Kan Kokusu

18 2 0
                                    

Yine lanet bir sabah ve hava çok soğuk. Tabii ki parktaki bankta uyumuştum ama beni uyandıran bankın rahatsızlığı ve havanın soğukluğu değildi. Mafyanın avukatı arıyor. Onu telefona Avukat diye kaydettim.

-Günaydın

-Ehliyet sınavında zorluk çıkartmışsın.

-Öyle olması gerekti.

-Bundan sonra Kurtoğlu nasıl isterse öyle olması gerekecek.

-Herifin biri itin birine çarptı, sinirlendim bende tamam mı. Neyse anlamanı beklemiyorum, dediğin gibi olsun.

-Biri köpeğe mi çarptı?

-Evet ve kimse umursamadı, o sınavı yaptıran pezevenkte. 

...sessizlik...

-Sanki sizin gibilerde acıma duygusu varmış gibi sordun, komik!

-Konuşmamız gerek, gün içinde sana geri dönücem.

Bu mafyaların hepsi böyle olur zaten, varsa yoksa kendi işleri. Kendi değerleri dışına kimin ne bok yediğini umursamazlar. ASLA, o aptal dizilerin gösterdiği gibi dışardan sert görünen minnoş kalpli insanlardan değillerdir. Şanslıysam 1-2 sene hayatta kalabilirim ama sonunda bende kendi amaçları için harcadıkları sıradan biri olarak tek kurşunda öleceğim.

Çok açım. Günlerdir doğru düzgün yemek yiyemedim. Bu annemleri ziyaret etmek için iyi bir bahaneydi. Hem ayyaş babam daha uyuyordur. Şehrin ayazı saçlarımı birbirine katarken eve yürüdüm.

-Annem! Hoşgeldin gel içeri.

Gözlerinin altı mordu, uykusuz görünüyordu.

-Anne, yorgun gibisin.

-Dün temizliğe gittiğim ev çok pislenmişti, akşam 8 e kadar temizledim. Ama Hanım 20 lira fazladan verdi!

Cahil annem benim. O 20 liranın içkiye gideceğini bile bile yorar işte kendini.

Bana sahanda yurutayla, tere yağlı ekmek hazırladı. Yumurtanın sarısı patlamamış ama tam kıvamında! Yarın yokmuş gibi gömdüm 10 saniyede. Biraz mahallenin dedikodusunu yaptık sonra, hiç umrumda değil ama kadıncağaz konuşacak insan arıyor yazık. Öğlen oluyordu babam olacak herif hala uyuyor. Annem, gece eve gelmediğini söyledi. Anneme kendisine saklamasını tembih ederek 100 lira bıraktım ve evden çıktım. Gene arıyor...

-Avukat,

-Parkın ordaki Mercedes'e bin,  CLA.

CLA demesine gerek yoktu zaten bizim mahallede başka bir Mercedes olma olasılığı yoktu. Arabaya binerbinmez elime bi bardak tutuşturup içindeki sıvıyı içmemi istediler ve kafama siyah bir kumaş geçirmemi. Nereye gittiğimizi bilmemi istemiyorladı. Lanet sıvıyı daha bitiremeden gözlerim kapanmaya başladı o sırada kafama kumaşı geçirdiler. Birden panikledim ama kolumu kaldırcak gücüm yoktu! Nefesim hızlandı, çaresiz olduğumu anladıkça daha da korktum ve...

Sarsılınca kendime geldim, uzun bir uykudan kalkmış gibi hissettim. İki adam kolumdan tutmuştu beni bir sandalyeye oturttular. Loş ışıklı bir mekandı. Pencere yoktu. Nedense çok susamıştım.

-Al su iç, iyi gelir.

Bu Avıkat'tı. Şimdi aklıma geldi arabada o yoktu?! Bir 10 dakika kadar öyle susup bekledik. Avukat sessizliği bozdu.

-Gizem kendine geldin mi?

-Evet

-Şimdi Kurtoğlu gelecek, onunla bizzat konuşmayacaksın. Bişey sorarsa "Efendim" diye hitap edeceksin. Anladın mı.

Başımı salladım.

-Hayır Gizem, anladım de.

-Anladım

-Birazdan olacakları Kurtoğlu görmeni istedi. Eğer görevlerini yerine getirmezsen ya da düzgün yerine getiremezsen başına gelecekleri bilmen için. Artık sende Ailenin bir parçasısın. Eğer Aileni satarsan, sen ölü biri olursun.

Adamın birini ceketinden çekiştirerek mekanın ortasına doğru hızla sürüklediler. O sırada Avukat kolumu tutup beni ayağa kaldırdı. Muhtemelen arkadan Kurtoğlu geliyordu ama ben sürüklenen adama odaklanmıştım. Köpeğe çarpan adam değil mi o?! Adamı yere attılar. Acı içinde inledi. Kurtoğlu karanlık bi bölgede duruyordu. Avukat adamın yanına, ışığın aydınlattığı yöne ilerledi. 

-Samet Bey dün öğleden önce Mercedes arabanızla hız yaparken bir köpeğe çarptınız doğru mu

--Evet ama...

-Sonarada köpeğe hiç dokunmadan yolunuza devam ettiniz değil mi.

--Birden önüme çıktı

-Önünüze çıkan bir insan olsa yine yolunuza devam mı edecektiniz

Avukatın ses tonundaki sakinlik adamı daha da korkutyor olmalı, beni korkuttu çünkü

--Sizin köpeğiniz miydi parası neyse vereyim

Yürek yemiş pezevenk

-Tam tahmin ettiğim gibi.

Avukat geri çeklir çekilmez bir adam belirdi ışığın altında. Pek yapılı değildi nasıl dövecekti bizim pezevengi derken metal muşta ışığın altında parladı. Şimdi sıçtı işte! 

Ayağa kalktı, tam azını açıyordu. BAM! Sağdan gelen yumruk adamın azını parçalamıştı. İğrenç bir görüntü. O gün o herifi bende parçalamak istemiştim ama azında akan oluk oluk kanları görmek... Acısını bile belli edecek sesleri çıkaramıyordu, nefes sesleri mekanı kaplıyordu. Görüntü o kadar iğrençti ki... Çevik bir hareketle adamın ceketini çıkartıp başına geçirdiler. Ve bir yumruk daha. Adam yerde. Karnına bir tekme. Adam yalvarmaya çalışıyordu ama azı parçalanmıştı, düzgün konuşamıyordu. Kendi kanında boğuluyordu. Kan kokusu mekanı da sarmıştı, miğdem bulandı. Bakmak istemiyordum ama bakmak zorundayım. Onlara güçlü olduğumu ispatlamak zorundayım.

Birkaç tekmeden sonra adam bayılmıştı. Avukat'la göz göze geldik. Akıllı olmazsan sıradaki sen olursun diyordu gözleri. 


Eyw Sudenaz Admin 

Sadece SürHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin