Yaklaşık bir dört saatlik anlatım sonucunda hepsi ne yapması gerektiğini biliyordu gülümseyerek onlara baktım
"Şimdi hepimiz farklı bir odaya girmeliyiz." dedim hepsi kafasıyla onaylamıştı. Kendim için ayrılmış odaya girip yatağa uzanmıştım aklıma Raven'i getirdim hayalimin derinlerine indim göz kapaklarım uyku haline yavaş yavaş geçiş yapıyordu. Kendimi düşüyormuş gibi hissedip uyumuştum
~~~
Nefes alıp vermekte feci şekilde zorlandığımı hissediyordum gözlerimi hafif aralayıp etrafa bakındım burası Raven'deki odamdı tam kalkacakken üzerimseki ağırlığın aslında Hoseok olduğunu anlamıştım. Yan taraflarıma bakınca neredeyse cırılıycaktım Yoongi Hoseok'un bacaklatının üzerine uzanmış -aynı zamanda benim bacaklarımın üzerine de uzanmış sayılıyordu- Jimin ve Namjoon'da iki tarafımda yatıyordu. Oysaki böyle bir şey olmaması için Raven'i onlara güzel güzel anlatmıştım ama hepsi gitmiş benim odamı hayal etmişti. Derince bir nefes verdim ve Hoseok'u itmeye çalıştım ama koala gibi yapışmıştı
"Hoseok." mırıtılar eşiliğinde kafasını kaldırıp bana bakmıştı
"Nerdeyim ben?" gülerek ona baktım
"Raven." uyanıp etrafı incelemeye başladı. Masanın üzerinde duran Chanyeol abi ile çekilmiş resimlerimi inceledi
"Bunlar ne?" gülümseyerek ona bakmaya başladım. Kıskançlık mı yapıyordu o?
"O benim abim olur aynı zamanda buranında prensi." kaşları şaşkınlıkla havalanmıştı daha sonrada sinirle bir nefes verip kendini üzerimden atmıştı ama bu seferde Namjoon'un üzerine düşmüştü
"Bunlar niye burda lan?" sinirle bağırınca hepsi uyanmıştı. Yoongi ona sinirli sinirli bakıp hepimizi yataktan attıktan sonr uyumaya devam etmişti. Bizde mal mal birbirimize bakmaya başlamışken kapı hızlıca açılmış ve Chanyeol abim içeri düşmüştü
"Ne oluyor burda bunlar da kim?" gözleri hepsinin üzerinde gezerken Hoseok'da takılı kalmıştı
"Neden onu ve arkadaşını buraya getirdin?" sinirle sorduğu soru karşısında Hoseok'u önüme alarak derince bir nefes vermiştim
"Her şeyi anlatacağım onlar artık kötü değil bizden." sinirle kaşları çatılmıştı
"Bundan emin olamazsın." hızla dışarı çıkıp bir kaç tane korumayla yanımıza gelmişti
"Şunları tutuklayın." Hoseok sinirle öne çıkmış ve Chanyeol'un önünde durmuştu
"Kimsin bilmiyorum ama beni tutuklayamazsın."
~~~
Namjoon sinirli sinirli kafesin içerisinde dolanıp duruyordu
"İyi bok yedin Hoseok adam bizi resmen ayı kafesine tıktı." Hoseok gözlerini devirip yere oturmuştu
"Ben ne biliyim? Karşı çıkarsam korkar diye." Yoongi küfür söyleyip konuşmaya dahil oldu
"Ülkenin prensini mi korkutacaktın?" gözlerini devirip arkasını parmaklıklara yaslamıştı. Kafesin önüne gelen He Ran ile doğruca yerinden fırlamıştı
"Şu egonun prensini ikna ettin mi?" gülerek Hoseok'a baktıktan sonra elindeki anahtarı ona göstermişti
"Çıkartacağım ve Anamis senin için bir çözüm yolu bulacakmış." gülerek ona baktı
"Yapabilir mi?" Tam He Ran cevap verecekken Namjoon yapma bir ağlamayla
"Kediciklerimden birinin adı Anamis'di." demişti. Hepimiz ona mal mal bakarken Yoongi gözlerini devirip He Ran'a bakmaya başlamıştı
"Bizi çıkartmayı düşünmüyor musun?"
"Ha şey doğru." He Ran kafesin kapağını açıp onların dışarı çıkmalarına izin verdi Hoseok çıkınca ona sıkıca sarılmıştı
"Düzeleceksin." Hoseok kızın saçlarını okşayıp dudaklarına hafifçe bir öpücük bıraktı
"Nabıyonuz amk." Yoongi'nin çıkışmasıyla gülerek birbirlerine bakmışlardı
"Seni getirmek istediğim bir yer var." kaşları merakla havalanmıştı
"Neresi orası?"
"Kafamı dinlemek için daima gittiğim bir yer ilk sen göreceksin." diyerek elini tutmuş ve Hoseok'u peşinden sürüklemeye başlamıştı. Biraz yürüyüp bir şelalenin altına geldiklerinde Hoseok şaşkınlıkla oraya bakıyordu
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
(İhihi Şelale)
"Vay canına." gülümseyerek Hoseok'un sıkıca tuttuğu elini bıraktı ve kıyafetlerini çıkartmaya başladı. Sadece iç çamaşırlarıyla kalınca -ki Hoseok olmasa çıplak girerdi- kendini yavaşça hafif akıntılı suya soktu şelanenin altına gelip suyun onu ıslatmasına izin vermişti. Hoseok gülerek ona bakıyordu
"Bunu hep yaparmısın?" kafasıyla onaylayıp ona doğru yüzmeye başlamıştı
"Çok dinlendirici." elini suyun altına sokup parlak cisimlerle dolu elini geri çıkartmıştı
"Bunlar ne?"
"Elmas parçacıkları."
"Oha!" Hoseok'un tepkisine gülmeye başlamıştı
"Bu şelale elmas parçalarını dibinde oluşturur, kömürü içine atarsan sonraki gün elmas olmuş bir şekilde bulabilirsin." Hoseok'un şaşkınlığı artarken o da elini yavaşça suya sokmuştu elinin üzerinde toplanan su sanki vücudunu çekiyordu
"Gerçekten dinlendiriciymiş gibi bir hali var." dediği şeyden sonra He Ran gülerek onu kendine çekmiş ve öpmüştü daha sonrada kendiyle birlikte onu suya çekmişti.
Ehühühühü yorum yapmayı ve vote atmayı unutmayın canlarığmm umarım kitap sıkıcı gitmiyordur 🙃🙃
