Ne tuhaf değil mi,
iki tarafında aynı anda
aynı şeyi yaşaması.Bu anlamsız bakışların ardından hemşireler oradan ayrıldı, ve Bettie normal odaya alındı.
Bettie nin ağzında oksijen maskesi, bir ucu hortumla makinaya bağlı. Ellerinin arasından uzanan damar yolu hortumu. Üzerinde hasta kıyafeti ve ince bedeninin üzerinde örtülü duran beyaz hastane pikesi.
Onu öyle görmek, Yoongi yi derinden etkilesede, Tae nin kafasının içinde dönüp duran o cümle -cümleler, onu her geçen dakika kötüleştiriyordu.
...kız kardeşim...
...Bettie...
...ve yine gidiyor...
...beni bırakıp...
Tae gözleri kararırken elini tutabileceği bir yer bulmak için etrafında salladı elini ama nafile, bedeni yavaş yavaş tüm gücünü yitirirken onun ağzından çıkan son söz;
"Soo Bin"
Olmuştu. Bedeni soğuk betonla buluşmadan önce ağzından çıkan söz, ölen kız kardeşinin adı olmuştu.
Bu adı ne Yoongi duymuştu daha önce, ne de diğerleri. Daha önce kimseye söylememişti.
Yerde yatan bedenin yanına ilk Yoongi koştu, sonra etraftaki üç hemşire. Hemşirelerin arasında, göz göz geldiği ve az önce aynı şeyleri yaşadığı kadın da vardı. Yoongi'nin ardından o hemşire gelmiş hemen nesi olduğunu sormuştu Yoongi ye.
"Onu kaybetmekten korktuğu için vicudu dayanamadı"
"Kendini fazla üzdü"
Yoongi nin söyleyebileceği tek şeydi bunlar. Az da olsa düşünerek konuşmuştu, ama şunu kaçırmıştı ya hemşire hasta kadınla Tae yi sevgili sanarsa. Tabi ki de bu durumu hiç düşünememişti, artık olan olmuştu.
Hemşirenin yüzü düştü bir anda, tepkisiz davranarak diğer hemşirelerle Tae yi başka bir sedyeye yatırdılar.
Bettie de Tae de yan yana, aynı odada, farklı sedyelerde baygın yatıyorlardı.
Hemşirenin kafasında ki dönüp duran cümle;
"Sevgilisi varmış"
Onu daha çok üzüyordu.
İlk görüşte aşk?
Ne olduğu bilinmez, bu duygu da neyin nesi?
Neden,
kalbi acıyordu?Neden,
tanımadığı birini
umursuyordu?Bu soruların cevabı...
Hemşire Tae ye damar yolu açtı ve geçmiş olsun diyerek oradan ayrıldı.
Anne, kız kardeşi ve kendisi. Evini basıp onları öldürmeye çalışan kasabalardan kaçıyorlar. Üç vampir el ele tutuşmuş ormana doğru koşuyorlar.
Tae anlık olarak arkasına baktığına, kucağında minik kollarıyla sardığı küçük oyuncak ayısı olan, sarı bukle bukle saçları omzuna düşmüş, neredeyse aynı boyda oldukları küçük bir kız olduğunu farkediyor. Yanında kumral saçlı, yirmi sekiz otuz yaşlarında duran bir adam, bir elini küçük kızın omzuna atmış, elindeki sopayı bizi göstererek sallıyor birşeyler mırıldanıyordu.
Küçük kız sanki onu dinlemiyormuş gibi, ne ağzı hareket ediyor ne de bir kafa sallıyor, öylece durmuş Tae nin gözlerine bakıyor. İkiside birbirine bakıyor, gözlerini gözlerinden ayıramıyor ikili. Tae küçük insanın ela gözlerinde dolaştırıyor bakışlarını. Orada küçük bir kızın olması tuhafına gidiyor.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
VAMPİR HAYATIM // ɱiŋ γooŋɠi
Fanfiction「 O normal biri değildi 」 「 Ben de Öyleydim」 「 İkimizde farklı dünyalara aitiz」 「 Ama yollarımız Buluşuyor」 「 Onun bir darbeyle pors...