23

409 41 14
                                    

HATIRLATMA
Orman evinde Tae yi bütün vampirler birlikte büyütmüştü, ve tabi ki bu kişilerin içinde Yoongi de vardı.

    Tae geçmişini düşünürken dalmış, uzun zamandır boş duvara bakıyordu. Yoongi defalarca Tae ye seslenmiş ve dürtmüş olmasına rağmen, o hala kendine gelememişti. Yoongi aklına gelen bir fikir ile bağırdı.

"Beeet"

Tae bu sesi duyar duymaz, yerinde sarılarak ayağa kalktı. Artık kendine gelmişti. Yoongi onun bu haline burukça gülümsedi, kısa bir anlığına ikiside birbirine bakarak gülümsemişti.

Bettie nin bayılmasının ardından saatler geçmişti, fakat hala bir hareketlilik yoktu.

Tae gözlerini Yoongi den alarak, Bet e baktı. Yatağın diğer tarafına gelerek oda Yoongi gibi yere diz çöküp, Bet i izlemeye başladı.

Bu sefer odadaki sessizliği bozan kişi Yoongi olmuştu.

"Tae, iyi misin?"

Tae neyden bahsettiğini anlamamıştı, burukça gülümseyerek, konuştu.

"Oh, şey evet- evet iyiyim"

Demişti Yoongi ye, Yoongi ise durumu fazla kurcalamak yerine, memnuniyetle başını olumlu anlamda sallamış ve gülümsemişti.

İkiside birbirine gülümseyerek bakarken, araya bir öksürük sesinin girmesi ile, şok içinde yatakta ki bedene baktılar. Bet öksürükler içinde yataktan doğrulmaya çalışıyordu.

Yoongi üzerinde ki şoku atar atmaz, hemen sehbanın üzerinde ki sürahi den, bir bardak su almıştı eline. Yatakta ki Bet in yanına oturarak, bardağı ona uzattı.

Bet, suyu öksürüklerinin arasından zar zor içebilmişti.

Bet suyu içtikten sonra, Tae ve Yoongi ye -ne var, bakışları atıp, tekrardan yatağına uzanmıştı. Başına kadar çektiği pikesini bir hışımla üzerinden fırlatarak, gözlerini bedeninde ki kıyafetlerde gezdirdi. Bet in neden üzerine baktığını anlayan Yoongi, onu rahatlatmak için kibarca konuştu.

"Ben üzerini değiştirdim"

Dediği an Bet gözlerini fal taşı kadar açarak şaşkınca ona baktı.

"Merak etme bakmadım"

Dedi gülümseyerek, Bet bu cevap karşısında hem rahatlamış hem de bayağı utanmıştı.

Bet başını eğerek, kızaran yüzünü saklamya çalışırken, çenesine uzanan el onun başını kaldırmıştı.

Tae ve Bet birbirine bakarken, Yoongi yavaş adımlarla oradan uzaklaşarak odayı terk etti.

Yoongi nin amacı onları tek bırakarak konuşmalarını sağlamaktı. Odada ki Bet ve Tae, onun gidişini hiç farketmemişlerdi.

Hala birbirine bakmaya devam eden bedenlerin arasında ki mesafeyi kapatan, Tae nin, Bet i saran kolları olmuştu.

İkiside birbirine büyük bir özlem ile sarılıyordu.

Bet onun, onu o kadar çok özleyeceğini hiç tahmin etmemişti. Bu özlem dolu kucaklaşma devam ederken konuştu Bet.

"Beni bu kadar çok özleceğini tahmin edememiştim"

   ~ Tae kardeşinden duyduğu bu söze bir hayli şaşırmıştı, e neticesinde kardeşiydi onun. Onu sevdiği kadar kimseyi sevmez, kimseyi onu özlediği kadar özlemezdi, Tae. Hayatı boyunca insanların kardeşine ve annesine zarar vermesinden korkmuştu... ama maalesef ki bu korku gerçekleşmişti.~

Tae nin bakışlarında bir anlam bulamayan bet, tekrardan koşma gereği ile ağzını açmıştı ki, Tae nin sözü yüzünden, tüm lafları boğazına dizildi.

