Sabah olmuş mahkumlar uyanmıştı Kudret'in bloğundaki mahkumlar Kudret'in cansız bedenini görünce gardiyanlara haber vermişlerdi hapishane Kudret'in ölümüyle çalkalanırken B1 bloğuna da ulaşmıştı bu haber,herkesin kimin yaptığı hakkında belli başlı fikirleri vardı bir kısım Deniz'den bir kısım Azra'dan bir kısımda Kudret'in hapishanedeki diğer düşmanlarından şüpheleniyordu.
Kudret'in ölümü hapishanede büyük bir çalkantıya sebep olsa da üzülen olmamıştı bir çok kişinin canına kıymış,bir çok kişiye kötülüğü dokunmuş,bir kişiyi üzmüştü Kudret kötü bir insanın ölümüne ne kadar üzülebilinirdi ki.
Zerrin erken saatlerde hapishaneye gelmiş olanları duymuştu vakit kaybetmeden kamera görüntülerine bakmış odaya en son giren kişinin Azra ve Deniz olduğunu görmüştü gardiyanlardan ikisinin getirmesini istedi.
Azra ve Deniz gardiyanla birlikte Zerrin'in odasına getirildi ikiside odaya girince gardiyan uzaklaştı
"Bizi emretmişsiniz Zerrin Şahım Hanım sorun nedir?" dedi Azra
"Sen gayet iyi biliyorsun bence sorunun ne olduğunu,tahliye olacaksın diye yaptın değil mi? Tahliye olmamak için yaptın"
"Size gitmeyeceğimi söylemiştim,kendi kafanıza göre işler yapan sizdiniz evet ben yaptım,evet tahliyem yansın diye yaptım,evet ben boğdum onu kendi ellerimle evet ben bıçakladım çünkü o bunların hepsini hak etti"
"Kimse böyle bir ölümü hak etmez Azra saçmalama" diye çıkıştı Zerrin
"Emin ol Kudret daha fazlasını hak etti,ben kaç kere ölümden döndüm sen biliyor musun? Bu hapishanede kaç kişinin ölümüne sebep oldu o kadın senin haberin var mı? Önce Rüzgar gitti ailemden onun yüzünden ardından Ecem..en son da Jale'yi aldı ailemizden..Sadece bu kadar da değil daha kim bilir kaç tane insan..ne suçu vardı Rüzgar'ın Jale'nin" Azra dönüp Deniz'e baktı gözleri dolu dolu ardından tekrar Zerrin'e döndü "Peki Ecem..onun ne suçu vardı ha gencecik bir kızdı daha onlar hak ettiler mi böyle bir ölümü ha Zerrin Hanım söyler misiniz? Ne yapacaksanız yapın savcıyı çağırın umrumda değil" Deniz gözlerinden akan gözyaşlarını sildi hemen o sırada Zerrin derin bir nefes aldı
"Elbette hiçbiri böyle bir ölümü hak etmediler Azra ama bu suç işleyebileceğin anlamına gelmiyor şimdi savcıya haber vereceğim ve ifadeniz alınacak"
"Zaten suçumu kabullendim inkar etmiyorum,çağırın savcıyı alsın ifademi"
"Peki Deniz sen,sen neden oradaydın"
"Kudret'i ben bıçakladım,beraber öldürdük Kudret'i savcıya gerekli ifadeyi vermeye hazırım" Azra Deniz'e baktı onun itiraf etmesini istemiyordu Azra'nın tembihlerine rağmen Deniz gerçekleri açıklamıştı Zerrin ikisine bakıp kafasını salladı seslenip gardiyanı çağırdı
"Siz ikiniz sorgu odasında savcıyı bekliyorsunuz,götür bunları Meltem beklesinler sorgu odasında"Azra ve Deniz sorgu odasına geldi Meltem'in gitmesiyle Azra Deniz'e döndü
"Deniz biz ne konuştuk seninle,bu cinayeti ben işlemiştim sen sadece beni gözlemek için gelmiştin böyle konuşmadık mı biz seninle ha ne yaptın sen"
"Sevgilim bu cinayeti biz beraber işledik,suçlarımız eşit ayrıca ben zaten müebbet aldım üzerine eklenecek ceza umrumda değil,gerçekleri saklayamazdım,senin üstüne atamazdım suçu anla beni" Azra kafasını sağa doğru yatırdı,baktı sevgilisinin dolan gözlerine "Gel buraya" Azra Deniz'i kolundan tutup kendine çekti sarıldı sıkı sıkı Deniz sevgilinin omuzuna koydu başını ve gözünden akan yaşlara izin verdi.Azra ve Deniz sorgu odasında savcıyı beklerken kısa sürede savcı gelmiş ve sorgularını yapmıştı zaten cezaevinde olduklarından gözaltına alınmamışlardı hapishanede mahkeme günlerini bekleyeceklerdi, Azra ve Deniz'in sorgusunun ardından savcı Zerrin'e hapishaneyi iyi yönetemediğine dair laflar etmiş ve son şansının olduğunu söylemişti.
