Bölüm Beş: Vazgeçiş

133 9 6
                                    

Medya: Betimlemeye çalıştığım gül kutusu :D 

'Biri beni dövdüğü zaman ona karşı kendimi kolaylıkla savunabilirim ancak biri beni övdüğü zaman, ona karşı tamamen savunmasızım.'

Sigmund Freud.

Artık taşlar yavaş yavaş yerine oturuyordu. Berkay, göründüğünden çok daha fazlasıydı. Bundan birine bahsetmek kendimle bir savaş veriyordum. İş gittikçe ciddiye biniyordu ve ben yapmam gerektiği konusunda kararsızdım. Berkay, evimin adresini dahi biliyordu. Üzerimi değiştirmek için odama gittim.

Üzerimdeki rahatsız edici kıyafetleri çıkardıktan sonra pijamalarımı giydim. Saçlarımı çözdüm. Örgünün bıraktığı izler güzel görünmekten öte varoş duruyordu. Lisede saçlarımızı örüp öyle yatardık, sabah açtığımızda hafif dalgalı olurdu. Şu an olsa asla yapmazdım. Saçlarımı tepeden atkuyruğu yaptım ve mutfağa gittim. Sandalyeye oturur oturmaz zil çalmıştı. Gelen muhtemelen Yıldız Ablaydı. Rüya kapıyı açtı.

''Abla nerede kaldın ya altı üstü üzerini değiştirip kek koyacaktın?''

''Annemin cüzdanı kaybolmuş da, onu arıyorduk Rüyacığım''

''Ha, anladım. Hadi geç içeri, kahve içelim. Görünüşe göre sana anlatmamız gereken bir şey daha var.'' Bana dönüp göz kırptı. Berfin odasından çıkıp Yıldız Ablayla selamlaştıktan sonra üçü de mutfağa geçti.

''Ee kahveleri kim yapacak?''

''Yıldız Abla fal bakacak, geçen sefer de o yapmıştı zaten. Ben henüz çözemedim şu kahve işini, biliyorsun. Sen yap bu sefer Berfin'' dedi Rüya. Berfin yorgun görünüyordu. Bir anda bütün gözler bana döndü.

''Hayır, olmaz. Benim yaptıklarım köpüklü bile olmuyor!'' Berfin kahkaha attı.

''Öğrenmem lazım, belki lazım olabilir'' göz kırptı ve kalkıp dolaptan cezve aldı. ''Hadi iyisiniz, ben yapıyorum.''

Berfin kahveyle uğraşırken ben de dolapta lokum arıyordum. Masada oturan Rüya ile Yıldız Abla ise dedikodu yapıyordu.

''Nereden başlayayım anlatmaya? Hımm...'' Rüya meseleyi uzattıkça uzatıyordu.

''Ay başla işte bir yerden Rüya! Deli etme beni.''

Rüya bir bana bir Berfin'e bakarak pis pis güldü. ''Tamam tamam, başlıyorum. Şimdi bu Dilraba'nın restoranındaki gıcık patron işten çıkmış veya çıkarılmış sanırım.''

''O bilinmiyor'' dedim araya girerek. Elimdeki lokumla dolu tabağı masaya koyup sandalyelerden birine oturdum.

''Her neyse'' Rüya devam etti. ''Yeni patron gelmiş. Oldukça yakışıklı biri kendisi, otuzlu yaşlarının başındadır sanırım. Adı Kemal.''

''Eee'' dedi Yıldız Abla.

''Berfin işi aldıktan sonra-''

''Berfin işi aldın mı kız?'' Yıldız Abla heyecanla Rüya'nın sözünü kesti. Berfin elindeki tatlı kaşığını bir tabağın içine bıraktı ve gururla arkasını döndü.

''Eheh, birazcık öyle oldu''

''Helal olsun. İş kadını olmak sana çok yakışacak.''

''Sağ ol Yıldız Abla'' Rüya, Berfin'in lafı biter bitmez kaldığı yerden devam etti.

''Berfin de iş çıkışı bunu kutlamak için oraya gitmiş. Sonra beni aradılar işte ben geldim. Ben gelene kadarki süreçte ne olduğunu bilmiyorum ama ben geldiğimde Kemal Bey Berfin'le konuşuyordu. Kızın resmen ağzının içine düşecekti yani aradaki çekim hissediliyordu'' Rüya güldü.

HasbelkaderHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin