Gelir diyorlar bir gün gidenler...IYI OKUMALAR
Uyandığımda başımdaki ağrı hâlâ devam ediyordu. Ama düne göre daha iyiydi. Yerimde dikleşip etrafima bakındım. Çisem Derin yere yer yatağı sermiş üzerinde uyuyordu. Benim için yerde yatmıştı. Bugün ona çok fazla yük olmuştum. İlaçlar içinde Aral'a teşekkür etmeliydim. Telefonumu aradım etrafa daha dikkatli bakınca telefonumun masada olduğunu farkettim. Masadan alıp ekranını açtım saat 08.03 dü. Baya erken kalkmıştım. Telefonun ekranını kapattım.
Yavaşça üzerimdeki battaniyeyi üzerimden çekip yataktan kalktım. Başımın dönmesiyle birkaç saniye gözlerimi kapalı tutup geri açtım. Bu ağrı en kısa zamanda geçmeliydi yoksa deprosyana girebilirdim. Acaba Çisem'i kaldırmalı mıydım? Bu fikrimi biraz düşündükten sonra kaldırmama kararı aldım çünkü kendisi zaten benim yüzümden geç yatmıştı. Onu güzel uykusunda rahatsız etmemem lazım.
Etrafa bakıp not kağıdı aradım çok fazla kurcalamadan. Masanın üzerinde not kağıdı ve kalem bulmam uyandığımdan beri çok sevindiğim bir şey olabilir. Kalemi elime alıp ufak bir not yazdım.
Beni çok güzel ağırlayıp ilgilendiğin için çok teşekkür ederim.
Verdiğim rahatsızlıktan dolayı da özür dilerim.
Erken çıkmak zorundaydım. Notu okuduğunda bana yaz:)Notu görünür bir yere koyup odadan çıktım. Yavaşça merdivenlerden aşağıya indim. Kimseyi uyandırmamaya dikkat etmeye çalışıyordum. Mutfaktan sesler gelince evde kimsenin uyanmadığını düşünüyordum. Ya biri uyanmış ya da bir hırsız olabilirdi.
Yavaş adımlarla mutfağa ilerledim. Kapıdan tam girdiğim sırada biri elini ağzıma koyup beni duvara sıkıştırdı. Bağırmak istiyordum eli yüzünden bağıramıyordum. Korkudan gözlerimi kapatmıştım yavaşça araladığımda Aral ile göz göze geldik. Ikimizde hızlı hızlı nefes alıp veriyorduk veya ben nefes vermeye çalışıyordum. Ve birbirimizin gözlerine kitlenmiştik. Hayır durun bu hiç romantik değil şu an ben nefes alamıyordum. Ses çıkarmaya çalıştiğımda gözleri eline indi ve hemen elini çekti.
"Kusura bakma haftasonu olunca biz yani bizimkiler pek geç ee erken kalkmıyorlar. Ben seni hırsız sanmak."
Aral hızlı hızlı bütün kelimeleri üste üste sıralayıp saçmalamıştı ve bu benim gülümsememe sebep olmuştu. Benim güldüğümü görünce o da gülmeye başladı. Ikimizde gülüyorduk. Sonra saçma bir şeye güldüğümüzü farkedip ikimizde ciddileştik.
"Ee ben ilaçlar için sana teşekkür ederim hatta özür dilerim seni rahatsız ettiğim için."
Ben kapıda hâlâ dururken o ise raftan bir bardak çıkartıp kendisine su doldurdu. Tezgaha yaslanarak bana bakmaya başladı.
"Rica ederim ama özür dilemene gerek yoktu."
"Olsun. O zaman görüşürüz ben gidiyorum."
Suyundan bir yudum alıp "nereye?"diye sordu. Nereye gideceğimi merak etmesi biraz tuhafıma gitsede nereye gideceğimi söyledim.
"Büyük ihtimalle eve niye sormuştun? "
"Sizin eve geleceğim istersen beraber gidelim? sonuçta aynı yer."
"Bizim ev? Neden?"
"Erdem ile işimiz var biraz, onun için."
"Hımm eğer rahatsızlık vermeyeceksem gelebilirim."
"Şu rahatsızlık meselesini kapatsak mı çünkü öyle demen beni daha çok rahatsız ediyor."
"Peki. Ben dışarıda bekliyorum sen gelirsin."

ŞİMDİ OKUDUĞUN
KIRIK KALPLER #wattys2019
Teen Fiction[eski adı kelepçe] Küçük bir kızım ben veya kızdım başıma en fazla ne gelebilir ki yere düşerim dizim kanar, okula geç kalırım, ödevimi unuturum. İşte bunlar size normal gelebilir ama en olmadık şey benim başıma geldi. Ve tam 2 sene boyunca acı çek...