♥ 6 ♥

576 46 20
                                    

Sabah erkenden uyandım. Yan odaya gittim ve aralık kapıdan baktım hala uyuyordu. ohh bu iyiydi. Çünkü onu daha bu işe dâhil edemezdim.

Hemen kıyafetlerimi hızlıca çantama tıkıp fermuarını çektim ve sessizce koşar adımlarla aşağıya indim. Ona güzel bir kahvaltı hazırlayıp not bıraktım.

'yardımların için sana minnettarı . Bu yaptıklarını ancak kahvaltı hazırlayarak ödeyebilirim. Seni bu ola a dâhil ettiğim için üzgünüm. Seninle tanışmak güzeldi. Böbreklerine iyi bak kendini yakışıklı zanneden sapık afiyet olsun ( '

Sonunda taksiden inip evime gelmiştim. Hemen içeriye sessizce girdim annem beni bu kıyafetlerle görmemeliydi. Üstümü değiştirdim ve kıyafetleri dolabıma sakladım. Aşağıya indim. Yeni uyanmıştı ve öksürüyordu.

-dün gece nerdeydin kızım. Uyuya kalmışım seni beklerken.

-yarına yetişmesi gereken bir ödevim vardı anne geç gelip yattım şarjım bittide haber veremedim

Offf anne başıma neler geldi bilsen. Sana yalan söylemek o kadar kötü ki ama doğruyu da söyleyemem. Ama senin için katlanmaya razıyım anne

Hemen kahvaltı yapıp anneme ilaçlarını verdim. Hiç dışarı çıkmayı göze alamadım çünkü Çağrıya yakalanma derdi vardı ama ya yarın.

Off gitmesem olmaz illa karşılaşacaktım. Öyle gün geçti ve yarın olacakları düşünürken uyuya kalmışım.

Sabah erkenden okula gitmek için kalktım en azından sınıfa erken gider okulun önünde dayak yemekten kurtulurdum.

Eminim beni bekleyecektir. Hızlıca hazırlanıp evden çıktım. Okulun önüne geldiğimde yutkundum ve hazırım dedim. Yavaşça okula girerken bu piç altılı nerde diye etrafa bakıyordum ama yoklardı. Bu işte bir bokluk vardı.

Arkadan mı saldıracaklar lan acaba diye baktım ama yoklar. Sınıfa girdim ama yok yok. Sırama oturdum birkaç ders geçti ama bu sessizlik bana fırtına öncesini hatırlatıyodu. Yanımdaki kızın

-ohhh be dünya varmış sessizlik güzelmiş. Dedi

-hmmm tabi ölüm sessizliği. Diye mırıldandım tabi sana güzel gelirdi

-bir şey mi dedin canım

-yok ya sadece nerdeler acaba diye merak ettim

-ne merakı kızım inşallah hiç gelmezler. Hele sen ne çektin be Sedef! Bana yaklaşıp kulağıma fısıldadı

Benden duymuş olma ama Demir konuşurken duydum. Galiba Çağrı kaza yapmış...

-NEE! Diye bağırmama engel olamadım. Öldü mü? Dedim

-şşşttt! Sessiz ol. Ne ölmesi kızım ahh nerdeee! Çocuk tıra çarpmış hala domuz gibi

-neden olmuş peki? Diye sordum sanki bilmiyordum

-valla bilmiyorum ama Demir merak etme dostum o sıçanı ne deliğe kaçarsa kaçsın bulucaz tüm çocuklar arıyoruz diye bir şeyler diyordu

İşte şimdi hapı yuttum. Çağrı bana eziyetin anlamını öğretecek. Ben ne yaptım off şuna bak rıza baba ve ekibi gibi beni arıyorlarmış. Hemen gitmem lazımdı. Ayağa kalkıp çantamı toparlamaya başladım

-hey nereye şimdi ders başlıcak

Ona aldırmadan hızlıca merdivenlerden indim. Herkes derse gidiyordu. Hemen dışarı çıktım çıkışa doğru giderken bir baktım ki bakmaz olaydım.

GAME OVER SEDEF!

Çıkışta Çağrının iki tane adamı vardı. Sonra arkalarına baktığımda arkadan god father Çağrının geldiğini gördüm. Gözlerinden sinir fışkırıyordu ve bana doğru geliyordu. Hemen geri geri giderken arkamda da diğer üçlüyü fark etmem bir oldu. ŞEREFSİZLERR TURAN TAKTİĞİ YAPMIŞLAR! Sesli bir şekilde yutkunurken şimdi boku yemiştim napacaktım ki galiba dayağa kendimi hazırlamalıyım. Tüm korkuma rağmen dik bir şekilde durdum. Çağrı çenesinin ucuyla 'Demir 'diye beni gösterdi ve arkamdan iri eller kollarımı sıkıca tuttu.

Anamm hakkını helal et!

Sinirli bir şekilde yanıma geldi ve beni çenemden sıkıca tutup ona baktırdı. Canım çok yanıyordu ama yıkılmayacaktım

-Kaşımdaki yaranın bedelini ödeyeceksin. Diye öyle bir bağırdı ki sinip kaldım kaşına baktığımda bir sıyrık vardı galiba kazadan. Ne yani bana yaptıklarının yanında gelmiş mal gibi kaşının hesabını soruyordu. OHH CANIMA DEĞSİN! Dedim içimden

-Demek canına değsin öylemi? Diye kükredi. Sıçayım iç sese yine kendini dışarı verdi. Kendimi tutamayıp

-Beni yolda bırakan sensin tüm suç senin. Dedim ama sesim fazla çıkmıştı. Saçımdan beni öyle bir kavradı ki çığlık atmak zorunda kaldım.

-Bide bana gelmiş hesap mı soruyorsun! Sen kimsin ya ezik bir kızın teki. Nerde istersem orda bırakırım duydun mu ve sen yaptıklarının hesabını vereceksin. Seni pişman edicem beni öldür diye yalvaracaksın ama şimdi başka bir soru SÖYLEE KİMDİ O İT!

Bana dediği ağır laflara mı ağlayayım yoksa canımın yanmasına mı? Neydim ben onun eziyetler yapıp kenara atacağı bir oyuncak mı? Hayır, bana istediğimi yapamazdı!

-söyleee! Gelen geçenin arabasına binen bir sürtük müsün yoksa geceyi ondamı geçirdin! Diye sordu alayla. O kadar sinirlendim ki artık bağırarak

-Ben senin o yanındaki kızlardan değilim ki herkesin arabasına bineyim Sananeee, sananeee kimse kim!

Saçımı daha da çekti acıdan ölüyordum

-Bana bak kimdi o dedim sana kim! tam cevap verecekken arkadan gelen o cool sesle şok oldum

-O BENİM SEVGİLİM VE SEN O PİS ELLERİNİ SEVGİLİMİN GÜZEL SAÇLARINDAN ÇEKİYORSUN.

Multimedia BARIŞ...

BELA.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin