Experimental (Jung Hoseok)

♦29♦

Kapının önündeki korumaları belasızca geçtikten sonra temzilikçilerin toplandığı odaya girmiştik. İçlerinden biri erkek biri kadın olmak üzere iki kişiyi soyunma odasına çağırıp bayılttıktan sonra üzerlerini çıkartıp elimize dolu bir çöp poşeti alıp dışarı çıkmıştık.

Yoongi ve Anamis bizden sonra içeri girecekti. Bir şey olmamış gibi tekrar içeri girip Yoongi ve Anamis'in de peşimizden gelmesini izledik dördümüz birlikte yine soyunma odasına girip baygın görevlilerin yan tarafında bulunan oturağa oturmuştuk

"Ben bu işi bir an önce halletmek istiyorum" hepsi beni kafasıyla onaylayınca yerimden doğrulup yandaki sürülebilen temizlik kovalarından birini alıp ilerlemeye başladım. Asansöre binip Hoseok'un odasının olduğu kata çıkmaya başladım. Elimdeki kovanın sapını sıkıyordum derince iç çekip duran asansör ile dışarı çıktım.

Önünden geçtiğim kapılara bakmıyordum bile çünkü odasına kroki üzerinden o kadar çok bakmıştım ki artık nerede olduğunu gözüm kapalı bile bulabilirdim. Kapının önüne gelince hafif aralık olduğunu görüp kaşlarımı çatmıştım, içeriden hafifçe gelen klasik müzik kulaklarımı doldurunca yavaşça silahımı kavradım. İçerisi karanlıktı muhtemelen kapıdan girerse içeri yayılan ışıkla birinin geldiğini anlayacaktı kafamı biraz ilerideki havalandırmaya çevirmiştim kovayı oraya çekip üzerine çıktım ve havalandırmanın kapağını yavaşça açtım kendimi içine sokup onun odasının olduğu yere doğru ilerledim. Klasik müziğin geldiği havalandırma deliğine geldiğimde kapağı yine aynı sessizlikte açıp duvara yapışabilen iplerden birini yapıştırıp –Chanyeol'ün icadıydı– iple birlikte bir kedi gibi çevik ve sessiz bir şekilde aşağıya inmiştim. Camın önündeki koltukta oturup kafasını geriye yaslamış olan bedene baktım elindeki içki bardağıyla oynayıp duruyordu.

Cebimdeki keskin ve tutma yeri mücevher kaplı bıçağı ona yaklaşıp boğazına dayamıştım. En azından pahalı bir ölümü olacaktı, metalin soğukluğu ile önce hafifçe titremişti ama yüzünün kasıltığını anlayınca güldüğünü anlamıştım

"Seni bekliyordum." kaşlarımı çatıp ona bakmaya başladığımda onun hâlâ camdan dışarı baktığını gördüm. Kafamı cama çevirince camın yansımasından bana bakan gözleriyle benim gözlerim kesişmişti. Benim içeri girdiğimi anlamıştı ama hiç bir şey yapmadan oturmaya devam etmişti. Boğazına metali daha çok bastırıp hafifçe kesilmesini sağladım. Bu daha çok 'şakam yok.' mesajı gibi bir şeydi

"Merak etme ani bir hareket yapmayacağım beni öldürmeni bekleyeceğim." derince yutkunarak bıcağı biraz daha bastırmıştım

"Biliyordun." dedim zorla çıkan sesimle, elimdeki bıçak titremeye başlarken gözümden kurtuluşa eren yaş yavaşça boynuma doğru yol izlemişti

"Seni öldüremeyeceğimi biliyordun." camdan bana bakan bakışlarındaki hüzün artarken. Hızlıca yanıp sönen kırmızı bir ışık ve siren sesi bütün binayı doldurmuştu. Hoseok'un şaşkınlıkla gözleri aralanırken hızla bıçaktan kurtulup bu sefer elimi ters çevirip bıçağı o benim boynuma dayamıştı. Çırpınmıyordum ya da vurmaya çalışmıyordum zaten yeterince sonuna gelmiştim. Beni camın önüne doğru ittirirken kapıya gelen yumruk sesleri başlamıştı

"İçeri birileri sızmış lütfen kapıyı açın Bay Jung." gözleri benim gözlerimde uzun bir süre kaldıktan sonra elleri cevşemişti. Elimdeki bıçağı sıkıca tutuyordum

"Sakın yanlış bir hareket yapma." ellerini vücudumdan çekince oluşan çökme isteğim ve onun ardından gelen titreme ile kapıya bakıyordum. Kapının önüne gidip açınca içeri doluşan dört tane güvenliğin hepsinin lazerli silahı benim üzerime gösteriyordu. Nefesimi tutup onlara baktım ve başıma gelecekleri düşündüm. En çokta bebeğime üzülüyordum ona daha kavuşamadan benim yüzümden ölecekti daha doğru babası ve benim yüzümden. Kenarda duran Hoseok'a bakarken onun da beni çatık kaşlarla izlediğini görmüştüm görevlilerden biri silahla öne doğru çıkmıştı

"Silahı bırak yoksa ateş etmek zorunda kalırız." belimdeki silahlardan ve elimdeki bıçaktan bahsettiğini biliyordum ama ben öylece onlara bakamaya devam ediyordum

"SANA SİLAHI BIRAK DEDİM!" bağırsada aynı şekilde onlara bakıyordum. Hoseok'un kaşları gittikçe çatılmaya devam ederken. Adam silahının kabzasına baskı uygulamaya başlamıştı bende başıma gelecekleri umursamadan ölmekten korkmadan bebeğimden destek alarak gözlerimi kapattım.

Ehühühüh finale yaklaştığımızı belirtmek isterim canlarım 😄😄

Biri ölecek ama kim olduğunu söylemem