Okulda İlk gün

41 7 6
                                    

Sabah uyandığımda omuzlarımda ağrı hissettim  dünden kalan yorgunluktan dolayı olması gerekiyordu. Saat yedi ye geliyordu. Okul kıyafetlerimi giyinip saçlarımı at kuyruğu yaptığımda yüzümün çok sade olduğunu fark ettim. Hafif bi rimel ve göz kalemi çekerek babamın odasına gittim. Gittiğimde babamın uyandığını gördüm. Acil bi işinin çıktığını ve Antalya ya gitmesi gerektiğini söyledi. Okulun yerini  dün gösterdiği için okula gidecek kadar hafızamda kalmıştı. Okul kıyafetinin rengi bordo olduğu için üstüne siyah kısa kot ceketimi giyinip,siyah ayakkabılarımı giyinip son olarakta siyah yeni aldığım çantamı takıp  apartmandan aşağıya doğru inmeye başladım. Apartmanın kapısını açtım tam çıkacakken sigara dumanının  yüzüme gelmesiyle karşı karşıya kaldım. Bu ilk geldiğimde karşılaştığım çocuktu. Yüzüne baktığım da ilk dikkatimi çeken gözleri oldu çok güzel ve derin gözleri vardı karşımda denizi görmüş gibi hissettim. Siyah kapşonlu hırkasının şapkasını kafasına geçirmişti. Hava biraz rüzgârlı olduğu için üşüyor olabillirdi. Yüzünün her hattı çok güzel ve bi anlam taşıyordu. Sert bakışları vardı. Başkası olsaydı korkardım ama karşıma çok güzel bi tablo getirselerdi ben yine de onu izlemeyi tercih ederdim. Saçma sapan düşüncelerden kurtulmaya karar verip apartmandan çıktım.  Bu çocuğun kaşları hep mi çatık olur ya. O bana ters ters bakarken herkese yaptığım  gibi tebessüm ettim ama karşılığı yoktu çok soğuktu. Babamın dün gösterdiği yoldan gittim. Gri renkte bi okul gözükünce o olduğuna karar verdim. Okula ulaştığımda güvenlik yerinin kırık olduğunu gördüm. Iyi bu okul olmadığını anlamıştım baştan. Merdivenleri çıkıp okula girdiğimde. Tam karşıda gayet resmi kıyafetli biri vardı  muhtemelen müdür olmalıydı. Karşıma çıkan bi kız öğrenciye müdürün odasını sordum. Kızın gözleri kahverengi saçları ise kumraldı çok güzel olmasa bile çekiciydi. Müdürün tam karşıda olduğunu belirttiğinde teşekkür edip müdürün yanına doğru ilerledim. Esmer orta boylu adamın yanına ulaşınca. Okulda yeni olduğumu ve sınıfımı sordum. Tam o sırada apartmanda karşılaştığım çocuk okula adımını atınca gözlerime inanamadım. O da mı bu okuldaydı. Daha büyük gösteriyordu. Bize doğru geldiğini gördüğümde kalbimin hızlı atışına mâni olamadım. Müdürün yanına gelip pek anlamadığım türden bir şeyler dedi. Aslında okulu incelediğim için dinlemiyordum. Belinde silah görünce polis olduğuna karar vermiştim. Okulun hemen yanında Polis Yüksekokulu vardı. O da orada okuyor olmalıydı. O an hayal ettim de Polis olmak ona çok  yakışırdı. Müdür bi öğrenciyi beni sınıfıma çıkarması için görevlendirdiğin de öğrenciye baktım geniş omuzları vardı. Boyunun uzun olduğu dikkatimi çekti. Ismimi sordugunda tebessüm ederek Hande dedim. Ismini sorduğumda Aras olduğunu soyleyip elini uzattı çok sevecen ve tatlı olduğu belliydi. Somurtan tipleri pek sevmediğim için güler yüzlü insanlara değer verip daha çok hayatıma dahil ederdim. Ikinci kata çıktığımızda 11-G ye ulaşmıştık. İsminin Aras olduğunu öğrendiğim çocukla birlikte sınıfa girince. Sınıfına hoşgeldin diyerek duvar kenarının en arkasında belirdi. Istersen yanıma oturabilirsin dediğinde memnun bi şekilde yanına gittim sıranın yanına çantamı asıp oturdum. Kızların kötü bakışlarına mahrum kalmıştım. Arası beğeniyor olmalıydılar. Bakışlarından gerçekten rahatsız olmuştum. Beni yiyecek gibi bakıyordular. Aras ın sesiyle kafamı sağa çevirdim.
-Ee yeni kız hangi okuldan geldi buraya?dediğinde. Sadece
-Antalyadan geldim' dedim
Kaşlarını yukarıya kaldırıp kafasını salladığında. Sarı saçlı kızın arasın yanında belirmesiyle gözlerim açıldı. Kızın saçları göze batıcı, gözleri ela,kaşları ve dudakları kalemle çizilmiş gibi  olan göz alıcı bi güzelliği vardı. Geldiğinde Arasın omuzuna elini koyup birşeyler konuşmaya başladılar. Daha sonrada Aras ayağı kalktı ve sınıftan çıktılar. Sevgilisi olduğunu düşündüğüm kız bana hiç ters bakmadığı için sevinmiştim o da Aras gibi çok tatlıydı eğer sevgilisiyse yakıştıklarını düşündüm. Gerçekten göz alacı bi güzelliği olduğunu görmüştüm. Canım sıkılınca kulaklıklarımı montumun cebinden çıkartıp telefonuma taktım. Cem Adrianın-herkes gider mi şarkısı kulaklarımı doldurdu. Cem Adrian gerçekten mükemmel bi sanaçcıydı. Dinledikçe huzur buluyordum. Kafamı sıranın üzerine koyup gözlerimi kapattım tam uykuya geçecekken kafama birinin dokunmasıyla uyandım. Yoğun parfüm kokusundan rahatsız olmuştum. Parfümü çok severdim ama uykudan uyanınca kötü geldiğini fark ettim. Kulaklıklarımı çıkartıp öğretmen olduğunu anladığım kişiden özür diledim. Haklıydı ilk günden böyle yapmam biraz kötü durmuştu ama anlayışlı biri olduğu görünümünden belliydi Tarih öğretmeni olduğunu ve isminin Alev olduğunu söylemişti bende kendimi kısa tanıtmamdan sonra derse başlamıştık. Tarih dersine hep bi merak duymuştum ama bi türlü
Becerememiştim eski okulumda Tarih dersinin öğretmenini sevmediğim için de olabillirdi. Zil çalınca Aras Merveyle kantine ineceğini benim  de onlarla gidebilecegimi söyledi. Sarışın kızdan bahsettiğini anlamıştım. Teklifi için çok memnun kaldığımı fakat okulu gezeceğimi söylemiştim. Sınıftan çıkınca neredeyse tüm  gözler üzerimde hissettim. Yeni olduğum için garipsemiş olmalıydılar. Okul dört katlıydı zemin katta kantin vardı. Karnımın acıktığını hissedince kantine inme gereği duydum. Cüzdanımı sınıfta unuttuğumu anlayınca birinci kattan tekrar yukarı çıkmaya başladım. Kulaklıklar takılı olduğu için kendimi şarkıya kaptırdığım için düşmek üzere oldum. Ama belimde bi el hissedince hemen kulaklıkları çıkartıp doğruldum. kumral saçlı ela gözlü biriyle karşı karşıya geldim. Teşekkür edip yukarıya doğru çıkmaya başladım. Peşimden geldiğini hissetmiştim fakat fazla önemsememiştim. Geldi ve yanımdan ilerlemeye başladı hiç yüzüne bile bakmadan sınıfın yolunu tutmaya başladım. Birden kulaklıklarımı çıkartınca gözlerimi büyütüp yüzüne bakmaya başladım. En sinir olduğum şeylerden bir tanesi de kulaklığımın habersiz bi şekilde çıkartılmasıydı. Sinirlerime hakim olup ellerimi cebimden çıkartıp durdum kulaklığımı ismini henüz bilmedigim çocuğun elinden aldım. Tebessüm ederek-Merhaba ben Doruk dedi ve elini uzattı. -Bende Hande diyerek geçiştirdim. Normalde durup konuşurduk fakat hiç kimseyle konuşmak istemiyordum. Ismimi söyledikten sonra isminin Doruk olduğunu öğrendiğim çocuğun yanından ayrıldım ve koridorun köşesine döndüm. Hâlâ arkamdan geldiğini hissedebiliyordum. Tekrar yanına geldiğinde kendim kulaklığımı çıkartarak biraz sesli bi şekilde ne istiyorsun diye sordum. Biraz abartmış olabillirdim. Yüzündeki tebessümün solduğunu fark ettim. Doruk - Sadece tanışmak için gelmiştim kusura bakma dediğinde kötü olmuştum. Gerçekten kötü niyeti olmadığı belliydi çok fevri davrandığım için öyle yapmıştım. Doruk arkasını dönüp gidecekken peşinden gittim. Koluna hafif dokunduğumda çatılmış kaşlarıyla bana baktı. Derin bi iç çekmemden sonra cümlelerimi kafamda toparlayıp konuşmaya başladım. -Okulda yeni olduğum için böyle davranıyorum haklısın öyle yapmam gerekmiyordu ama kulaklıklarım takılı olduğu için biraz sinirlenmiş olabillirim eğer kabul edersen yukarıya çıkıp cüzdanımı alıp sana bi çay ısmarlıyabillirim. Konuşmamdan memnun olmuş olmalı ki böyle tatlı bi şekilde gülüyordu. Birden kolumdan tutup merdivenden indirmeye çalıştığını görünce şaşırdım. -Bazen bana da olabiliyor böyle davranışlar onu görmezden geldim fakat tekrarı olursa affetmem soyliyeyim. Okulda yenisin okula alışman için ben sana ısmarlıyabillirim sen daha sonraya sakla dediğinde kabul etmeyen bi yüz ifadesiyle - Hem benim senin kalbini kırıp hemde senin bir şey ısmarlaman hiç hoş değil dedim. Benim söylediklerimi baya bi geçiştirmiş olamalıydı. Kantin katına indiğimizde beni bi masaya otutturup kantin kapısından girdi. Öğrencilerin girmesi yasaktır yazısı dikkatimi çekmişti herkes sıra beklerken onun kapıdan girmesi okulda kantinci tarafından sevildiğinin anlamına geldiğini düşündüm. Doruk geldiğinde ellerinde bir sürü çikolata ve ve çay olduğunu görünce sinirlenmiştim sadece çay ısmarlayacağını söylemişti. -Al bakalım bunlarda senin dediğinde masaya bıraktığı çikolataları ellerimle geriye doğru yönetip
-Ben cikolata sevmem ki dedim evet yalan soylemeyi pek beceremezdim. Çikolataya bayılırdim yememek için bunu söylemiştim Dorukta pek inanmışa benzemiyordu. -Hiç bir kızın çikolataya hayır diyemeyecegini biliyorum Hande yüzün kızardı ve gözlerini kaçıyorsun. Yalan soylemek sana hiç yakışmıyor dediğinde tekrar haklılık payı olduğunu içimden geçirdim. Müdür kantin katını dolaşırken Dorukla göz göze geldi ve el işaretiyle yanına çağırdı. Ne dediğini çok merak etmiştim. Müdürün çok sert ve tepkisiz olduğu belliydi.Okulu dolaşırken Serdar AYDIN yazdığını görmüştüm odasının kapısının  yanında. Yan masaya bakınca kalabalık bi kız grubu vardı ve büyük bi kahakaha içerisindeydiler. Kızlarla pek anlaşamadığım için böyle bi gruptada bulunmamıştım. Erkeklerle daha iyi arkadaş olunduğunu biliyordum. Doruk gelince gözlerimi kız grubundan ayırdım. Doruğa ne dediğini çok merak etmiştim. Sandalyeyi düzeltip oturunca
-okul müdürü benim babam .dediğinde çok fazla şaşırmıştım. Hiç bi benzerlikleri yoktu muhtemelen annesine benziyordu. Doruk çayından bir yudum alıp masaya bıraktı. -Bu okulda okumayı hiç ismiyordum daha iyi bi liseyi tutturmuştum fakat yaramaz bi çocuk olduğum için babam kendi gözünün önünde olmamı tercih etti babamın zoruyla buradayım diyebillirim dediğinde daha iyi bi yeri tutturduğu belliydi çalışkan bi tipi olduğu gözüküyordu. Karşıdan gelen Arası gösterip.
-Geliyor bizim puşt dediğinde aralarının bozuk olduğunu fark etmiştim. Nedenini sormaya gerek duymadan çayımın son yudumunu alıp masaya bıraktım. Aras yanımızdan geçerken ters ters bakınca kendimi kötü hissettim. Arasın iyi biri olduğuna inanmıştım. Aras sol tarafımızdaki masaya oturup telefonuyla uğraşmaya başladığında bu yandanda bizim masaya ters ters baktığını hissedebiliyodum. Doruğa bir şey soracakken sandalyem geriye doğru çekildi Arasla göz göze geldim. Ne yaptığını anlamamıştım. Kolumdan tutup yerimden kaldırdı. Gözlerim gitgide büyürken Doruk birden ayağıya kalktı. Aras kendi masasına oturtturmaya çalışmıştı beni fakat başaramamıştı. Arasla doruk sağa geçerek karşı karşıya kaldılar okul hep onları izlerken. Müdürün geldiğini gördüğümde bi rahatlama gelmişti.

Karanlık SırlarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin