VAMPİR HAYATIM // ɱiŋ γooŋɠi

12

                     ///////////////////////

Baek' in ağzından
-----------------------------

Bettie ve Yoongi yi birlikte bıraktıktan sonra, Tae ile birlikte aşağıya, oturma odasına indik.

Koltukta oturmuş olanları düşünürken, Tae nin seslenmesi ile tüm dikkatim dağlıldı.

Tae "Hey Baek"

Tae "Bak"

Tae "PS"

Tae "Atalım mı?"

Diyip göz kırptı. Neyden bahsettiğini anlamamıştım. Ki oda beni anlamış olmalı ki, eli ile televizyon sehbasında duran iki kol ve ps yi gösterdi.

"Bilmiyorum Tae"

Dedim, kararsız bir şekilde.

"Bu, olanlar gerçekten çok yorucu şeylerdi."

"Sadece büyük bir bardak kahve istiyorum."

Dedim, Tae ye, onu hayal kırıklığına uğrattığımı farkedince, konuşmaya devam ettim.

"Kahveden sonra, oynasak, nasıl olur?"

Tae "Olur"

Diyerek gülümsedi bana, bende gülmüştüm ona.

Birlikte mutfağa gidip kendimize kahve yaptık.

Bettie nin kahve makinası olduğu için, kendimize Latte yapıp, içeri geçtik.

Dizlerimi karnıma çekerek koltuğa oturdum ve elimdeki bardaktan, kahveyi yudumlamaya başladım.

Tae "Baek bak, ne buldum"

Dedi heyecanla. Tae öyle söyleyince merakla ona baktım. Elinde Bet in ''''vampir'''' kitabı vardı.

Ona -ne yapıyorsun sen, bakışı attıktan sonra, yanıma gelip koltuğa oturdu ve birlikte kitaba bakmaya başladık.

Bu kitapta bizim hakkımızda ve gerçek olan bir çok konu vardı.

Kitabı karıştırmaya devam ederken, Tae bir sayfada durup, pis pis sırıtmaya başladı. Meraklano sayfada yazan yazıyı okumaya başladım.

        -Vampirler ve insanlar birlikte olabilirler

Yazıyı okuduğum an Tae nin aklına gelenleri okumuştum.

Yoongi.... Bettie.....

Gülerek Tae ye baktım, o da bana baktı. İkimizde onları düşünmüştük bu yazıdan sonra.

Birbirimize gülmeye devam ederken telefonumun zil sesi ile dikkatimiz dağıldı. Telefonu cebimden çıkartıp arayan kişiye baktım. Bu Kelvin di. Telefonu tereddüt ederek açmıştım.

"Alo"

Kelvin "Baek"

Kelvin "Dostum"

Kelvin "Neredesiniz?"

Kelvin "Bugün, av günü, unuttunuz mu?"

"Ahhh, dostuum."

"Unuttuk biz onu"

"Kusura bakma"

"Gelemeyiz"

"Tae yaralı ve Yoongi de az önce intihar a kalkıştı."

"Olaylar bayağı karşık"

Kelvin "Ne!"

Kelvin "Neler olmuş böyle"

Kelvin "Bunları bana anlatmayı unutma, merakta bırakma beni"

Kelvin "Tamam mı?"

"Tamam"

"Dostum kapatmalıyım"

"Görüşürüz"

Diyerek, aramayı sonlandırdım. Kelvin e Yoongi nin intihar etmesi hakkında yalan söylemiştim, ama fazla umursamayarak, Tae ye döndüm. Duvara bakıyordu

Tae nin korktuğunu hissettim.

Tae "Baek ne yapacağız?"

Tae "Ya buraya gelirlerse?"

Endişe ile bana baktı.

"Tek yapabileceğimiz şey Tanrı ya, onların buraya gelmemesi için dua etmek"

Diye bir cevap verdim.

Tae nin gözlerinde ki, korku ve telaşı gördüm.

"Bettie ye hiçbir şey olmayacak"

Tae "Bizi kokumuzdan bulabilirler Baek, biliyorsun, onlar ava çıkarken yanlarına kurt köpeklerini alıyorlar"

"Biliyorum Tae ama yapabileceğimiz hiçbir şey yok, üzgünüm"

Dedim, ikimizde üzgündük. Elimizden hiçbir şey gelmiyordu. Öylece oturmuş dua ediyorduk.

"Tae bütün gece sırayla nöbet tutalım"

"Eğer buraya gelicek olurlarsa, Bettie nin bizim gibi kokmadığını anlarlar"

Dediğim sırada, merdivenden gelen ses ile o tarafa baktım.

Bettie merdivenlerde, bize korku ile bakıyordu.

Yavaşça yanımıza doğru gelip, koltuğa oturdu.

Tae "Bet iyi misin?"

"Ne oldu"

Bettie "Şeyy, kötü birşeyler olduğunu hissettim de"

"Peki konuşulanların ne kadarını duydun"

Bettie "Tanrı dan sonrası"

Dediğinde başımı öne eğerek Bettie ye bakmaya devam ettim.

Bettie, Eli ile saçlarını kulağının arkasına koyarken konuşmaya devam etti.

Bettie "Aslında.."

Bettie "Aynı kanı taşıyoruz"

Diyerek bana gülümsedi.

Şaşkınlıkla ona baka kaldım. Tae de aynıydı.

Biz Bettie ye bakmaya devam ederken, o ayağa kalkıp mutfağa gitti.

Arkasından kapıyı kapatmıştı. Sonra tekrardan merdivenden gelen ayak sesleri duyuldu.

Bu sefer Yoongi geliyordu. Aşağı inince bize işaret parmağı ile -sus, işareti yapıp, mutfağa gitti.

                         ////////////////////