2. Aşk Değil Bu Mevzu

84 13 126
                                    

Tükürdüğümü temizlemeyi severim. Ajdhejdben

Ne demiştim ben ramazan mı?

Heh. Takmayın siz. Sjfhjahd

Bu arada bu bölümü MaviGokyuzu_1903 e ithaf edeyim bari. Kahxmend

°•°•°•°•

"Böyle işte Yağmur..." diyerek çenemi elime yasladım. Kaşlarım çatık kahve bardağına  doğru bakarken Yağmur'un koluma hızla vurmasıyla kafamı masaya çarpmaktan son anda kurtardım. Ters ters baktım kaşlarımı çatarak. "Salak mısın kızım?" Dediğimde aklıma dün ki çocuğun gelmesiyle başımı iki yana sallayıp Yağmur'a verdim dikkatimi.

"Leyla..." dediginde göz devirdim. "Ne Leyla'sı Yağmur? Daha dünki çocukla..." Dediğimde düşünür gibi yapıp başını aşağı yukarı salladı. "Az naz yapayım diyorsun... Ee haklısın çölde sürünmeyen Leyla'nım Mecnun'u olmaz." Dediğinde ayağımla bacağına vurdum sinirle. "Kızım sen git üç beş kişiye iğne vursana." Güldü sandalyeden kalkarken. Imayla sırıtırken şimdi ne saçmalayacaksın der gibi baktım baygınca. "Beni kovup hemşire odasına Ozan enişteyi mi alacaksın kız?" Dediğinde masadaki kalemliği fırlattım kapıdan çıkmak üzereyken. Açtığı kapıdan giren dünki Ozan denen kişi kalemliği tutarken güldü. "En son üniversite de kafama attığın çantadan sonra reflekslerimi güçlendirdim Hazal hemşire. Sahi ya ne vardı o çantada? Sana asılan adamları doğrayıp içine mi doldurdun yoksa?" Dediğinde derin bir nefes verip ellerimi belime koydum.

"Az daha konuşursan yeni çantamın içinde bedeninden ayrılmış diğer kafalara sormak zorunda kalacaksın!" Dediğimde Yağmur güldü. Ben ters bir şekilde bakarken eliyle selam verip Ozan'a döndü. "Hadi ben kaçtım Ozan enişte. Bu huysuz yokken tanışırız bir ara." Diyerek kapıdan hızla çıktığında sinirle bağırdım arkasından. "Yağmur!"

"Demek beni anlattın arkadaşına..." diyerek kapıyı kapatıp yanıma geldiğinde yutkundum. "Sana ne?" Dediğimde gülerek karşımda ki koltuğa oturdu. "Şimdilik öyle olsun ama. Ilişkimize bir isim koyduğumuzda birbirimizden bir şey saklamama taraftarıyım." Diyerek sinir bozucu bir şekilde sırıttığında göz devirip sabır çektim. "Benim seninle ilişkimize koyabileceğim tek isim 'buyrun efendim. Ne şikayetiniz vardı?' Olur. " Ağzına bir leblebi alıp rahatça arkasına yaslandı. "O da olur. Sen beni muayene edersin falan. Ben ölümcül bir hastalığa yakalanmış olurum. 'Tedavisi var mı hemşire?'  Dedigimde, 'Var Ozan. Var. Kalbim var.'dersin falan. Güzel olur. " dediğinde tekrar göz devirdim.

"E biz dün seninle çok romantik ayrılmıştık ne bu şiddet bu celal Hazal hemşire?" Dediğinde güldüm alayla. "Romantik mi?" Tekrar güldüm kısaca. "Senin romantik anlayışın buysa üstü kalsın valla." Dediğimde hafiften gülmüştüm alaysız bir şekilde.

Itirafından sonra annesinin araması ve efendim anne diyerek beni takmadan gitmesi romantikliğin kaçıncı evresindeydi ki?

"Anneme düşkünümdür." Güldüm başka yöne bakarken. "Hadi canım. Inan hiç belli olmuyor." Birkaç dakika öyle sessizlik devam edince dayanamayıp sordum merak ettiğimi saklayamayarak. "Sen nasıl böyle her gün hastaneye gelip gidebiliyorsun?" Dedigimde güldü dişlerini göstere göstere. "Randevu alıyorum." Dediğinde kaşlarımı kaldırdım. "Hatta dün yanlışlıkla kadın doğuma almışım. Allahtan sekreter adımı verince burası kadın doğum dedi. Az kalmıştı güme gidiyordum... Neyse." Dediğinde kendimi tutamayıp hafif sesli bir şekilde güldüm. Eğer ben kadın doğumda çalışsaydım eminim ki oraya da randevu alıp doğumhaneye kadar girerdi. Ben öylece bakarken gülüşümden cesaret almış gibi devam etti konuşmaya. " Gecen haftada seni görmeye geldim. Ortapedi bölümündeymişsin. Bende bekliyorum işte seni. Bir odaya girdin, bende arkandan tabi doktorun odasına. Sonra malum röntgen falan. Hiç bir şikayetim yoktu ama alçıya aldılar kolumu. Garip..." Güldü hafifçe.  "O kadar da dedim kolum sağlam kalbim kırık onu sarın bir tur diye. Odadan kovdu beni doktor." Elimle ağzımı kapatıp güldüm tekrar. Yüzümü ifadesiz bir hâle getirip Ozan'a baktım. "Hadi git artık."

Nefesim Kalbinde SensizHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin