VAMPİR HAYATIM // ɱiŋ γooŋɠi

19

Ardımdan kapıyı açık bırakarak merdivenlere koştum. Merdivenlerden ikişer üçer atlayarak iniyordum ki son basamağa gelince adım attığım sırada bileğim burkuldu ve yüz üstü yere kapaklandım. Yerde sırt üstü dönerek, kardan adam yapar gibi kollarımı, ve bacaklarımı iki yana ayırıp, tavanı seyretmeye başladım.

hala tavanı izlemeye devam ederken merdivenden duyduğum gıcırtılarla, o tarafa baktım. Yoongi en üst basamakta durmuş bana gülüyordu, kafamı hafifçe kaldırıp ona baktım. Gülen yüzüne karşı göz devirerek eski yerimi tekrardan aldım. Merdivenlerden indiğini seslerden anlamıştım, hiç istifimi bozmadan derin bir iç çekip yatmaya devam ettim yanıma geldiğinde Hala kıkırdamasını duyabiliyordum. Bıkkınlıkla konuştum.

"Komik olan ne?"

Yoongi "Benden kaçarken düştüğün durum, çok komik"

"İnsanın sevgilisi can çekişirken nasıl gülebiliyor ki"

"Ah doğru ya sen insan değilsin"

Diyerek, alay edercesine devirdim gözlerimi.

Yoongi "Acıyan yerlerini öpsem geçer mi?"

"Konuyu değiştiriyorsun"

Yoongi "Ah bet"

Yoongi "Bebeğim seni anlayamıyorum"

"Onu benim demem gerek"

Ben konuşurken, Yoongi gelmiş yanımda bağdaş kurmuş oturuyordu. Göz ucuyla ona baktım, başı eğikti yüzünü görebiliyordum ama, ne tür duygular hissettiğini anlayamıyordum. Yerimde doğrulup bağdaş kurdum, karşı karşıya bağdaş kurmuş oturuyorduk dizlerimiz birbirine değiyordu.

"Anlamıyorum sevgilim"

Yoongi "Neyi sevgilim?"

Diyerek bir eliyle çenemi tutup, yüzünü görebileceğim bir hizaya getirerek, gözlerimizi birleştirdi.

Yoongi "Sevgimi sorguluyorsun"

"Bir nevi, öyle"

...

"Beni sevip, sevmediğini anlayamıyorum"

"Senden çok, tae ile yakınım"

"Senin sevgini, onun ki kadar hissedemiyorum"

Dediğim an, yanaklarımdan usulca kayan bir, iki göz yaşını elimin tersiyle sildim. Thsirt ümün kolları ile gözlerimi kapatmış, göz yaşlarının dinmesi için çabalarken, havalandığımı hissettim.

Belimden hissettiğim iki el, beni bir yere bırakınca, ellerimi gözlerimden çektim. Elimi çektiğim an, Yoongi ile burunlarımız çarpışacak derecede birbirine yakındı. Kalbim delicesine atarken, sadece onun gözlerine odaklanmıştım. Yüzünde masum olmayacak derecede güzel ama bir o kadar da pis bir gülümseme vardı.. son anda kendime gelince, oturduğum yere baktım, ağzım şaşkınlıkla açılmıştı öylece yoonginin kucağındaki oturduğum yere bakmaya devam ederken boynumda hissettiğim baskı ile titredim. Yoongi boynuma küçük öpücükler bırakırken, aynı zamanda da dişlerini geçiriyordu. Sesimi çıkartmadım, ne kadar geri çekip durmasın istesem de yapmadım, hoşuma gitmişti kendi kendime düşünürken yoongi'nin boynumu emdiğini sıcaklık ve boynumda arsızca gezinen dininden anlamıştım. Bacaklarımı beline dolayıp aradaki mesafeyi tamamen yok ettim. Onun boynumdan ayrılmasına neden olan şey benim erkekliğinin üzerine oturmamdı. Geri çekilince bir yutkunma sesi duydum, ama hala kafası boyun girintimde olduğu için yüzünü göremiyordum. Kafasını dağıtmak istercesine, geri çekilip alınlarımızı birleştirdi. Nefeslerimiz birbirine karışıyor, yok oluyordu, aramızdaki sessizliği bozan kişi Yoongi olmuştu. Parmaklarını boynumda bir çizgiyi misali gezdirirken konuştu.

Yoongi "Bu ne biliyor musun?"

Neyden bahsettiğini anlamam uzun sürmemişti. Boynundaki dövmeden bahsediyordu -yani dövme diyebileceğim o şeyden işte-

"Hayır"

Dedim tek nefeste. elini geri çekip arkasına götürerek, yere koydu, Bir nevi kollarına yaslanıyordu.

Yoongi "O, benim olduğunun kanıtı"

"Anlayamadım?"

Yoongi "Vampirlerin bilmediğin bir özelliği var bet. Bunu senin gibi birçok insan bilmez, sadece sen ve benim gibi, vampir insan arasında bir aşk söz konusu olduğu zaman, insan vampire aşık olduğunda boynunda bir çizgi belirir. Tıpkı sende olduğu gibi"

Şimdi anlamıştım boynumdakini..

Elimi burnuma götürüp düşünme devam ederken yoongi nin, konuşması ile tüm dikkatimi ona verdim.

Yoongi "Bana aşıksın"

"E yani.. bunu senden saklamam ki zaten istesem de yapamam"

Diyerek, boynumu işaret ettim. Sadece içten bir gülümsemeyle bana baktığında, anlamıştım..gözlerinde ki aşk dolu bakışlardan başka, bir duygu daha gizliydi o bakışlarda. Korku..

Ben bir köşeye bakarken dalmış, olanları düşünüyordum. Beni bu derin dalgınlığımdan kurtaran şey, dudaklarımdaki baskıydı. Anlamıştım yoongi'nin beni öptüğünü, karşılık vermiyordum. Zaten oda çok kısa bir sürede geri çekilmişti. Ona anlamsızca -ne yaptın sen, bakışları atarken buldum kendimi.. Ne yani sen şimdi, o güzelim dudaklara, o muhteşem öpücüğe karşılık vermedin mi? Diye geçirdim içimden. Sahi, neden yapmıştım böyle birşeyi, neden ona karşılık vermemiştim.. yine dalmıştım. Uzaklara

Yoongi "Yine öpmem gerek galiba"

Diyen Yoongi yi duyar duymaz, o öpeceği sırada hızla başını geriye ittim. Yüzünü asarak konuşmaya devam etti.

Yoongi "Hiç konuşmasam daha iyiymiş.."

Tepkisiz ona bakmaya devam ederken hiç tahmin etmeyeceği bir şey yaptım.

"Söyleseydin ben daha iyisini yapardım"

Dediğimde, ağzı şaşkınlıktan beş karış açıldı. O hala şaşkınca bakmaya devam ederken, hiç düşünmeden dudaklarına yapıştım. Sertçe öpüyordum, o ise bir öncekine oranla daha çok şaşırıyordu. En sonunda idrak etmeyi başarına, karşılık vermeye başladı.

                               * * *

Kısa bir bölüm oldu sorry, cuma günü uzun bir bölüm atacağım 😊

Sizi seviyorum 💜

Bol bol vote atmayı unutmayın 💜