3.Bölüm

62 8 8
                                    

(Medya Rüzgar)

Yavaş ve sakin adımlarla sınıfa gidiyordum zaten kolidorlar boştu çoktan zil çalmış olmalıydı.

Biraz daha yürüdükten sonra sonunda sınıfımı bulmuştum.

Yanına yürüyerek kapıyı çaldım ve gel sesini duyunca kapıyı açarak içeriye geçtim.

Hoca tam karşımda duruyordu ben etrafıma bakmadan hocanın olduğu yere yürüdüm ve tam önünde durdum. "Merhaba hocam ben yeni öğrenci."

'Hoşgeldin kızım ben Beyza hocan yeni Edebiyatçın.'

Kafamı olumlu anlamda sallayıp "tanıştığımıza memnun oldum hocam." Deyip tebessüm ettim.

'Bende gel şimdi kendini tanıt.'

Sınıfa dönerek ilk önce etrafıma bakındım tam cümleye başlıcakken en arkada cam kenarında oturan çocuğu fark ettim evet bu bu deminki odundu hemde yontulmuş odun.

Gözlerimi ondan çekip yere baktım ve konuşmaya başladım.

"Ben Kamer Soysal. İstanbul Akademi Lisesinden geliyorum."

Hoca daha fazla birşey söylemeyeceğimi anladığı için kafasını gecebilirsin anlamında sallamıştı.

Ben gözümle bir kızın yanını kestirip ora doğru yürüdüm ve yanına vararak oturdum. Aslında dıştan pek cana yakın görünüyordu ama içini bilemem tabi.

İlk önce ses etmeyip yerimde sessizce oturdum. Tam kızdan ümidimi yitirmişken bana elini uzatıp 'merhaba ben Oya Kanlı tanışabilir miyiz Kamer?'

Elimi uzatıp tabikide dedim ve tebessüm ettim.

Biz biraz kaynaştıktan sonra zil çalmıştı. Oya kantine giderken benide çağırmıştı ama ben çıkmamıştım. Onun yerine çantam da duran kitabımı çıkartıp okumaya başladım aksine derslerdende çok geride kalmıştım ama aksine geçen sene okul birincisiydim.

Bu senede çok çabalayıp okul birincisi olmak istiyordum ama pek mümkün gibi durmuyordu.

Aslında 2 keredir okulda ses yarışması düzenlenmişti ama ben katılmamıştım hocam kaç kere katıl desede itiraz etmiştim.

Ama belki bu sene katıl-

Sınıfın kapısının aniden açılıp kapanmasıyla kendime geldim gelen Rüzgardı yanıma gelip sıraya elini koydu ve BAŞINA BÜYÜK BELA ALDIN SABAH LEYİN HABERİN OLSUN!!
Diye kükremişti. Ama ben onu takmayıp kitabıma döndüm en fazla ne yapabikirlerdi ki?

Neyse deyip kitabımı kapattım ve çantama koyarak sınıftan çıktım.

Biz şuan 5. Kattaydık ve kantin 1 Kattaydı ilk önce asansöre binmek istesemde kapalı alan korkum aklıma geldiği için vazgeçmiştim. Bende hızlı adımlarla merdivenlerden aşağıya iniyordum hatta koşuyordum. Ama bir anda ne olduğunu bilemeden ayağım kaydı ve merdivenlerden tekrlendim ama tam düşeceğim an kafamı ellerimle hızlıca sarmıştım. Yaklaşık 10 merdiven basamağı tekerlendikten sonra zar zor durabilmiştim. Gözlerim çok ağırlaşıyordu ama kapamamam lazımdı yerimde yaklaşık 5 dk bekledikten sonra ne yapıp ne edip yerimden kalktım. Ayağa kalkıp oturduğumda her iki kolumdada morluklar iki ayağımada şişmeler, morluklar en son gözümün sol üst tarafındada kocaman bir kesik vardı ve kanıyordu.

Oturduğum yerden kalkıp başımı tuttum ve kantine dogru yürüdüm. Kantine geldiğimde Oya birkaç kız ve erkekten oluşan bir masa vardı. Biraz onlara yaklaşıp hafif ağzımdan çıktığı kadar sesle hatta fısıltıyla "Oya" diyebilmiştim. Sonrada ne olduğunu bilmediğim bir anda kendimi yerde buldum son hatırladığım şey ise Oya nın KAMER!! Diye bağırdığını duymuştum. Zaten sonrası karanlık.

Rüzgarın Ağzından:

Tam masadan kalkacağım an sabah ki kız Kamer di sanırım eliyle başını tutmuş şekilde kantine girdi.

Konuşacak hali yok gibi duruyordu ama yinede zar zor konuştu ve ağzından tek bir kelime olan Oya sesi çıktı. Oya ilk başta duymasada sonradan idrak etti ve arkasına döndü o sırada ne olup olduysa Kamer birden yere yığıldı Oya ise sadece KAMER diye bağırarak yanına koştu.
Oya nın yanında olan Burcu, Gizem, Arda ve Taner koşarak Oya nın peşinden gitti.

Arda hemen Taner den önce davranıp Kamer i kucakladı ve dışarı çıkarıp arabasına bindirerek götürdü sanırım hastaneye gidiyorlardı.

Oya nın Ağzından:

Arabaya binerek hastaneye vardığımızda Arda tekrar Kamer i kucağına alarak hastaneye girdi. Hemen sedya diye bağırır bağırmaz sedya gelmişti Kamer i sedyeye koyup yanında gitti.

Doktorlar hemen Kamer i Ameliyathaneye alarken bizde onu dışarda bekliyorduk.

Yaklaşık 1 saat sonra doktor çıkınca hemen yerimizden fırlayarak doktorun yanına gittik.

"Doktor nesi var Kamer in?"

Birseyi yok sadce ani travma geçirdiği için bayılmış o yüzden sadece dinlense yeter.

"Peki teşekkürler içeriye girebilir miyiz?"

Olur ama hastayı fazla yormamaya dikkat edin
Deyip gitti.

Bizde önde ben olacak şekilde içeriye girdik.

İçeriye girdiğimizde Kamer uyanıktı bizde yanına varıp oturduk.

Kamer bakışlarını bize yönlendirirken bize tebessüm ediyordu.

Bizde ona tebessüm edip ne olduğunu sorduk.

O ise anlatmaya başladı.

Ben sınıfta kitap okurken birden kapıyı hızlı bir şekilde kapatıp sınıfa o sarışın çocuk girdi.

'Rüzgar'

"Efendim"

'onun adı Rüzgar diyom.'

"Ya ne haltsa işte."

BAŞIN BELADA diyip kapıyı çarparak gitti. Ben ilk başta takmadım ama sonra kantine gelmek için aşağıya inecektim. Asansöre binemzdim çünkü kapalı alan korkum var bende merdivenlerden indim koşarak indiğim için ayağım kaydı düşeceğimi anladığım için bende sıkıca kafamı tutum en son 10 merdiven kadat düştükten sonra ne yapıp ne edip kalkıp senin yanına geldim ve gördüğün gibi.

'Neden Rüzgar sana öyle dedi peki?'

"Hımm sabah biraz tartıştık."

'Kızım ne yaptın sen?'

"Ne yapmışım?"

'Başına büyük anlamda bela aldın benden söylemesi.'

Aslında biraz korkmuştum ama belli etmeden "ya kızım boşver şu malı."

Oya nın Ağzından:

Biz hastaneye geldiğimizde Kamer e neden bu hale geldiğini sormuştum oda birşeyler anlatmıştı ama içinde tek dikkatimi verdiğim şey Rüzgar la kavga etmeleriydi.

Rüzgar bir keresinde çocuğun birisi ona karşı geldiği için çocuğu lojman kattaki bir odaya kapatıp sandalyeye bağlamıştı.

Sonrada Allah ne verdiyse çocuğa daldı. En son hatırladığım ise çocuğun elinin yüzünün kan olduğu idi.

Şimdi siz soruyorsunuz tabi sen enrden biliyon diye.

Ben birşeylerden şüphelenip bunları takip etmiştim. Bunların yaptıklarını izlerken bir anda ağzımdan küçük bir çığlık çıkmıştı. Bende hemen koşarak ordadan uzaklaştım. Eğer Rüzgar beni görseydi büyük ihtimal bende ölmüştüm ama tahmin ettiğim kadarıyla Rüzgar pis işlerle uğraşmasıydı.

Ama şimdi Kamer i korkutmak istemediğim için ona birşey anlamadım.

En son Arda bizi ve Kamer i eve bırakmıştı ve ben şuan yatakta yım.

Gözlerim yavaş yavaş kapanırken buna karşı koyamayıp gözlerimi yummuştum. İyi geceler Burak seni çok özledim.

/Yeni Bir Başlangıç!!/ Dikkat Ett!!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin