Hoseok kaçmaya çalıştığı yere geri dönmeden önce biriyle görüşmeliydi. Çantasından çıkarttığı maskeyi yüzüne takıp ilerlemeye başladı saat yeterince geçti muhtemelen bu saatte evde olmalı diye düşündü bu işi kolay yoldan halletmeliydi. Bir kaç yıl önce annesi ile oyunlar oynadığı bahçeye baktı ve gözlerinin dolmasını es geçerek eve girdi. Şifreyi hâlâ değiştirmemişti, içeriyi kolaçan ettikten sonra koltukta oturur pozisyonda uyuyan babasını gördü ve belindeki silahı çıkarıp kafasına bastırdı. Adam şaşkınlıkla gözlerini açarken hakereket etmemesi için onu uyarma gereği duymuştu
"Sakın ani bir hareket yapma baba." baba kelimesini bastırarak söylemişti. Keşke ebeveynlerini istediği gibi seçebilseydi diye düşünüp takrar yüreği ağzında olan babasına baktı
"H..Hoseok neden g..geri döndün?" silahı ona biraz daha bastırdı
"Geri dönmedim birini almam gerek senden."
"B..burdan git her yerde seni arıyorlar."
"Sana senden bir şey alıp öyle gideceğim dedim!" sesini yükseltmesiyle adam titremişti
"T..tamam lanet olsun ne istiyorsun? Al ve git."
"Min Yoongi Denek AB'ler arasında onu bana ver." derince bir yutkunma sesi işitmişti
"S..saçmalama."
"Bak ben artık insanların zarar görmesinden bıktım kendinize beyinsiz bir ordu yaratacaksınız diye o çocuğu tehlikeye atamam. Eğer bana o çocuğu getirmezsen gider o üst dediğin kimse onları gebertirim." adam gülmeye başlayınca sinirleri daha çok bozulmuştu
"Neden boş boş gülüyorsun?"
"Demek üstleri öldürürsün Hoseok, ya da intihar ederim filan desene sen şuna uzatmadan." silahı bastırıp şaka olmadığını gerekçesiyle eliyle tetiğe baskı yapmıştı
"Eğer boş konuşmaya devam edersen babam olduğunu filan umursamadan tetiğe basarım anladın mı? İlk önce üstler kim söyle."
"Bilmiyorum." sinir bütün vücudunu etkisi altına almaya başlamıştı
"Ne demek bilmiyorum?!"
"Bilmiyorum işte ama onların insan olmadığı konusunda bazı duyumlar aldım." Hoseok'un bacakları titremeye başlarken duyduklarını sindirmeye çalışıyordu. Nasıl bir şeyin içindeydiler böyle? Biri onları derhal bu komik şakadan çıkartmalıydı
"N..ne? N..nasıl insan değil?"
"Bilmiyorum işte." silahı adamın kafasından çekip öylece bakmaya başladı
"N..ne bu böyle? Şaka filan mı?"
"Değil kocaman evrende tek olduğunu düşünmüyorsundur umarım." dudaklarını dişleyip adamın yakasını kavradı
"Bana yarın Min Yoongi'yi getir gerisini ben hallederim."
~~~
He Ran neredeyse bütün gece uyumamış ve gözlerinin altı mosmor evde dolanıyordu uyumak istiyordu ama uyursa Hoseok'un ölüm haberini duyacak gibiydi. Elinde yiyecek çantalarıyla içeri giren Jimin ona canavar görmüş gibi bakıyordu
"Gözlerine ne oldu senin?"
"Uyuyamadım." gülümseyerek He Ran'ı kendisine çekip sarılmıştı
"Buna ne kadar inanmasam da geri gelecek." omzunda derin derin iç çekip ağlarken artık uyuması gerektiğini yoksa gözlerinden olacağını anlamıştı
"S..sanırım Biraz dinlenmeliyim Jimin." diyerek içeri odasına gitmişti.
~~~
Hoseok karşısındaki solgun yüzlü ve gözlerinin altı kızarmış olan çocuğa baktı fazla zamanları yoktu her an kudurabilirdi bu yüzden çantasına attığı alerjik etki giderici ilacı çocuğa enjekte etmeye yeltendi ama Yoongi onun elini itmişti
"N..ne istiyorsunuz benden? B..bırakında gideyim yalvarırım." ağlamaya başlayan çocuğa hüzünlü gözlerle baktı
"Merak etme ben dostunum artık o deneye gitmeyeceksin." çocuğun gözlerinde ilk bir umut ışığı yansada sonra yine eskisi gibi sinirle bakmaya başlamıştı
"sana neden güveneyim ki? Sende ilk başta onlardandın." Hoseok gözlerini devirip ona inatla bakan çocuğa sıcak bir gülümseme bahşetti
"Eskidendi adı üstünde seni ailene getireceğim ama benim kim olduğumdan kimseye bahsetmeyeceksin" çocuk daha fazla karşı gelmemiş ve kafasını sallamıştı. İğnedeki sıvıyı enjekte ettikten sonra kafasındaki çipi çıkarmıştı.
~~~
İkinci günün akşamı olmak üzereydi Hoseok'dan haber yoktu umudu tükenmeye başlamıştı ne uyuyabiliyor ne yemek yiyebiliyordu. Jimin ne kadar baskı yapsada reddediyordu. Yatakta bir o yana bir bu yana dönüp durduktan sonra ağrıyan gözlerini kapattı yine uyuyamayacaktı ama denemesi gerekliydi.
***
Sabah saçlarındaki ellerin hissi ile uyanmak zorunda kalmıştı, bir kaç gündür düzensiz uyuduğu için derin bir uyku uyumuştu. Gözlerini açıp karşısında ona bakıp gülümseyen Hoseok'un bedenine baktı. Yine hayal mi görüyordu? Ya da fazla hayal kurmaktan kafayı yemişti. İkincisi daha mantıklı geliyordu
"Günaydın." duyduğu sesle şaşkınlıkla oturur pozisyona gelmişti
"H..Hoseok." çocuk öylece karşısındaki heyecandan gözleri yerinden çıkacakmış gibi olan kıza baktı
"Geleceğimi söylemiştim hemde iki kişi geldim." kız gülümsemeyle karışık bir ağlamayla üzerine doğru atılmıştı. Ellerini kızın beline sarıp onu kendine daha çok çekmişti. Kızın sarılma işlemi bitince yüzünü incelemeye başladı. Gözleri kızarmıştı ve göz atlarıda morarmaya yakındı
"Neden bu kadar kötü haldesin?" hıçkırıklar arasında konuşmaya çalışıyordu
"Ç..çünkü sana bir şey olacak sandım." gülümseyerek kızın dudaklarını kendi dudaklarına yapıştırmıştı.
Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutöayın sizi seviyorum sonraki bölüm bir sonraki hafta sonu olacak muhtemelen 😇😇
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Experimental (Jung Hoseok)
Hayran Kurgu1. kural kesinlikle deneklere aşık olmak yasaktı, peki ama Hoseok bu kurula ne kadar uyacaktı?