Azra ve Deniz ortak alana döndüklerinde kızlar onları bekliyordu durumun netliği için hemen Azra ve Deniz'in yanlarına geldiler
"Kanka doğru mu duyduklarımız Kudret'i siz mi" devamını getirmesine gerek kalmadan kafasını salladı Azra onaylarcasına kızlardan sorular gelirken Azra sinirle bağırdı "Tamam kızlar yeter sorup durmayın artık çoktan gebermesi gerekiyordu o kadının bu güne kısmetmiş"
"Tahliyeni yakmak için yaptın değil mi Azo" dedi Hasret "Öyle veya değil bir önemi var mı Haso ben pişman değilim yine olsa yine yapardım o yüzden sıkmayın sizde canınızı" kızların aklında bir sürü soru olmasına rağmen sustu kızlar Yonca birden söze girdi "Hayır benim aklım almıyor sen gidiyorsun tahliyeni yakmak için cinayet işliyorsun Deniz de seninle gelip seni sadece izliyor öyle mi çok saçma? Nasıl engel olmazsın Deniz? Azra'nın tahliyesini yakmasına nasıl göz yumarsın,nasıl sessiz kalırsın,nasıl dahil olursun ya aklım almıyor..nasıl yaptın bu bencilliği Azra'ya" kızların bakışları Yonca'ya çevrilmişti Deniz'in duydukları gözlerini doldurdu "Yonca ben-" Azra sinirle Yonca'ya döndü
"Ne saçmalıyorsun sen Yonca,nasıl suçlarsın sen böyle Deniz'i,onun ne suçu var,o mu dedi bana git öldür Kudret'i diye ha? Aksine bin kere beni vazgeçirmeye çalıştı,aylarca benimle bunun kavgasını yaptı ama ben onu dinlemedim,evet ondan ayrılmayı göze alamadım,evet onsuz bir özgürlüktense burada onunla tutsaklığı seçtim hiç pişman değilim aksine sevdiğim kadınla birlikte olduğum için çok mutluyum evet sevdiğim kadın için yaptım evet ona duyduğum aşk yüzünden yaptım ve bu yüzden kimseye hesap vermeyeceğim ve hiçbirinizin Deniz'i suçlamaya hakkı yok,hiçbirinizin bu konu hakkında beni suçlamaya hakkınız yok saygı duyun yeter." Azra'nın sözleri biter bitmez Deniz koşarak hücresine girdi yatağa oturup elleriyle yüzünü kapatıp ağlamaya başladı,suçlu hissediyordu kendini dün geceden beri Yonca'nın sözleriyle dayanamamış akıtmıştı yaşlarını,Deniz'in ardından Azra koşarak sevgilisinin odasına girdi sevgilisinin hıçkırıklarını duyunca gözlerinin dolmasına engel olamadı ilerledi yatağa sevgilisinin yanına oturdu elini sevgilisinin eline uzattı "Deniz" Deniz ellerini yüzünden çekti yaşlı gözlerle Azra'ya baktı "Sevgilim ağlama nolur" Deniz'in gözyaşları yanaklarından süzülürken elini Azra'nın elinden çekti "Git buradan Azra,gelme yanıma,bana sevgilim deme,elimi tutma hak etmiyorum ben,Yonca haklı ben bencil insanın tekiyim ben engel olmalıydım sana,yalvarmalıydım sana yapma diye ama ben ne yaptım seni durmak yerine sana eşlik ettim" Deniz konuşurken gözlerinden yaşlar akıyordu "Allah beni kahretsin ben nasıl bir insanın Azra ben nasıl yaptım sana bunu,ben nasıl engel olamadım sana geleceğini,özgürlüğünü hiçe saymana nasıl razı oldum ben..sevme beni Azra,konuşma benimle bencilin tekiyim ben" Azra uzanıp sevgilisinin iki elini tuttu kendine çekip sarıldı sıkı sıkı Deniz kendini çekmeye çalışsa da Azra bırakmadı daha da sardı sevgilisini Deniz'in ağlaması şiddetlenirken Azra gözlerinden akmak isteyen yaşlara izin verdi sadece sarıldı sakinleşmesini bekledi sevgilisinin,saçlarını okşadı,sevdiğinin kokusunu içine çekti Deniz sakinleşince fısıldadı kulaklarına doğru "Dediklerinin hiçbiri doğru değil,hiçbiri gerçek değil sen aylarca dil döktün bana,günlerce kavga ettin benimle bu sebepten dolayı,onu öldürmeye giderken bile vazgeçirmeye çalıştın beni,eğer bir suçlu arıyorsan suçlu benim sana söylememem gerekiyordu,senin bilmemen gerekiyordu evet o konuda suçluyum ama o kadını öldürdüğüm için suçlu değilim,burada seninle kalmak istediğim için suçlu değilim,özgürlüğü sevdiğim kadının kollarında bulduğum için suçlu değilim." Azra sevgilisinin elini alıp kendi kalbinin üzerine götürdü "Bu kalp bir gün durana kadar seni sevecek anladın mı? Her geçen gün daha çok seveceğim ben seni,her gün daha çok 'sevgilim' diyeceğim ben sana,her gün daha çok ellerini tutacağım,her gün daha çok sarılıp daha çok öpeceğim ben seni çünkü seviyorum,çünkü deliler gibi aşığım sana anladın mı?" Deniz Azra'nın kalbinin üzerindeki elini çekip sarıldı sevgilisine Deniz'in kolları Azra'nın belini kavrarken Azra'nın kolları sevdiği kadının omuzlarını sardı derin derin nefes alırken fısıldadı Deniz; "Ellerimi hiç bırakma,bana her gün 'sevgilim' de,her gün sar beni kollarınla çünkü deliler gibi aşığım sana"♥️
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sen Geldin •AzDen•
Hayran KurguHer şeyin bittiğini, umutların tükendiğini sandıkları anda girdiler birbirlerinin hayatlarına ve bir anda o umudun içinde buldular kendilerini..