Bölüm 4- Kamp

329 8 0
                                    

-Steve!Jacob ve ekibi döndü.Yanlarında bir kadın ve bir adam getirmişler.

-Birazdan geliyorum.

Uyandım.Gözlerimi açtım ve etrafa bakınmaya başladım.Bir kampta kamyonetin arka kasasında uyuyordum.Bunlar gözümü açtığımda duyduğum seslerdi.Sanırım ihtiyarın adı Jacob tu.Steve'in kim olduğunu bilmiyordum.

Bizi aldılar ve bir çadırın içine soktular.Yaralarıma pansuman yaptılar ve sardılar.Onlar benimle uğraşırken yan taraftaki sedyede hareketlilik vardı.Karım Sarah'ya bakanlar aralarında fısıldaşıyordu.

-Olamaz.

-Kötü oldu.Bunu adama nasıl söyleyeceğiz ?

Derken şunu duydum, "ISIRILMIŞ".Bunun ne anlama geldiğini anlamıştım.Sarahta Dienn gibi olacaktı.Yan taraftakilerden biri bana doğru yaklaştı.

-Yan sedyedeki karın mı ?

-Evet.O nasıl?Nesi varmış?

-Malesef.Isırılmış.Bu demek oluyorki kısa bir süre sonra onlardan birine dönecek.Bu yüzden yapılması gereken şeyi yapmalıyım.

Bunu kabullenmeliydim.Artık Sarah da girmişti.Bir süre sessiz kaldım.Sonra avazım çıktığı kadar bağırıp ağlamaya başladım. Elimden onu kurtarmak için birşey gelmemesi beni öldürüyordu. Serumuma bir sakinleştirici bastılar...

~•~•~•~•~•~•

Sarışın bir kadın tarafından uyandırıldım.Kamptaki yataklı çadırlardan birindeydim.Kalkmam gerektiğini,yemek vakti olduğunu ve grup lideri Steve'in benimle tanışmak istediğini söyledi. Tökezleyerek dışarı çıktım.Akşam olmuştu ama neredeyse hiç ışık yoktu.Büyük bir masa kurulmuştu.Tam olarak göremesemde kampta 23 kişi saydım.Salgından az hasarla kurtulan insanlardı.siyah uzun ceketli bir adam yanıma doğru yaklaştı.

-Merhaba.Adım Steven Maysen. Kampın şu anki lideriyim.Bunlar Jackob,Henrie ve Denise. Devriyede sizi köprünün altında kaza yapmış halde bulmuşlar ve buraya getirmişler.Seni ve yanındaki kadını muayene ettik ve yaralarınız temizledik. Sanırım karındı.Başta ısırıldı sandık fakat yara bir ısırık yarası değilmiş. Henüz bakımda fakat kısa zamanda yanında olacağı a şüphen olmasın.

-(Derin bir nefes aldım ve)A..adım Chris.Chris Braadon.Jeffersondan kaçmaya çalışıyorduk.Heryerde çıldırmış insanlar,diğerlerini parçalamaya çalışıyordu,şehir kargaşa içindeydi.Kızım ısırılmıştı.Yolda dirildi ve..ve..Üzgünüm.Biraz başım döndü.

-Bunları sonraya sakla.Duamızı edip yemeğimizi yiyelim.Sonra gidip biraz dinlen.Yarın uzunca konuşuruz.Tanrım!Biz arkada kalmış aciz kulların,sana sığınıyoruz!Bize merhamet et!Bizi çıldırmış olanlardan koru!

-Amen!!

Yemekten sonra herkes çadırına çekildi ve uyumaya hazırlandı.Kampta tektük yanık olan ışıklar da sönmüştü. Göz gözu görmuyordu. Farkedilmemek için ışık ve ses minimum düzeyde kullanılmalıydı.Yattığım zaman düşünüyordum.Acaba bütün dünya bu halde miydi.Sarah ne durumdaydı.Aklım olup bitenleri hala kaldıramıyordu.Belkide kötü bür rüya görüyordum ve sabah.. Sabah kalktığımda hiçbiri yaşanmamış olacaktı...

Ölülerin GünlüğüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin