Barış arabadan inip kapımı açtı. Dışarı çıktığımda hala eve bakıyordum. Halim o kadar mal duruyordu ki herhalde gülmeye başladı.
-Amerika ya ne zaman geldik?
-Ne anlamadım? Amerika. ?
-Burası beyaz saray değil mi ya? Dememle o kadar büyük bir kahkaha attı ki en son omzuna yumruk atmak zorunda kaldım.
-Evime hoş geldin güzelim.
EEVVMİİ ?! yok yok ne e i ya burası evse ben nerde kalıyordum.kaç kişi yaşıyorlardı acaba burada 100 200. ???
-yok, o kadarda değil Sedef tek ben yaşıyorum. Deyip sırıttı.
Off iç sesime lanet okudum sesli düşünmüştüm. Ona döndüm ve
-manyak mısın kocaman evde yalnız başına napıyosun ya kaybolur insan bunun içinde.
Kısa bir gülüşle.
'Artık yalnız değilim. Hadi ama burada mı dikileceğiz eve geçelim artık açlıktan ölüyorum'
Koskoca evde onunla yalnız mı kalacaktı. ben bunları düşünürken o beni çekiştirerek eve sokuştu bile. İçeriye girdim AMAN TANRIM DİDİM! İç mimarisi harikaydı. her şey özenle yapılmıştı. Hayallerimdeki evdi sanki.
-burayı sen mi dizayn ettin? Dedim hala etrafa bakarken
Kafasını kaşıyarak kibirli bir sesle 'zevkim iyidir yani böyle yakışıklı bir adamın böyle bir evi olmalı'
-Hadi zevkli ve kendini yakışıklı zanneden çocuk benimde yemek zevkim iyidir.
Deyip mutfağı aramaya başladım. o kadar şeyden sonra en azından yemeği ben yapmalıydım. o da peşimde n'yakışıklı zanneden heee ' diye geliyordu. en son mutfağı bulduğumda yeni bir eve mi geldim acaba dedim lan mutfak bizim ev kadar dı!
-ne yemeği seversin?
-bu kadar çok hevesli olacağını tahmin etmezdim ama pasaklı birine yemek yaptıramam. git güzelce yıkan gerekli her şey yukarda var.
Sinirli bir şekilde ona baktım ama kendime bakınca haklı olduğunu anladım. Arkamı dönüp gideceğim sırada.
-heyy sırtını yıkayamazsan çağırman yeterli!
Off bir sapığım eksikti hemen koşar adımlarla banyoyu bulmaya koyuldum bide o vardı.Lan bu ev için navigasyon cihazına ihtiyaç vardı resmen.bir kapıyı açtığımda manyak bir yerdeydim .büyük bir küvet ve gerekli olan her şey o kadar güzel kokuyordu ki.
........
Kaç saattir küvetteyim bilmiyorum ama o kadar rahatlamıştım ki sonsuza dek burada kalabilirdim ama '1 saattir banyodasın kızım öldün mü ' demesiyle kendime geldim
-tamam, geliyorum şimdi sen in sakın içeri gelme
-geliyoruuuummm.
-hayııırrrrooooaaagagfaga! Öyle bir böğürdüm ki evet tam anlamıyla böğürdüm
-ohaaaa kızım senin içinde ayı varmış. Şakaydı sadece daha da yapmam. Hadi yemeği soğutma
-pislik diye peşinden bağırdım offf ödüm koptu ya. Hemen hızlıca çıktım ama kıyafetlerimi ıslatmıştım. Bornozu giydim sessizce kafamı uzattım etraf temiz. Sanki FBI ajanıydım şu an. Hemen bir odaya girdim sanırım doğru yer.
Onun odasıydı. O kadar güzel kokuyordu ki. Hemen dolaba yöneldim ama kendimi alışveriş mağazasında gibi hissettim ne kadar eşyası vardı eee ne olacaktı. Hemen hızlıca giyindim.
Kısa bir kabri ve salaş bol bir tişört omzum yarı açıktı yani bende bunu dolduracak kas nerde. Hızlıca çıkıp aşağıya indim.
Manyak bir sofra aç kurt gibi sofraya bakakalmıştım ama kahkahalar atan Barışa döndüğümde bana bakarak.
-yeni kıyafetlerin gerçekten çok seksi hele omuz detayı.
-Napayım bunları buldum kıyafetlerim ıslandı ve bornozla seni çağıramazdım yani
-Sorun değil ama çağırsaydın da sorun yok yani.
-hadi yemek yiyelim artık. Dedim cevap bulamayınca.
Arada sohbet ettik gerçekten kafa çocuktu. Keşke başka şartlar altında tanışsaydık.
-ne iş yapıyorsun. Dedim
-Astronomi ve uzay bilimleri profesörüyüm.
Ohaaaa dememe engel olamadım. Fizikten nefret ederdim ve bu gelmiş bana profesörüm diyordu
-fizikten nefret ederim. Sen gelmiş bana bide profesörüm diyorsun
-hahahah bir ara seni çalıştırırım merak etme. Çalışmıyorum ama doğuştan zenginim yurtdışında eğitim gördüm dün gece döndüm aslında ama kaderde seninle de karşılaşmak varmış. deyip gülümsedi
-'çok güzel bir hayatım var ben senin gibi hiç şanslı olamadım.' duygulanmıştım bu kadar zengin olsaydık ne annem bu durumda olurdu nede babama muhtaç olurdum
Kalkıp yanıma geldi kafamı kaldırdı.
-üzülme ama her şey güzel olacak inan bana. Hem şanssız olsaydın karşına ben çıkmazdım. Deyip güldü. Sonra gitti ve bir şeyler getirdi.
-hadi dizini temizleyelim de mikrop kapmasın sonrada rahatça uyu kendi evinmiş gibi.
Minnettar gözlerle ona baktım. İşini bitirdikten sonra bana odamı gösterdi. Koskocaman yumuşacık bir yatak.
-gerçekten her şey için teşekkürler bu yaptığını kimse yapmaz.
Yavaş yavaş bana yaklaştı ve kötü kötü bakarak
-iki böbreğinde tam değil mi?
-Bööbbreğim mi... napacaksın ki. Cidden korkmaya başlamıştım yoksa organ mafyası mıydı? Biliyordum hiç kimse bu kadar iyi olamazdı.
-Belki lazım olurda ondan yani iyi beslenmelisin. Deyip ellerini kapıya yasladı geri çekildim ama kapıya sırtım kapıya çarptı
-noluurr beni öldürme noluur kimseye söylemem bari tekini al pislik! deyip onu ittim. geri çekilip gülmeye başladı.
-saçmalama seni o halde bırakamazdım. Hem sana da teşekkürler hayatıma bir gecede renk kattın. bir şey olursa seslen yan odadayım. İyi geceler asfalt güzeli. Deyip gitti
O gittikten sonra yatağa kendi mi attım. Cidden korkmuştum şaka anlayış bok gibiydi. Kim derdi ki bir otostop çekeceksiniz, içinden bir taş çıkacak ve bu kadar şey yaşayacağım.
Bu düşünceler içinde kendimi uykunun kollarına attım.
Veee asıl.merak ettiğim
Acaba Çağrı beni bulduğunda ne yapacaktı.
MULTİMEDİA SEDEF...
İYİ OKUMALAR.....
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BELA.
Romansa》 Soluksuz okuyacağınız bir wattpad kitabı 《 ¤ Çağrı & Sedef ¤ ● Demir Ayaz Evren Mert Atakan ● Yiğit Yücesoy ● Erva ● Barış Mertoğlu