Güneşin lanet ışınlarının gözüme girmesiyle uyandım. Akşam kalacak yerim olmadığı için parktaki banka kıvrılıp uyumuştum. Serdar da muhtemelen kazandığı parayı bir gecede harcamıştır. Çok erken olmalı, mahallenin simitçisi bile tezgahı yeni açıyor. Kendime gelince kalkıp diğer tarafa yürüdüm; geçen ay simit tezgahına taksi çarpmıştı, yenisini alsın diye borç para vermiştim. Ne zaman beni görse beleşten simit veriyor. Şimdi önünden yürümek yakışık almaz.
Elimi cebime atınca Kurtoğlu'nun kartını buldum. Muhtemelen üzerindeki numara yalnızca Mafyanın avukatına aitti. Mafya Babası önüne gelene cep telefonunu verecek değil ya. Artık işsiz olduğuma göre ve kimse de bana iş vermeyeceğine göre, numarayı çevirdim gitti.
-Merhaba, ben Gizem müsait olunca aramamı söylemiştiniz.
-Gizem Hanım, şu anda neredesiniz?
-Koyudere Mahallesi parkı
-Sizi yarım saate aldıracağım.
Eyvallah demeye kalmadan kapattı, mafya işte. Kesin bir Mercedes ya da BMW yollarlar.
Tam olarak yarım saat geçmişti ki tam karşımda siyah bir Bentley durdu. Bir zengin bebesine ait olamayacak kadar asık suratlı bir kodoman arabası diye düşünürken simsiyah filmli cam açıldı. Şöför bana gel işareti yapıyordu. İşin içinde bir Bentley varsa, bu adamları hafife almamak lazım. Ben yaklaşınca inip kapımı açtı, arkaya avukatın yanına oturdum.
-Gizem Hanım..
-Hanım'a gerek yok
-Gizem bizi aradığına göre teklifimizi kabul ediyorsun.
-Başka seçenek bırakmadınız zaten.
-Bundan sonra bizim adımıza çalışıyorsun, yaptığın her yarışta Kurtoğlu'nu temsil edeceksin. Şu belgeyi okuyup imzala lütfen.
Böbreğimi de alacak olsalar razıydım, zaten kaybedecek hiçbirşeyim yoktu gururumdan başka. Sadece alacağım ücrete baktım, yarışlardan elde edilen kazancın %19'u ve aylık 2.500 lira maaş. Ek işler ayrıca ücretlendirilecek derken? Cinayet de işleyeceğim galiba.
İmzaladım.
-İlk olarak ehliyet alman gerekiyor, biz bütün işlemleri hallettik 1 saat sonra direksiyon sınavın var.
-Bu kadar mı?
-Evet, sınav yerini sana mesaj olarak yolladık, orada ol!
Hiçbişey demeden arabadan indim. Ben iner inmez de Bentley ufukta kayboldu. Mesajdaki konuma baktım, şimdi yürüsem 50 dakika sürerdi. Bu saatte de dolmuşta kimseler olmaz... Yinede bana yaklaşan dolmuşu durdurdum. Tahmin ettiğim gibi 2 kaba dayı bir de amca vardı. Böyle durumlarda erkeksi tavrımı takınmak akıllıca oluyor.
-Selamın Aleyküm, çarşı tarafına gider mi
-Gider
Kapının yanındaki tekli koltuğa oturdum. Şerefsizin evlatları arkam dönükken bile baktıklarını belli ediyorlar. Annesinin dizini görünce tahrik olan bu cahiller, bok da olsam bakacaktı bana... Neyseki yolllar boştu, çabuk geçti.
-Aga beni köşede tükürsene ... eyvallah
Benden başka sınava girecek yoktu, hemen araca geçtik. 2017 model bir Hyundai i30. Hım fena değil. Motor yağı nerede falan filan atladı, hemen oturdu bende öyle yaptım. Tam aracı çalıştırmış gidecektim son anda kemerimi taktım. Dakka bir gol bir sınav başlamadan bitecekti. Muhtemelen çok kullanılan bir eğitim aracıydı, debriyajdan ayağımı yavaşça çektim.
-İlerleyin kulağınız bende olsun
Bomboş, dümdüz yol. Huzur içinde giderken solumdan hızla bir Mercedes geçti. Kırmızı ışıkta onu yakaldım.
-Kahretsin!!!
Eşoğlueşek o kadar hızlıydı ki zamanında yavaşlayamamış, yolda yavru bir köpeğe çarpmış. Hayvan yerdeydi ama hala hareket edebiliyordu.
-Vah vah...
-Kenara çekeyim bari
-Hayır ne münasebet, sınavdayız.
-İyi de, baksanıza herif ne yapacağını bilmiyor öyle aval aval bakıyor
-Bize ne, şu an sınavdasınız
Hay ben senin de sınavının da azına s.... Eğer şu lanet mafya ile anlaşmış olmasam önce köpeği veterinere götürürdüm, sonra geri gelip hem yanımdaki şerefsizi hem Mercedes'deki şerefsizi bıçaklardım. Bir gün herkese sıra gelecek. Ama şimdi şu sınav yapan herifin canını okuyacağım. Arabama bindiğine pişman olacak.
Yeşil yanınca hızla kalktım. 1. vites... 2. vites... 3. vites... 60 la gidiyoruz. İlerde mecbuğren sağa dönüş yapacağımı biliyordum yinede hızlandım, 4. vites... Pezevenk koltuğa yapışmış halde: Dönerken savrulursanız ya da istop ederseniz sınavdan kalırsınız, derken ben gülümsüyordum. Daha bir tırstı. O sırada 2 saniyede 4. vitesten tek seferde tak diye 2 e geçtim! Adam şokun etkisiyle hala kapı yanlarını tutuyordu. Ama daha bitmedi bu dakikaları ona zindan edeceğim. Bir sonraki ışık yokuşun üzerindeydi. Bilerek yokuş kalkışı yapmadım;) Kavrama noktasında durmadan ayağımı debriyajdan çektim araba yokuşta geri geri ilerlemeye başladı. Adam azını açıyordu ki gaza bastım. Yiyorsa bişey desin, direksiyon kimde güç onda! Sonraki ışığı da geç farketmiş gibi yapıp ani firen yaptım, ama istop olmadan. Park bölünde geri viteste gereksiz hızlı manevralar yapıyordum. Ay, aman gibi saçma sesler çıkarıyordu pezevenk. Bir ara kukalardan birini ezip geçecek gibi yaptım gene yüreği azına geldi. Son düzlükte pozisyonunu almıştı, bu sefer kesin emindi ben fren yaparken camdan uçacağına. Bende elim çarpmış gibi bir silecekleri çalıştırıp bir selektör yapıyorum, arada yola falan bakmıyorum...
Herif yerleri öpecekti indiğinde. Sanırım sınavdan kaldım:) Kurtoğlu koskoca mafya, çok istiyorlarsa bana da bir ehliyet ayarlayı versin artık.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sadece Sür
RastgeleSelam gençlik ben Gizem, olmayan türkçemle sizlere araba sevdası aşılamak için bu hikayeyi yazmaya karar verdim . Beni destekleyen Selen, Sudenaz ve Asu ya tşk ederim