec "geceleri şatoyu korumak için ormana gidip iblis avlayan gölge avcıları var. İblis avlamak çok eğlenceli bazen zorlayıcı olsada." Dedi "iblis avlamak isterdim." Dedim. Alec"yarın gece ormana gidiceklerin içinde ben de varım. Bir istisna yapıp beraber gidebiliriz. Tabi istersen" dedi. Ben "Kulağa hoş geliyor" dedim. Alec gülümsedi ve gamzesi olduğunu fark ettim.
Gamzesine dokunmak istediğimi düşündüm ama parmağımı birden onun gamzesine dokunurken buldum ama ne zamandır düşündüğüm şeyi aynı anda uygulayabiliyırdum ki? Alec de bu durumu biraz tuhaf karşılasada bir kaç saniye sonra birbirimize bakıp güldük. Alec "şatoya dönelim mi?" Dedi. "Evet" diyerek karşılık verdim.
Şatoya girdiğimizde nereye gideceğimizi veya diğerlerinin nerede olduğunu bilmiyorduk. Telefonumun titreşimiyle ekrana baktım gelen mesaj Mars'tandı.
-Alec, ile baya iyi anlaştın
Rave.-Brien ve sen farksız mısın Mars?
-Bugün sinirlenmiceğim.
-Brien içinde ki psikopatı görsün istemiyorsun anlaşılan.
-Rave, seni böcekler yesin.
-Mars, Brien ve seni Eros' un okuyla kutsuyorum. Sonra görüşürüz.
-Seni sandalyeye bağlayıp göle atmayı planlıyorum. Görüşürüz.
Mesajlaştıktan sonra telefonumu cebime koydum ve Alec'e dönüp "yapıcak bir şeyimiz var mı?" Dedim. Alec gülümseyerek "aslında bir çok şey var ama bunları şimdiye sığdıramayız. İstersen akşam yemeğinden sonra buluşalım." Dedi. Ben"ne yapıcağız ki?" Dedim. Alec "Seni götürmek istediğim bir yer var." Dedi.
"Alec, lütfen beni yanlış anlama ama. Bugün yapmam gereken işler var ve biraz yalnız kalmaya ihtiyacım var. Zaten yarın gece iblis avlamak için ormana gidiyoruz enerjimi ona saklasam daha iyi olabilir" dedim gülümseyerek. Alec'in dudakları aşağıya doğru kıvrıldı ve hayal kırıklığına uğramış ses tonuyla "Tamam. Sen nasıl istersen öyle olsun Raven." Dedi.
Ben onu üzmek istememiştim ve üzmemek için diceğim kelimeleri milyon kere düşünmüştüm ama yine de üzüldü. Aklıma bir şey gelmedi ve ben de onu gamzesinin oldu yerden öptüm "görüşürüz" diyip odama gittim. Bunu yaptığıma inanamıyorum bazen... ah bazen ben kendimi tanıyamıyorum ve sanırım birileriyle konuşsam iyi olacak.
Odamdan çıkıp Victoria'nın odasına gittim ve gördüğüm manzara karşısında şaşkın bir ifadeyle onlara bakıyordum. Harmony ve Victoria dizi izliyordu bunu görünce başıma anlık ve şiddetli bir ağrı girdi. Dizlerimin üstüne çöküp geçmesini bekledim Victoria hızlıca yanıma geldi. Harmony şuan ne yapıyor bilmiyorum ve umurumda da değil kulağım çınlamaya başlamıştı. Victoria'nın sesi boğuk çıkıyordu
-Raven! Raven kendine gel.!
Diye bağırıyordu gözlerim karardı ve son hatırladığım şey ise Victoria'nın bağırış sesleriydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Revive And Revulation (R&R)
FantasyLiseden beri en iyi arkadaş olan bu altı kız 9. sınıfın 2. dönemine başlıcakları ilk gün kaçırılırlar. Üç ay boyunca farklı ve ağır ameliyatlar geçirerek hayatlarına yeni bir kimlikte ve hiç bilinmedik doğa üstü güçlerle başlarlar.