BELA.

♥ 7 ♥

Duyduğum sesin şokuyla kendime gelememiştim. Çağrı da dâhil hep beraber sesin geldiği yöne bakmıştı.

Şaşkınlıkla BARIŞ... Diye mırıldandım. Onun burada ne işi vardı ve en önemlisi beni nasıl bulmuştu. Bu düşünceler içinde hala ne olduğunu anlamaya çalışırken Çağrıya baktım. Delici mavi gözleriyle yüzüme bakıyordu. Ellerini yavaşça saçlarımdan çekti ve hızlı bir şekilde başını çevirip  arışa baktı.

-ANLAMADIMM? !

-Neyini anlamadın koçum zor mu kullanayım yoksa sevgilimi kendi isteğinle mi bırakırsın?

-Kafan mı güzel oğlum senin ne sevgilisi? git şovunu başka yer de yap.

Ben hala şok olmuş bir şekilde aralarında geçen konuşmayı dinliyordum... Bir an önce buna son vermeliydim yoksa büyük bir kavga çıkacaktı.

-Barış lütfen! Diye ona yalvaran gözlerle baktım.

Çağrı başını bir hışımla bana çevirdi ve bu seferde sert bir şekilde kolumu kavradı.

-Tanıyor musun lan bu piçi! KİM LAN BU! CEVAP VER! KORUYOR MUSUN ONU!

O kadar sinirliydi ki ne diyecektim otostop çektiğim geceyi birlikte geçirdiğim çocuk mu ! ????? Hayır asla! 6 kişi parçalarlardı onu burada...

Hala benden cevap bekler gibiydi. Tam Barışa doğru atılacağı sırada camdan bağıran bir sesle içime su serpildi.

-HEEYYY! Çocuklar ders vaktinde ne işiniz var dışarıda neler oluyor burada çabuk dağılın oradan

Müdürün seslenmesiyle ne olacak diye bakarken Barışın

-Sorun yok kontrol bende hocam !. Diye geri cevap verdi. Yok, yok bundaki rahatlık neydi ya.

-Sıçarım lan kontrolüne! Kim sin lan sen bu kızın sevgilisi falan yok! Olamazda mahvederim ikinizi! Siktir git buradan!

-Anlamak mı istemiyorsun yoksa anlama kıtlığın mı var ufaklık çabuk kızı bırak dedim.

Ayyy cidden neydi bu! Nasıl bir olayın içindeydim ben bir şey düşün Sedef hadiii...

Çağrı öyle kahkahalar atıyordu ki şaşkınca ona baktım.

-haydi, ama bitir şu salak şakanızı kameralar nerde? Nereye el sallıyoruz? Sonra sinirle devam etti.

'Çabuk ol çünkü bu kızla görülecek bir hesabım var ve ufaklık dediğin bu çocuk şimdi seni halledecek. Deyip kolumu daha çok sıktı.

-Sedef sevgilim hadi gel buraya bir kaza çıksın istemiyorum artık çoluk çocukla uğraşamam ben.

Bunu öyle bir alayla söylemişti ki Çağrının çenesi sinirde kasıldı kollarındaki damarlar öyle bir şişmişti ki şimdi sıçtın Barış dedim. yaa 6 kişiydiler mal mı bu çocuk bir şu olay bitsin ona büyük bir hesap soracaktım.

Çağrı şokla yavaşça kolumdaki elini çekti. Barışa baktığımda bana rahat ol olay bende der gibiydi kafasıyla arabayı işaret ederek gelmemi ima etti.

Şimdi ne yapacaktım. Eğer şu an barış gitmezse onu çok pis döverlerdi ve ben bunu sadece izleyici olurdum. Onu kurtaramazdım ki! Öyle bir şey olsunda istemiyordum. Ona baktığımda hiç gidecekmiş gibi durmuyordu inatçı niye burnunu soktu ki? Çağrı az döver giderdi. Ama şimdi işler daha da karışmıştı.

Dönüp çağrıya baktım hala öfkeyle soluyordu niye bu kadar sinirlenmişti ki? AHHH evet nasıl tahmin edemedim! Ezik bir sürtük olarak gördüğü oyuncağını koruyan sahiplenen biri çıkmıştı. Beni kimse korumamalıydı ki Çağrı bana rahatça işkence yapsın.