"Seni koruyamadığım için üzgünüm.. kardeşim"

Bet ona sarılı olan kollarını hızla çekince, Tae afallamış ve o an ne yaptığını farketmişti.

Tae onu kaybettiği kardeşi sanmıştı...

Bet in ona olan bakışları onu bir hayli korkuturken bir açıklama yapma gereği ile ona herşeyi anlatmaya başladı... Ama ilk olarak bir özür dilemesi gerekiyordu -ona göre-

"Ben özür dilerim bet"

Derin bir iç çekip, devam etti.

"S-seni ölen kardeşim sandım bir anda..."

Tae konuşurken, Bet duyduğu cümleyle ağzı açık, ona baka kalmıştı. Şaşkınlığnı üzerinden atamamazken bir anda bağırarak, ona belli etti şaşkınlığını.

"NE!"

Tae, onu şaşırmasını anlayışla karşılayarak, konuştu.

"Evet bet.."

"Sana bu yüzden bu kadar ilgi gösteriyordum"

Sesli bir şekilde yutkunduktan sonra devam etti.

"S-sen ona çok benziyorsun"

"Seni gördükten sonra, sanki kardeşimi görmüş gibi mutlu oldum"

"Sen gelmeden önce, ben bir ölüden farksızdım"

Derin bir iç çekip, Bet e baktı. Gözlerinde ki; hüzün, sevgi...  ve bir çok duyguyu görebiliyordu.

Bet, Tae nin boynuna kafasını koyarak, kollarını sıkıca sardı onun beline. Tae onun bu haline gülümsüyordu. Bet den bir söz beklemeden devam etti, konuşmaya.

"Henüz ben küçükken, babam bir iş seyahati diyerek evden ayrıldı. Ben, kız kardeşim ve annem, gece uyurken kasabada ki insanlar evimize saldırdı. Önce annem sonra da bizim odamıza girerek, ellerindeki kesici aletlerle bize zarar vermeye çalıştılar."

"Evin pencerelerine uçları yakılmış, oklar fırlatıyor, evin yanmasına sebep oluyorlardı. Evden çıkmayı başarmış, ormana doğru üçümüz de koşarken, annemin sırtından girip kalbinden çıkan bir kazık ile orada yere yığıldı annem. Son nefesini orada vermişti

"Annemi orada bırakıp kardeşimle orman koşmaya devam ederken bir kaç adam önümüze geçip bizi durdurdu. Kız kardeşim adamların arasından geçip giderken, biri onu ayağından çekip yere düşmesini sağlamıştı. Onu düşüren adamı, ben döverken diğerlerinden biri o sırada kardeşime zarar verdi. Ben de bu sefer ona bunu yapan kişiyi öldüresiye döverken, bir adam gelip beni dövdüğüm kişinin üzerinden kaldırmıştı. Bu seferde kardeşimi orada kaybettim. Kardeşimi son kez öpüp ormana daldım. Bir ağacın altında otururken -hatırladığı kadarıyla, bir kişi yanıma gelip bana vampir olduğunu ve yardım edebileceğini söyledi. Bu kişi Baek ti. Ağaçtan ayrılıp ormandaki bir eve götürdü beni, orada benim gibi birçok vampir vardı, tabi onların arasında Yoongi de vardı. İşte o gün bu gündür birlikteyiz"

"Onlar benim ailem oldular"

Diyerek sözünü bitirdiğinde bet e baktı. Ağlamıştı, o haliyle tae ye bakarken biraz utanmış ama yine de ona bakmaya devam etmişti.

---------------------------------------------------------

Kusura bakmayın bir aksilik oldu yarım bırakmak zorunda kaldım Sorry...

Sizi seviyorum 💜

Lütfen oylarınızı benden esirgemeyin kkk


Hey sen bunu okuyan kişi, aşağıya bak




























Değerlisin💕


Kkk

💜💜💜💜💜💜💜💜💜💜💜💜💜💜

VAMPİR HAYATIM // ɱiŋ γooŋɠiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin