Multimedia: Kusay
-6.Bölüm-
Ne olduğunu merak ediyordum. Nasıl birbirlerini dövüp hiçbir şey olmamış gibi davranıyorlardı? İkisi de beni seviyor ve bu yüzden olmuş olabilir mi? Veya ben gittikten sonra barda kavga mı çıkmıştı? Yoksa beni görüp aşık olanlar oraya onlarla gittiğim için beni mi sordular?
Bunları boş verip sınıfa çıktım. Mert yine her zamanki gibi oturuyordu. İsteksiz isteksiz yanına gittim. Ders boyunca yüzüne bakmadığımı fark etmiş olmalı ki tenefüste acil çıkışa gitmem için mesaj attı.
Ben acil çıkışa gitmeye hazırlanırken yanıma Yuşa isimli çocuk geldi. "Seninle önemli bir şey konulabilir miyiz dedi ve sınıfın köşesine gittik. Yoksa o da mı benden hoşlanıyor? Aslında onun benden hoşlanması kötü olmazdı. Sonuçta hoş çocuk, zeki ve yakışıklı, geleceği parlak. Yüzünde şok olmuş bir ifade vardı ve bu ifade benim de konuyu merak etmeme neden oldu. "Galiba ikimiz kardeşiz." dedi. Yüzündeki ifadeye karşılık aşırı sakin söylemişti. "Saçmalama." diyip oradan ayrıldım. Ne saçmalıyordu? Tamam hoş bir çocuktu ama bu kadar zeki birinden böyle tuhaf bir şaka beklemezdim.
Yeterince geç kaldığım için Mert'in yanına gittim. Çok ciddi görünüyordu ve bu açıkçası beni biraz korkutmuştu. Yanına gittim derken de acil çıkış kapısının aralığından baktım. Çok kalabalıklardı. Tek bir günde bu kadar çıkma teklifini kaldıramazdım. Ben de kantine Sinan'ın yanına gittim.
Sinan'la hoşlandığı kızı konuşurken bir anda kendimi çok yukarlarda buldum. Orkun beni kucağına almış götürüyordu, debelendim ama hareketlerim artık ona işlemiyordu. Vazgeçmeyeceğini anladım, debelenmeyi bırakıp ona nereye gittiğimizi sordum. Cevap gelmedi. Ben de p bana cevap vermeyince omzunu ısırdım -bunun kesinlikle izi kalacaktı- ve o da beni bırakmak zorunda kaldı. Sonra sakin dur diyip beni ters bir şekilde omzuna attı.
Tepinmekten yorulduğum için bir şey yapmadım. Biraz yürüdükten sonra beni bir arabaya attı. "Yine mi bara gidiyoruz?" diyip alaycı bir gülümseme attım. Beklemediğim bir hareketle aniden üzerime eğilip emniyet kemerimi taktı. "Özür dilerim." dedi. "Yani bar olayı için.". "Sorun değil. Sadece ilk bara gidişimdi, daha çok değet verdiğim özel biriyle gitmeyi isterdim." dedim. Bana sürücü koltuğundan bakıp "Senin için daha özel biri olmayı dilerdim." diye mırıldandı, sanırım bunu duymamalıydım. Ben de öyle duymamış gibi yaptım.
Beni çok güzel manzaralı bir yere getirdi. Ortada bir masa vardı, oturduk. Bir şey demiyordu fakat sessizliği bozmak istedim. "Manzara çok güzel değil mi?" dedim manzaraya bakarak. Yine mırıldanarak "Senin kadar değil." dedi. Onu bozmak istemiyordum çünkü böyle yaparken çok tatlıydı. Bir dakika, ne düşünüyordum ben?
Ben de iltifatına karşılık fısıltıyla teşekkür ettim. Güldü ve duymayacağımı düşünerek söylediği için kızarmıştı. "Peki daha ne kadar boş boş oturacağız? Biliyorsun okul denen bir ahır var." . "Okulu siktir et. Zaten bir bok yaptığımız yok." dedi. Haklıydı ama sıkılmıştım. Fark etmiş olacak ki kalktı ve elini bana uzattı. Nereye gittiğimizi zaten söylemeyeceğini bildiğim için elini tuttum ve ayağa kalktım.
-BÖLÜM SONU-

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kolejin Prensesi
ChickLitOkulun yeni döneminin başlamasıyla genç kızımız kolejin prensesi olmaya hazır durumda ! Peki yeni gelen öğrenciler kızımızın peşini bırakacak mı yoksa yeni bir aşk mı doğacak ?