Cuma akşamı idi ikisi de salonda oturuyor ve Tv izliyorlardı. Ya da... İzliyormuş gibi yapıyorlardı? Çünkü ikisi de farklı şeyler düşünüyordu.
Jungkook ona kapıldığını düşünüyordu. Düşünmüyordu öyleydi fakat bunu tam olarak kabul de edemiyordu. Aslında onun için eşcinsel olmak sıkıntı değildi kesinlikle değildi ki aslında eşcinsel olmak değilde başka bir erkeğe evet demezdi. Bunu biliyordu başka bir erkek olsaydı olmazdı biliyordu Taehyung da farklı bir şeyler olduğuna inanıyordu çünkü her ona baktığında ona doğru çekilmesine başka anlamlar yükleyemiyordu olmuyordu. Ona döndü o cidden güzeldi ve fark etmişti de o da düşünüyordu televizyon izlemiyordu.
Taehyung ise o zaten aşıktı ve olmayacağını düşünüyordu arada yaklaşıyordu, kıskanıyordu falan ama bu kadardı fazlasını düşünemiyordu.
Jungkook onun için özeldi. Onun için buradaydı eğer olmazsa başkası ile görmeye dayanamazdı cidden su an da sanki etmişti aklına başka birisi... Başka birisi olursa canının ne kadar yanacağını biliyordu onları öyle görmek her gün. Aynı yatakta, aynı odada, belki aynı eşyaları? Gözleri doldu gencin bir gün olacaktı biliyordu olacaktı ama o burada mı olacaktı ki? Hayır diye geçirdi içinden gidecekti. Sol gözünden akan yaşı kendisi değil de Jungkook fark etmişti.
Jungkook
Ağlıyordu, yanına ilerledim ve koluna dokundum anında irkilip bana baktı. O kadar mı dalmıştı ki?
"Neden ağlıyorsun?" Kendini toparlayıp elini yüzünde gezdirdi "kim ağlamış" diyip ayağa kalktı "hayır ağlamıyorum" demişti aceleyle "aileni falan mı özledin? Ya da farklı bir durum mu var?" Gözlerini kaçırmış ve kafasını bir şey yok dercesine sallamıştı "pekâlâ geç oldu yat istersen?" "Ah şey benim uykum yok siz yatın" demişti gidecektim fakat ayaklarım bir türlü yerinden oynamıyordu, gidemiyordum.
Sadece her zaman ki gibi bakıyordu, bakışıyorduk. Ellerim benden bağımsız olarak saçlarına çıktı önünde ki uzamış saçlarını gözlerinin önünden çektim. Yumuşak ve hoş kokuyordu her zaman ki gibi.
Gözlerini kapatıp bekledi bir süre ellerim hala saçında dolaşırken fısıltısını duydum "yapma" sonra gözlerini açıp bir adım geriledi elim havada kalırken ne olduğunu anlamaya çalışıyordum.
"Belki sana, seni seviyor oluşum küçük bir şey gibi geliyor olabilir ama inan saçlarıma dokunman, bana yaklaşman bunların hepsi benim için büyük bir şey. Beni umutlandırma lütfen, küçük bir şey yetiyor umutlanmam için inan. Eğer olmayacak bir şey ise ki öyle en kısa zamanda gideceğim." Dedi ve sustu aşkını fark ediyordum küçük bir şey olmadığını da biliyordum ama o ilk kez açık sözlülük ile cevap vermişti ve haliyle şaşırmıştım. Gitmesini istemiyordum işim için değil sadece evde varlığına alışmıştım bir şey demeyeceğimi anladığın da yanımdan geçti son an da sinyal verilmiş gibi bileğinden tutup bana çevirdim fakat beklemiyor olacak ki yalpalayıp göğsüme çarpmıştı. Şimdi yüz yüze idik. "Benim için ilk bu Tae ilk defa bir erkekten aşk itirafı alıyorum benim için veya etrafım için sorun değil ama beni anlayacağını düşünüyorum" kafasını salladı.Taehyung
Öylece dururken yaklaşıp nefeslerimizin birbirine karışmasına izin verdi ben gözlerimi kapatmıştım kokusu ve ondan gelen sıcaklık beni mayıştırmıştı. Ve o burnunu burnuma sürtüp alnımı öptü.
Bu zamanda kalmak istiyordum. Sadece.
Ben sadece seni istiyordum aslında.Taekook ile kalın 💖💖💖💖
ŞİMDİ OKUDUĞUN
But I Still Want You / Taekook
Short StorySen beni görmesen bile ben hâlâ seni istiyorum. Ben seni, çok.