♦10♦

3.4K 326 162
                                    

  Hoseok sürekli evin içinde dönüp duruyor biz ise onu izliyorduk. Jimin bu zulme dayananmamış ve konuşmuştu

"Hoseok bir sakin olur musun?" sinirle elini şakaklarına getiririp masaj yaptı

"Benim yüzümden insanlar acı çekiyor." Jimin moral vermek için ayağa kalkmış ve elini omzuna koymuştu

"Senin suçun değil böyle olacağını bilemezdin." gözlerini sinirle kapatmıştı

"A..ama o denekleri ben seçmiştim." içindeki pişmanlık duygusunun ne denli büyük olduğunu anlayabiliyordum onun için işkence gibi bir şeydi muhtemelen. Onun içinden geçenlere dalmışken Jimin'in sesi ile düşüncelerimden ayrılmıştım

"Yapabileceğimiz hiçbir şey yok Hoseok." dudaklarını birbirine bastırıp dolan gözlerini gizlemeye çalıştı kalbi bu kadar mı güzeldi bu çocuğun?

"B..ben onu buraya getirmeliyim kan grubunun ne olduğunu sormalıyım ailesine. Eğer kudurmuşsa bırakacağım bu işi ama hâlâ canlıysa..." ikimize bakmıştı Jimin sinirle sesini yükseltmişti

"Saçmalama tehlikeyi göze alıp bir daha Alfa'ya dönemeyiz!! Sadece bir kişi için."

"O bir kişi burada ki, hele de o kadın için ne kadar önemli görmüyor musun?"

"Görüyorum ama tehlikeyi göze alamayız Hoseok. Hiç tanımadığımız o üstler bizi bulurlarsa parça pinçik ederler."  Hoseok öylece koltuğa çökmüştü

"O yüzden siz gelmeyeceksiniz." bu dediği daha da değişiğimize gelmişti aklını kaçırmıştır umarım ya da içki filan içmiş olsun

"Saçmalama!"

"Her şeyimi hazırladım Jimin, göreceksiniz buraya iki kişi döneceğim." yerinden kalkıp dış kapıya doğru ilerlemişti

"Gidip kan grubunu öğrenmem lazım." dışarı çıkıp kapıyı kapattı. Jimin kafasını olumsuzlukla salladı

"Delirmiş." hiç konuşmamıştım sadece kafa sallamıştım ne diyeceğimi bilmiyordum tek istediğim Hoseok'un zarar görmemesiydi. Yaklaşık bir on dakika sonra Hoseok gelmişti

"Öğrenebildin mi?" kafasıyla onayladı

"AB'ymiş bu da demek oluyorki daha kudurmasına beş gün var." içimden istemsizce sövmüştüm belki kudurmuş olsa Hoseok bu işten vazgeçecekti

"Ben yatıyorum." diyerek yanımızdan ayrılmıştı Jimin'de kalkıp bana gülümsedi

"İyi geceler yenge." diyerek gidince yanaklarıma yayılan sıcaklıkla olduğum yerde yarım saate yakın tıkılı kalmıştım o bana yenge mi demişti? Asıl gerizekalılığım ben buna niye bu kadar şaşırdım? İçimdeki sıcaklığı dindirip odaya girdiğimde karşılaştığım çıplak bedenle öylece bakakalmıştım çıplak omuzlar ve o beyaz sıcacık olduğu belli olan vücut benim vücudumu buradan bile ısıtmıştı. Kalçalarında takılı kalınca tamamen çıplak olduğu gerçeğiyle Jimin'in dediğinin on katı utanmıştım. Kendime gelmem Hoseok'un ipeksi güzeller güzeli sesiyle olmuştu

"Beni dikizlemeyi kesecek misin? Ayrıca kalçalarıma öyle bakma kendimi tacize uğruyormuş gibi hissediyorum." derince yutkunarak arkamı döndüm

"B..ben üzgünüm birden girince anlamadım."

"Sorun değil eşimsin artık." bunu ciddiye almamız gerekiyor muydu ki? Ciddiye almalı mıydım? Her eşin yaptığı şeyleri yapar mıydık? Ya da o eşsiz kalçaları ile üzerimde dans etmesi mümkün olacak mıydı? Düşündüğüm şeylerle yanaklarım daha bir ısınmıştı

"Bakabilirsin." onun sesiyle hızla döndüm ama üzerini giymemiş yatağa yatmış ve cinsel bölgesini kapatıp uzanmıştı. Yanımda böyle mi yatacaktı?

"Daha bakacak mısın?" bilmem kaçıncı bin defa yutkunup yatağa doğru ilerledim

"N..neden çıplak yatıyorsun?" hafif kapattığı gözlerini açmıştı

"Çünkü rahatlamam gerekiyor, kıyafetlerle yatarsam bütün gece işkence olacaktı bana." anladığımı belirtircesine kafamı salladım ve yanına uzandım. Sanki kıpırdanıp ona sürünürsem alev alacakmışım gibi hissediyordum. Gözlerimle hafifçe onu izlediğimde uyumuş olduğunu gördüm nerin nerin nefes alıp veriyor ve o eşşiz çıplak göğsü yukarı kalkıp iniyordu bir eli yorganın dışındayken diğer eli yan tarafa doğru yayılmıştı bu şekilde bile muazzam ötesiydi. Sanki tanrı onu özenle yapmıştı. Onu izlerken bir taraftan gülüyordum, bilmem daha ne kadar izlemiştim ama onu izlerken de uyuyakalmıştım.

***

Sabahın o taze güzelliği uyanmamı kolaylaştırmıştı doğal bir şekilde uyanmış ve zinde hissediyordum her zaman olduğundan daha çok hareket etmek hoplayıp zıplamak istiyordum içeriden gelen seslerle doğrulmuş odadan çıkmıştım Hoseok eşyalarını topluyor Jimin ise onu donatıyordu

"Bu işin sonunda ölüm var farkındasın değil mi?" Hoseok dediklerini umursamamış ve sırt çantasını arkasına takmıştı

"Ben yokken He Ran'a iyi bak Jimin." üzgünce kafasıyla onaylamıştı. Hoseok bana bakıp kapıya doğru ilerlemişti tam gidecekken onu durdurmuştum

"Hoseok." bana bakıp durmuştu hızlıca ona doğru koşup kollarımı boynuna sarmıştım ilk şaşırsada ufak bir çekingenlikle karşılık vermişti

"Lütfen canlı bir şekilde ikinizde gelin bana söz ver tamam mı?"

"Söz He Ran inan bana canlı bir şekilde geleceğim." kollarından çıkmak istemiyordum babamdan sonra beni kucaklayan bir erkeğin kollarında korunaklı hissediyordum.

İhiyyy biraz geç oldu amaaaaa iki bölümmm atacağımmmm 😊😊😊

Experimental (Jung Hoseok)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin