♥ 4 ♥

622 49 15
                                        

Hala Çağrıdan kaçıyorduk. Her ne kadar hızlı da gitsek her seferinde bize yetişmeyi başarıyordu. Acaba beni yakalarsa sonum ne olur?

Anayolda kafamı sürtüp kıvılcımlar mı çıkarırdı, arabayla üstümden mi geçerdi yoksa üstüme benzin döküp yakar mıydı? Ben stres ve korkudan sürekli konuşurken yanımda arabayı deli gibi kullanan taşı hep unutmuştum.

- Pekiyi bir tanışma sayılamaz ama ben Barış.

- Ben de Sedef.

- Arkadaki çocuk sevgilin her halde baksana seni almak için 200 ile gidiyor resmen.

-Ay ne sevgilisi! Ondan olsa olsa cellât falan olur. Kesin beni yakalayınca giyotinle kafamı kesecek offff!

- NEEEE! Sen ciddi misin peşimizde bir seri katil falan mı var? Ama anlamadığım şu senin için niye bu hızla kendini tehlikeye atsın sana değer veriyor anlaşılan.

- Değer vermek mi? Okula başladığımdan beri ondan neler çekiyorum sen biliyor musun?

- Eee neden polise falan gitmedin o zaman?

- Gidince ne olacak biliyor musun? Ya serbest kalacak ta öldürecek ya da hapse girecek çıkınca öldürecek. Yani olmaz.

     BİZ KONUŞURKEN ÇAĞRI HALA PEŞİMİZDEN GELİYORDU. İŞTE BU KIRMIZI IŞIKLAR… !

- Barış kırmızı ışıklar! Kurtulduk ışıklarda kaldı.

- Sedef bu kötü haberi sana vermek istemezdim ama bu çocuğun kırmızı ışıkta geçecek kadar gözü dönmüş.  En iyisi kenara çekip seni ona vermek (

-Hayır saçmalama. Bu yaşta ölmemi mi istiyorsun?

-O zaman tek bir şansımız kaldı. Ondan kurtulmak için ne kadar büyük bir riski göze alırsın?

-ANLAMADIM?

-Kemerini sıkı tut çünkü bu süper olacak.

Yüzündeki sırıtmanın ne olduğunu anlamaya çalışırken yola baktım ve işte şimdi ölmüştüm. Ona hayır diye kafamı sallarken o gazı sonuna kadar vermişti ve sağ kolunu da önüme koymuştu. Hayırrrrr! diye bağırırken gözlerimi de sımsıkı kapatmıştım.

………….

Ne kadar öyle durdum bilmiyorum ama Barış sürekli bana sesleniyordu.
-Sedeeef! Kendine gel hadi bak atlattık onu lütfen korkma artık yavaşlıyorum aç hadi gözlerini.
Ellerimi yavaşça yüzümden çekmeye başladım hala olayın şokundaydım. BU MANYAK NE YAPMIŞTII? Arkama dönü baktım ve uzakta kalan bir tırın yolu kapattığını gördüm.

-Aaazz ööön… ce sen ne yaptın?

-Ondan kurtulmak istemiyor muydun? Al işte seni kurtardım.

-Manyak mısın sen! Az kalsın bok yoluna gidiyorduk. Sen Çağrıdan daha deliymişsin resmen. Yaşamla ölüm arasındaki çizgideydik ve sendeki şu rahatlığa bak kim sana tırın önünden geç dedi hiç mi olabilecek büyük bir kazayı düşünmüyorsun!

-Hadi ama sakin ol bak benim için çocuk oyuncağıydı güzelim. Sen daha önce nerdeydin ya bir gecede 1 yıla bedel bir heyecan yaşattın bana.

Ona sert bir bakış atıp cama başımı yasladım. Biraz sakinleştikten sonra ona döndüm. Yine de benim için kendini ölüme atmıştı ve beni arabasına almıştı.

-Şey ben… Teşekkür ederim. Bu BELA ya senide bulaştırdığım için üzgünüm.

-Sorun değil seninle tanışmak büyük bir zevkti.
Yüzüme gülümsedi ve göz kırptı. Bu nasıl biriydi böyle. Bu kadar şeyden sonra yinede rahat ve mutluydu.

-Yaa sen nasıl birisin böyle. Nasıl bu kadar her şeyden zevk alıyorsun?

Yoldan gözlerini aldı ve kısa bir bakışla.

-Her şeyden değil sadece hoşlandığım şeylerden.

Ne dedi şimdi bu. Yapmacık bir gülümsemeyle sırıttım ve napacığımı düşünmeye başladım. Eve gidemezdim dizlerim parçalanmış bileklerim mosmordu annem beni kesinlikle böyle görmemeliydi kadın zaten hasta. Derin bir şekilde içimi çektim.

-Ne oldu düşünceli görünüyorsun asfalt güzeli

-Off bana şöyle deme. Diye gözlerimi devirdim. Sadece ne yapağımı düşünüyorum bu halde eve gidemem.

-Niye gidemezsin ki?

Ve bir bağırmayla irkildim.

-Ohaaa Sedef! Dizlerinin hali ne böyle?

O an üstümde şort olduğu için görünen dizlerime baktım.  Ellerimle çekiştirmeye başladım bir eliyle bileğimden yakaladı.

-Ya bu bileklerin? mosmor! Bak başta eğlenceliydi kaçtık falan ama işlerin bu boyutta olduğunu bilmiyordum. Bu çocuğun bunları sana yapmasına nasıl izin veriyorsun yaa?

Sustum sadece öyle baktım gözlerim doldu ve elimi çekip yüzümü kapattım. Yumuşak bir sesle devam etti

-Bak sana yardım edebilirim. Bu çocuk yaptıklarının bedelini ödemeli

-Nolur hayır. Senide buna alet edemem. Başımda bir sürü dert var zaten annem hasta ve ben birde onunla uğraşamam. Boş ver. Lütfen sağol en iyisini sen beni indir ben bir taksiye biner kalacak bir yer bulurum.
Sert bir yüzle yüzüme baktı.

-Saçmalama! Seni kurtarmak adına bu kadar şey yapmışken birde seni tekrar tehlikeye mi atayım. Hiç bir yere inmiyorsun doğru bana gidiyoruz. İtiraz istemiyorum ve korkman gerecek bir şey olmadığını bil. Artık bir koruman var.

Ne dediğini anlamaya çalıştım ama itiraz istemeyen gözlerle bana bakınca sustum ve her şeye rağmen gözlerimi kapatıp uyumaya çalıştım. Bir süre sonra gözlerimi açtığımda durmuştuk ve muhteşem bir evin önüne gelmiştik.

MULTİMEDİA BARIŞ’IN EVİ…

VOTELERİNİZİ VE YORUMLARINIZI EKSİK ETMEYİN

BELA.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin