Yaz Tatilinin Son Günleri

306 32 9
                                    

Riiiing! Telefondan bir ses geldi. Yağız sinirli bir şekilde uyandı ve söylenerek telefona baktı. "Yeni bir gruba eklendiniz." Yağız heyecanla eklendiği grubu incelemeye başladı. Tam tamına 30 kişi vardı ve sadece 2'si Yağız'ın rehberinde kayıtlıydı. Yağız diğer numaralara bakarken bir bildirim daha geldi. Aysima grubun adını değiştirdi. "Tanışma". Bu Yağız'ın yeni lisesindeki diğer öğrencilerin bulunduğu bir tanışma kaynaşma grubuydu. Yağız'ın tüm siniri geçmişti. Ve tam o anda ilk mesaj geldi. Mesaj Yağız'ın telefonunda kayıtlı olmayan birinden gelmişti. "Merhaba,ben Demir." Yağız Demir'in ismine bakarak çok kafa biri olduğunu düşünüyordu. Demir adındaki birinin ona göre kafa dengi olmama ihtimali yoktu. Hemen başka biri cevap yazdı. "Oo Demir,naber?"
Anlaşılan bu çocuk ile Demir önceden tanışıyordu. Yağız'ın aklından mesajlara cevap vermek geçmişti fakat bu iki kişinin arasına girmeye cesaret edemedi. Demir'in tekrar yanıt vermesini bekledi. Yaklaşık 5 dakika beklemiş fakat hâlâ cevap gelmemişti. Yağız da bu sırada kahvaltı etmeye karar verdi. Kahvaltı masasında sadece annesi Sena ve küçük kardeşi Mert Baran vardı. Ablası Feyza kursta, babası Mehmet işteydi. Yağız hızlıca kahvaltı etti. Ve hemen odasına koştu. Yağız'ın beklediği mesaj gelmişti. "İyiyim bro,sen?" Yağız'ın Demir hakkındaki iyi düşünceleri kullandığı bro kelimesi ile daha da güçlenmişti. Onunla çok iyi arkadaş olacaklarını düşünmüyor değildi. Aniden kafasına bir düşünce esti. Demir'e özelden mesaj atmak! Bu Demir ile tanışmak ve kaynaşmak için çok güzel bir fikirdi. Zaman kaybetmeden özelden Demir'e mesaj yolladı. "Selam Demir."
Demir çevrimiçiydi. Hemen cevap yazdı. "Selam" Naber, ne yapıyorsun tarzı sohbetler bittikten sonra Yağız Demir'e evinin yerini sordu. Gelen cevap Yağız'ı da Demir'i de çok mutlu etmişti. Çünkü evleri çok yakındı. Yürüme mesafesiyle 30, bisiklet mesafesiyle 15, araba mesafesiyle 5 dakikalık bir uzaklık vardı. Demir ve Yağız arasında sohbet gittikçe koyulaşıyordu. Bu sırada tanışma grubunda da bayağı mesaj birikmişti. Yağız bu 30 kişinin okulu kasıp kavuşacağını düşünüyordu. Klasik ergen düşünceleriydi bunlar.

Akşam olmuştu ve Yağız'ın babası Mehmet eve gelmişti. Mehmet Bey doktordu. Bugün bir meslektaşı çocuğunun Yağız ile aynı okulu kazandığını söylemişti. Mehmet Bey de bunu Yağız'a iletti. Yağız çok heyecanlanmıştı. Hemen babasına çocuğun adını sordu. Babası unuttuğunu söyledi. Yağız'ın hevesi hemen bitmişti. Babası ona üzülmemesini çünkü yarın onun için bir daha öğrenebileceğini söyledi.

Tarih 17 Eylül Cumartesi.
Okulun açılmasına son iki gün kalmıştı. Gruptaki 30 kişinin çoğu birbiriyle kaynaşmıştı. Aşağıda gruptaki bazı kişilerin Yağız'ın gözünden özelliklerini göreceksiniz.

Aslan: Basketbol ile ilgileniyor. 1.65 boylarında, sempatik biri.
Ela: Egolu birine benziyor, fakat dış görünüş bakımından güzel.
Sema: Kısa boylu,tatlı bir kız. Aynı zamanda çok zenginler.
Elena: Fiziği çok iyi, fakat Ela gibi egolu birine benziyor.
Eren: Fazlasıyla eğlenceli ve sempatik biri.
Merve: Çok enerjik ve gayet güzel biri.
Deniz: Çok sevimli bir kız.
Salih: Su sporları ile ilgileniyor. Çok agresif.
Dilan: Çoğu kişi tarafından tanınan biri, fakat çok kibirli.
Aysima: Çok degisik biri.
Oğuzhan: Çok yakışıklı ve sakin birine benziyor.
Yaprak: O da çok sakin ve kafa birine benziyor.

Yağız'ın tanışma grubunda tanıştığı ve bir nebze yakın olduğu kişiler bunlar.(Demir de var tabi.)

Tarih 18 Eylül Pazar Saat 23.15

Yağız'ın heyecanı giderek artıyordu. Yarın yepyeni bir okul dönemi başlıyordu. Yağız liseli olacaktı. Kafasını yastığa koydu ve yeni arkadaşlarını düşünmeye başladı. Düşündü, düşündü ve uykuya daldı.




DEVAM EDECEK...

Lise KoridorlarıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin